2007'den Bugüne 92,326 Tavsiye, 28,224 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas
MAKALE #12030 © Yazan Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL | Yayın Ocak 2014 | 5,194 Okuyucu
Çocuklarda Ölüm Kavramı:

Çocuklar ailesinden birinin ya da evcil hayvanlarının ölümünden etkilenirler fakat bu durumu yetişkinlerden farklı olarak algılarlar. Yaşça daha küçük olan çocuklar ölüm kavramını anlamakta zorlanabilirler. Küçük çocuklar aileden birinin ölümünde sanki hiç ölmemiş gibi davranabilir ve bu durumdan hiç etkilenmemiş gibi görünebilirler. Duygularını sözlü olarak dile getirmeseler de, ölümü oyunlarına ve davranışlarına yansıtırlar.

Çocuklar okul öncesi dönemde, izledikleri çizgi filmlerin de etkisiyle ölümü geçici zannederler. Onlara göre, ölen kişi bir süre sonra yeniden gelecektir. Çünkü çizgi filmlerde hep böyle olmaktadır.

Yas Süreci:

Çocuklar Sevdikleri Birini Kaybettiklerinde Nasıl Tepki Verirler?

Ölümlerin ardından yas süreci yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da beş aşamadır: Şok, korku, öfke, suçluluk ve keder. Bu aşamalar her yaşta görülüyor olsa da, kişiden kişiye göre aşamalarda görülen davranışlar değişiklik gösterir.
Aileden birini, bir yakınını, ya da evcil bir hayvanını kaybeden çocuk, beklenmedik bu durum karşısında bir şok yaşar ve genellikle sanki böyle bir şey hiç yaşanmamış gibi davranabilir. Aile bireyleri yaşadıkları bu kayıp karşısında kendileri de şokta oldukları için, çocuğa ihtiyaç duyduğu ilgi gösterilemeyebilir. Aile bireylerinin ölüm karşısındaki aşırı tepkileri, üzüntülerini çocuğun yanında çok fazla belli etmeleri ve davranışları şok sürecini daha farklı da etkileyebilir, çocuğu ürkütebilir.

Yaşanan ani kaybın ardından çocuklar, sevdikleri diğer insanları da kaybedecekleri korkusuna kapılabilir. Bu düşüncelerle birlikte yakınlarına daha çok yaklaşma görülür ve kendisine ilgi gösteren insanlara sık sık “Sen de gidecek misin?”, “Beni seviyor musun?” gibi sorular sorabilirler.

Çocukların ölümlerden etkilenişi, ölen kişiye olan yakınlığına da bağlıdır. Çocuğun hayatında çok büyük yeri ve önemi olan kişiyi kaybetmek, çocukta var olan güven duygusunun sarsılmasına sebep olur. Çünkü çok sevdiği kişi, onu bırakıp gitmiştir. Uzun süre dönmesini beklediği halde, gelmeyişi çocuğu öfkelendirir, kızdırır ve saldırganlaştırır. Bu süreç normal bir süreçtir, oyunlarına, rüyalarına da yansıyabilir. Bu dönemde çocuğun bakımını üstlenen kişi veya kişiler tarafından yapılacak en iyi şey, onun kendisini güvende hissetmesini sağlamak olacaktır. Özellikle anne-baba kaybında çocuklar bir önceki yaşlarına geri dönüş gösterebilirler. Parmak emme, alt ıslatma, bebek gibi davranma, sürekli ilgi bekleme gibi durumlar görülebilir, bunlar oldukça normal tepkiler olmakla birlikte, geçicidir. Yaklaşık 6 ay içerisinde ise çocuğun günlük yaşantısına dönmesi beklenir.

Kimi zaman çocuklar, sevdikleri kişinin ölümüne kendilerinin sebep olduğuna inanırlar. Çünkü sevdiği kişi onu çok kızdırdığı bir gün, çocuk onun ölmesini istemiştir. Böyle düşündüğü için de sevdiği kişinin ölümüne sebep olduğuna inanır. Bu suçluluk duygusu ise kendisinde baş ağrısı, mide ağrısına sebep olabilir.

Çocuklara Sevdikleri Birinin Öldüğü Nasıl Söylenmeli?

Bir kişi öldüğü zaman geride kalan kişiler için en zor durumlardan bir tanesi bu durumun çocuklara nasıl söyleneceğidir. Yaşanan bu kaybın ardından yetişkinler de üzüntülü iken, çocuğa nasıl söyleneceği ise durumu daha da zorlaştırmaktadır.

Birinin ölümüne inanmanın, onun yokluğuna alışmanın ve bunu kabullenmenin yetişkinlere bile çok zor gelişi, çocukların bu durumu hiç kaldıramayacağı düşüncesini oluşturur. Bu yüzden ölümün ardından çocuk evden uzaklaştırılır, cenazeye katılmaması gerektiği düşünülür. Bu durum ise çocuğun, ilgiye, şefkate en çok ihtiyaç duyduğu anda yalnız kalmasına neden olur. Sorularına cevap bulamaz, endişelenir ve şaşkınlık yaşar.

Çocukların cenaze törenlerine katılıp katılmaması gerektiği genellikle zihinde bir soru işareti bırakır. Aslında ölen kişi ile vedalaşma ve onun ölümünün kabullenilmesi için çocukların cenaze törenlerine katılması bazı ülkelerde oldukça normaldir. Fakat ülkemizdeki cenazelerde ölen kişilerin yakınlarının verdikleri aşırı tepkiler, ağlamalar, çığlıklar, çocuğa karşı “Ah yavrum yetim kaldı şimdi…” gibi söylemler çocuğu daha çok ürkütebilir ve yaşadığı durumu kabullenmesini daha çok zorlaştırabilir.

Çocuklar ölümle ilgili sık sık sorular sorabilirler. Bu sorular “Annem/babam ne zaman gelecek?”, “Neden öldü?”, “Ölüm ne demek?” gibi ölümü sorgulayıcı olabilir.

Çocuk eğer 5 yaşından küçükse…

Çocuklar bu yaşlarda soyut düşünemeyeceklerinden dolayı, onlara ölüm kavramı somutlaştırarak anlatılabilir. Sorularına, “Annen/baban uzun bir yolculuğa çıktı
ve bu yolculuk biraz daha farklı bir yolculuk. Bu yüzden sana veda edemedi ama o bizi sevmeye devam edecek.” gibi cevaplar verilebilir.
Daha büyük yaşlarda ise…
Bir kişinin ölümünü, diğer canlıların ölümüne (bir çiçek, evcil bir hayvan gibi.) benzetilerek anlatılabilir.
Çok sevdikleri evcil hayvanları öldüğünde ise çocuklar yine bir yas dönemine girebilirler. Bu durumda evcil hayvanına bir cenaze töreni düzenleyip, ona veda etmesi sağlanabilir.
Ölüm haberi çocuklara güvendikleri, sevdikleri bir yetişkin tarafından uygun bir ortamda verilmelidir.

Sevilen Birinin Kaybının Ardından Çocuğa Nasıl Destek Verilmeli?
• Sevilen kişinin ölümünün yarattığı etki kadar, çocukları bozulan düzen ve yaşanılan güven kaybı da derinden etkiler. Ölümün ardından olabildiğince kısa sürede günlük yaşantıya geri dönmeye ve çocuklara güven ortamı sağlamaya çalışın.
• Çocuklar genellikle ölen kişinin ardından, diğer sevdiklerinin de onu bırakıp gideceği korkusu ile sıkça sorular sorabilirler. Bu durumda ona yanında olduğunuzu hissettirin. Bundan sonra ona kimin bakacağını açıklayın ve ilgi gösterin.
• Sabırlı olun. Sorularını tekrar tekrar yanıtlamaya çalışın. “Annen artık gelmeyecek ama o bizi hep sevecek, bizde onu sevmeye devam edeceğiz. Hep düşüneceğiz ve ben senin yanında olacağım, seni koruyacağım.”gibi cevaplarla ona güvende olduğunu hissettirin.
• “Sakın ağlama, güçlü olman lazım.”, “Bak sen ağlarsan o da ağlar, metin olman lazım.”gibi söylemlerden kaçının. Bu tür söylemler onun duygularını yansıtamamasına ve yas tutamamasına sebep olur.
• Ölen kişinin ardından, cenazeye katılmak istemeyen, korkan bir çocuğu orda bulunması için zorlamayın.
Eğer çocuk altı ay geçmesine rağmen…
• Gündelik yaşantısına dönmekte güçlük çekiyor, kendisini güvende hissetmekte zorlanıyorsa,
• Bebek gibi davranmaya, altını ıslatmaya devam ediyorsa,
• Kekemelik, saldırganlık, hırçınlık gibi davranışları sürüyorsa,
• Ölen kişiyi sık sık soruyor, hala onun yanında olmak istediğini söylüyorsa,
• Arkadaşlarından uzaklaşmışsa,
• Akademik başarısı gözle görülür biçimde düşmüşse ve okula gitmek istemiyorsa, bir uzman desteği almasını sağlayın.

Ailede; ebeveyn kaybı yaşandığında bu kayba karşı gösterilen tepkiler yaşa bağlı olarak değişiklik gösterir. Öncelikle bu yaşanan durum ailenin tüm üyeleri için bir travmadır. Travma en bilinen tanımıyla kişinin aniden karşılaştığı, yaşamının bir kısmını veya tümünü fiziksel ve ruhsal olarak etkileyen olaylardır. Travmaya karşı herkes stres tepkileri verir. Anne veya babasını kaybeden bir gencin öncelikle yaşayacağı duygu şok, çok yoğun üzüntü ve öfke olacaktır. Buna ilaveten aile bütünlüğü bozulmuş olduğu için genç, korku ve panik duyguları yaşarken gelecekteki yaşantılarının nasıl olacağına ilişkin endişe duyabilir. Çünkü eğer kayıp baba ise genellikle ailenin geçiminden birinci derecede baba sorumlu olduğu için genç maddi sıkıntılar yaşanacağından, mevcut şartların korunamayacağından endişe duyabilir. Güvenlik duygusunda zedelenme olmuştur. Dolayısıyla genç böyle bir durumda geleceğe yönelik planlarını değiştirebilir ve kendini yeni sorumluluklar almaya hazırlayabilir.

Ayrıca gençler yas döneminde fiziksel olarak da bazı tepkiler gösterirler. Mide bulantısı, baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, yorgunluk, uykusuzluk ve yemek alışkanlıklarında bozulmalar görülebilir. Bu, gencin yaşadığı yoğun strese vücudunun verdiği tepkidir.

Bu kayıpla beraber gencin toplumsal hayatında da değişiklikler olur. Ders başarısızlığı, sınav kaygısı, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde bozulmalar yaşanabilir. Ergen arkadaşlarından uzaklaşabilir ve onlarla beraber olmak istemeyebilir. Toplum içinde huzursuz, öfkeli ve asi sayılabilecek davranışlar gösterebilir.

Peki bütün bu tepkiler karşısında gence nasıl yardımcı olunabilir? Ailenin, arkadaşların ve okulun bu noktadaki rolü neler olmalıdır?

Öncelikle ebeveyn kaybı karşısında gencin ilk anda yaşadığı durum ve gösterdiği tepkilerin normal olduğu bilinmelidir. Her insan birbirinin aynısı olmadığı için gösterilen tepkilerin zamanı, şiddeti veya sürekliliği ailenin her üyesine göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla bu yas sürecinin yaşanmasına izin verilmelidir. Ancak yaşamın devamı için ergenin yeme-içme, uyku gibi fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir.

Gence ailenin ve arkadaşlarının duygusal destek vermesi, gencin duygularının sabırla dinlenip paylaşılması gereklidir. Ayrıca gencin okula dönmesinin sağlanması, arkadaşlarının ve öğretmenlerinin bilgilendirilmesi travmayı atlatabilmesi için yerinde olur. Mümkünse daha önce bu tür deneyim yaşamış bir arkadaşıyla veya bir yakını ile konuşmasının sağlanması da ergene yardımcı olacaktır. Çünkü genç, kimsenin kendisini anlamadığını düşünme eğilimindedir. Böylece daha önce kendisi gibi bu acıyı yaşamış ve normal yaşama dönmüş kişilerin varlığını bilmek gence iyi gelecektir. Ayrıca gencin ve ailenin geriye kalan diğer üyelerinin profesyonel yardım almaları sağlanmalıdır.

Yas süreci tüm aile üyeleri için zorlu geçen bir süreçtir. Ancak doğası gereği yaşam normale dönecektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Filiz OKUŞ TEZEL Fotoğraf
Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi47 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'in Yazıları
► Çocuklarda Ölüm Kavramı Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
► Çocuk ve Ölüm Kavramı Psk.Gözde ALPER
► Çocuk ve Ölüm Kavramı Psk.Eda GÖKDUMAN
► Çocuklarda Ölüm ve Yas Süreci Psk.Aysun AKTAŞ
► Çocuklarda Oyun Kavramı ve Oyun Terapisi Psk.İlayda ÇEVİRİCİ YENİGÜN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Öfke Kontrolü Eğitimi Programı ÇOK OKUNUYOR Mart 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:13
Top