Tik Bozuklukları ve Tedavisi
Ahmet bir sınavın ortasındaydı ve dikkatlerin kendi üzerine çekilmesini istemiyordu, ama ters bir şey olacağını hissediyordu. Bu şeyi kontrol etmeye çalışıyordu ama maalesef çabası boşunaydı, çünkü sınav stresi onu iyiden iyiye etkilemeye başlamıştı. Tikini geride tutmaya çalıştıkça onun içinde büyüdüğünü hissedebiliyordu. Sonunda tek seçeneği tiki serbest bırakmak oldu: Ahmet'in omuzları hafifçe sıçradı. Çok şükür o anda sınıftaki kimse bu durumu fark etmedi.
Ahmet'in yaşadığı yukarıdaki durumu geçici tik bozukluğu olarak adlandırıyoruz. Geçici tik bozukluğu, 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerin yaklaşık %25'ini etkileyen bir olgudur. Geçici tikler yaklaşık 3 ay boyunca devam eder. Bir insanın bazen tek bir tiki olur, bu tik bir süre devam edip sonra kendiliğinden kaybolabilir. Ancak bazen buna başka bir tik daha eklenebilir.
Tikler erkek çocuklarda daha sık olarak görülür. Bunun nedeni henüz tespit edilememiştir ancak bu alanda yapılan araştırmalar, erkek çocukların kız çocuklardan birkaç kat daha sık olarak tik bozuklukları sergilediklerini ortaya koymuş bulunmaktadır.
Tikler, kontrol edilmesi oldukça zor olan ani ve tekrarlayıcı hareketler veya sesler şeklinde ortaya çıkar. Hareket formundaki tiklere motor tikler, ses çıkarma formunda olanlara ise vokal tikler adı verilir. Tikler basit veya karmaşık olabilirler. Basit motor tikler, tek bir kas grubunu etkilerken, karmaşık tiklerde işin içine birden çok kas grubu dahil olur. Öte yandan, karmaşık vokal tiklerde anlamlı sesler (mesela bir kelime) çıkarılır. Tik bozukluklarına çocuklarda Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu eşlik edebilmektedir. Yetişkin tik bozuklukları ise anksiyete bozuklukları özellikle de obsesif kompulsif bozukluk ile birlikte görülebilmektedir.
Omuz silkme, en yaygın görülen basit motor tikler arasındadır. Diğer basit motor tikler aşağıda sıralanmıştır:
Yaygın biçimde görülen vokal tikler aşağıdadır:
Tiklere yönelik davranışçı terapide kullanılan bir diğer yöntem ise maruz bırakma ve tepki önleme olarak adlandırılır. Yapılan araştırmalar, tik bozukluğu olan kişilerin çoğunluğunun hem alışkanlığı tersine çevirme, hem de maruz bırakma ve tepki önleme yöntemlerinden faydalandığını ortaya koymuştur. Bu yöntemlerin öğrenilmesi ve kullanımında davranışçı terapi alanında yetkin klinik psikologlardan yardım alınabilir.
Ahmet'in yaşadığı yukarıdaki durumu geçici tik bozukluğu olarak adlandırıyoruz. Geçici tik bozukluğu, 18 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerin yaklaşık %25'ini etkileyen bir olgudur. Geçici tikler yaklaşık 3 ay boyunca devam eder. Bir insanın bazen tek bir tiki olur, bu tik bir süre devam edip sonra kendiliğinden kaybolabilir. Ancak bazen buna başka bir tik daha eklenebilir.
Tikler erkek çocuklarda daha sık olarak görülür. Bunun nedeni henüz tespit edilememiştir ancak bu alanda yapılan araştırmalar, erkek çocukların kız çocuklardan birkaç kat daha sık olarak tik bozuklukları sergilediklerini ortaya koymuş bulunmaktadır.
Tikler, kontrol edilmesi oldukça zor olan ani ve tekrarlayıcı hareketler veya sesler şeklinde ortaya çıkar. Hareket formundaki tiklere motor tikler, ses çıkarma formunda olanlara ise vokal tikler adı verilir. Tikler basit veya karmaşık olabilirler. Basit motor tikler, tek bir kas grubunu etkilerken, karmaşık tiklerde işin içine birden çok kas grubu dahil olur. Öte yandan, karmaşık vokal tiklerde anlamlı sesler (mesela bir kelime) çıkarılır. Tik bozukluklarına çocuklarda Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu eşlik edebilmektedir. Yetişkin tik bozuklukları ise anksiyete bozuklukları özellikle de obsesif kompulsif bozukluk ile birlikte görülebilmektedir.
Omuz silkme, en yaygın görülen basit motor tikler arasındadır. Diğer basit motor tikler aşağıda sıralanmıştır:
- Burun kırıştırma
- Baş sallama
- Göz kırpma
- Dudak kemirme
- Yüzü buruşturma
- Tekrarlayıcı dokunma hareketleri
- Tekmeleme
- Sıçrama
Yaygın biçimde görülen vokal tikler aşağıdadır:
- Öksürme
- Boğaz temizleme
- Homurdanma
- Burun çekme
- Tıslama
- Kişiye yaşadığı rahatsızlık ve tedavisi hakkında psikoeğitim sunmak,
- Tiklerin hangi zamanlarda ortaya çıktığının farkına varılması ve kişinin tikin ortaya çıkışından önce yaşadığı zorlama hislerinin belirlenmesi,
- Tik öncesi hissedilen zorlamaya farklı şekillerde tepki vermeyi öğrenmek – örneğin, kişinin omuz silkme tiki varsa, bu kişiye tik öncesi zorlanma duygusunu hissettiğinde, bu duygu yok olana kadar kollarını uzatma ve germeyi öğrenmesi.
Tiklere yönelik davranışçı terapide kullanılan bir diğer yöntem ise maruz bırakma ve tepki önleme olarak adlandırılır. Yapılan araştırmalar, tik bozukluğu olan kişilerin çoğunluğunun hem alışkanlığı tersine çevirme, hem de maruz bırakma ve tepki önleme yöntemlerinden faydalandığını ortaya koymuştur. Bu yöntemlerin öğrenilmesi ve kullanımında davranışçı terapi alanında yetkin klinik psikologlardan yardım alınabilir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Tik Bozuklukları ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Zümrüt GEDİK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Zümrüt GEDİK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
9 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
tourette sendromu, vokal tik, tikler, tik bozukluğu, tik tedavisi, tiklerin tedavisi, tik terapisi, motor tik, tik çeşitleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.