2007'den Bugüne 92,353 Tavsiye, 28,226 Uzman ve 19,982 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnsanın Kaderi İnsandır
YAZI #7651 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Begüm BARTAN | Yayın Temmuz 2023
İlişki ve iletişim, insan olmanın parçası olan ihtiyaçlardır. İnsan davranışının temelinde temas ve ilişki ihtiyacı bulunmaktadır. Her birey yaşam boyu bir diğeriyle ilişki içinde olmaya ve ilişkisel ihtiyaçlarının karşılanmasına gereksinim duyar. Doğduğumuz an itibariyle bir ötekinin, bir ebeveynin varlığıyla var olur; ilk olarak başkasının gözünden kendimizi görürüz.

Yani ilişki ile var oluruz; başkası ile insan oluruz. Bu açıdan bakıldığında ilişkiler hem bizi iyileştirir hem de bizi yaralar.

Tüm diğer canlılar gibi bizler de hayatta kalmaya ve kendimizi korumaya programlanmış varlıklarız. Neslimizi ve varlığımızı sürdürmek tıpkı bağ kurmak gibi en temel ihtiyacımız. İnsanlık tarihinin başlarına bakacak olursak; kendimizi korumak ve hayatta kalmak için ayarlanmış olan beyin yapımızın, o zamanlarda neslin devamlılığı adına bu nitelikleri barındırması oldukça manidar görünmektedir. Bu yapıya sahip olan sinir sisteminde, tehlike hissedildiği anda bir alarm çalmaya başlar ve bu alarm sistemi savaşmak ya da kaçmak şeklinde çalışan iki mekanizmadan birini aktive eder. O halde insan beyni kendini korumak adına anlaşmaktan çok savaşmaya, uzlaşmaktan çok uzaklaşmaya, orada o “tehlike” ile kalmaktan çok kaçmaya, olumludan çok olumsuza ve kötüye programlı.


“Öldürülmeyin” emrine sadık kaldığını belirttiğimiz bu beyin yapısı tehlike durumlarında durmak ve düşünmek konusunda çok ilkel davranmakta ve özellikle de kurduğumuz ilişkilerde öfkelendiğimiz anlarda sınavlardan kalmamıza neden olmaktadır. Buradan bakıldığında beynimizin her koşulda hayatta kalmaya programlı yetenekleri ile ilişkiler arasında bazı çatışmalar bulunmaktadır. Öldürülmekten korunmak için işleyen bu mekanizma genellikle ilişkimizden ve ilişkimizin devamlılığından bizi alıkoymakta ve iki önemli ihtiyaç çatışmasına sebep olmaktadır. Bağ kurmak ve hayatta kalmak. Bireyler arasında kurulan bağ koptuğunda ya da bozulduğunda birey kendini tanımlayacak, ilişkisel ihtiyaçlarını karşılayacak alan bulamamakta ve bu şekilde kendini koruma ihtiyacı ilişki kurma ihtiyacıyla çakışmaktadır.


Bahsettiğimiz gibi insan, ilişkilerde de tüm “olumsuz beyniyle” yani kendini koruma ihtiyacıyla oradadır. Bu özellik söylenilen bir şeyi saldırı bir tehdit olarak algılamamıza sebep olmaktadır ve uzlaşabilmeyi zorlaştırmaktadır. Yani ilişki içerisinde partnerimizin bize söylediği herhangi bir cümle yumuşak karnımıza o en hassas noktamıza dokunabilmektedir. Bu yumuşak karnımız daha çok geçmiş yaşantılarımızla ilgilidir ve buna dokunulduğunda beynimizin bu olumsuz önyargısı devreye girer yani koruma sistemi. Bu da partnerimizin hiç de kişisel olmayan bir davranışını çok kişisel algılamamıza neden olmaktadır. Sonuç; uzlaşmak yerine uzaklaşmak. Fakat araştırmalar gösteriyor ki partnerlerin birçoğu genellikle herhangi bir zarar niyeti olmadan yumuşak karnımıza dokunup, gardımızı almamızı sağlıyor. Yani aslında herkes elinden gelen en iyisini yapıyor ya da yaptığını düşünüyor.




Peki ya ilişkilerde tahribata yol açan, beynin bu olumsuz yapısı nasıl yönetilebilir?


1. Öncelikle savaş-kaç mekanizmasının farkında olarak. Bu tehlike uyarımını anlamak aslında ilişki için önemli bir besin kaynağıdır.

2. Partneriniz ile fabrika ayarlarınız hakkında bolca konuşarak. Duygular, yumuşak karınlar, kavgalar hakkında sohbetler ederek. Çıkmaza girmek yerine diyalog kurmak.

3. Partner olarak kimi seçerseniz seçin bir problem paketine eyvallah dediğinizi unutmayarak. Yapılması gerekenin bu problem paketinin sizinle uygunluğuna karar vermek olduğunu unutmamak.

4. Tamamen iki farklı dünyaya sahip bireylerin ne kadar benzerlikleri olursa olsun illa ayrıştığı, uzlaşamadığı konular olduğunu kabul ederek. Araştırmalar gösteriyor ki mutlu çiftler artık bazı konularda anlaşamadıklarını kabul etmiş çiftlerden oluşuyor. (Çatışmaların %69’u çözülemeyen çatışmalardan oluşmaktadır.) Uzlaşamadığınız konular olduğu konusunda uzlaşarak.

5. Tartışma sırasında beyninizin alarm sisteminin aktive olduğunu fark edip ve tartışmaya en az 30 dakikalık molalar vererek. Sakinleştikten sonra konuşmaya geri dönerek.

6. Tartışmaların ilişkiler için geliştirici ve olgunlaştırıcı olduğunu unutmayarak. “Her ifade edilen duyguda, tartışılan konuda karşılanmamış ihtiyaçlar var” der John Gottman. Tartışmaların dönüştürücü etkisi olduğunu kabul etmek oldukça önemli.

7. Olumsuzluk kası yerine olumluluk kasını çalıştırıyor olarak. Yani eleştiri kültürü yerine takdir kültürünü geliştirerek.

8. Tartışmak normaldir ancak tartışmaların kavgaya dönüşmesi tehlikelidir. İlişkiyi kavgalardan koruyan bir takımın parçası gibi. Karşılıklı takımlarda değil aynı takımda.

9. Her tartışmada iki tarafın da bakış açısı ve bu bakış açısının hikayesi olduğunu kabul ederek. Merak ederek, ihtiyacı fark etmeye çalışarak.

10. Bir şeyi reddederken başka bir şey öneriyor olarak.

11. Duygusal banka hesabına yatırım yapıyor olmak. İlişkinin iyi gittiği zamanlarda bolca vakit geçiriyor, bolca taktir ediyor olmak.

12. Mahşerin 4 atlısından kaçıyor olmak. Araştırmalar gösteriyor ki çiftlerde boşanmaya sebep olan 4 sebep bulunmaktadır:

Eleştirme,

Küçümseme,

Savunma

Duvar Örme

Yıkıcı iletişim bu 4 sebepten ortaya çıkmaktadır. Bunların yerine panzehirlerini oluşturarak; küçümsemek yerine taktir kültürü oluşturmak, eleştirmek yerine tartışmalara yumuşak başlangıç yaparak (örn: böyle olduğunda böyle hissediyorum ve şuna ihtiyacım var), savunmak yerine sorumluluk almak her tartışmanın iki tarafı vardırı kabul etmek; duvar örmek yerine tartışmaya yarım saat ara vererek rahatlayarak konuşmaya devam etmek.


Sonuç olarak, uzlaşmak-uzaklaşmak dengesini koruyabilmek, kaçmakla, savaşmakla, yok saymakla değil; görmekle, duymakla, anlamakla, onarmakla, ilişki içinde birlikte büyümekle mümkün olabilir belki de.


Keyifli ve sürdürülebilir ilişkiler dilerim.


KAYNAKLAR

Evliliği Sürdürmenin Yedi İlkesi- John Gottman & Nan Silver

Sevgi ile Bağlanma- Dr. Stan Tatkin

Biz Böyle Yapıyoruz – Dr. Stan Tatkin
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Begüm BARTAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Begüm BARTAN
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi17 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Begüm BARTAN'ın Yazıları
► Kekemelik İnsanın Kaderi mi? Psk.Sabahattin ZENGER
► İnsanın Dayanılmaz Kaygısı Psk.Gülderen KILIÇ
► Postmodern İnsanın Psikanalizi Psk.Dnş.Yusuf BAYALAN
► İnsanın Dört Zindanı Psk.Tuğba DEMİRÖZ
► İnsanın Hedeflerini Özelleştirilmesi Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA
► Modern İnsanın Psikolojik Analizi Psk.İzzet GÜLLÜ
► İnsanın Ruhsal Gelişim Evreleri Psk.Mehmet Emin KIZGIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,982 uzman makalesi arasında 'İnsanın Kaderi İnsandır' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:37
Top