Ben Deli miyim?
Son zamanlarda Ülkemizde psikoloğa gitme sıklığında bir artış gözlenmektedir. Bir zamanlar gündemde olan psikoloğa gitmeye ne gerek var canım, sorunumu kendim çözebilirim, hatta boşuna para verme seninkini de çözebilirim, ben deli miyim ve benzeri anlayışlar yavaş yavaş değişmeye başlamıştır.
Günümüzde sosyal, ekonomik ve teknolojik alanda yaşanan hızlı değişim insanların zaman zaman durup bir mola vermesini hatta ihtiyaç duyduğunda profesyonel psikolojik destek almasını zorunlu hale getirmektedir. Bu desteğin şekli ve çeşitleri yalnızlık, mesleki tükenmişlik, ayrılık, aşk acısı gibi bireysel sorunlarla ilgili olabileceği gibi eşler arasında yaşanan evlilik sorunları yada çocukla, gençle hatta yaşlılıkla ilgili aile sorunları bile olabilmektedir.
Psikoloğa başvurma nedenleri ile ilgili bir araştırma yapılsa sanırım evlilik sorunları ilk sıralarda yer alır. Önceleri eşlerden birisi evlilik sorunları ile ilgili olarak bir psikoloğa gitme önerisi getirdiğinde diğer eşin “Sen git, ben iyiyim, senin ihtiyacın var” şeklindeki tepkileri sorunu çözmekten ziyade büyümesine neden olduğu için mahkeme kapısında çözüm aranmaya başlanmıştır. Günümüzde eğer karı-koca yaşadıkları sorunlarla ilgili kendi istekleriyle psikolojik destek almazlarsa mahkeme aşamasında hakim kararıyla zorunlu olarak danışmanlık hizmeti almak durumundadırlar.
Unutulmaması gereken husus mahkeme aşamasına gelindiğinde ekonomik ve psikolojik maliyetin katlanarak artacağıdır. Avukatlık ücreti, mahkeme masrafları, tazminat, nafaka, yeni bir düzen kurulması işin maddi boyutuyla ilgilidir. Psikolojik boyutu daha da zordur. Tartışmalar, kavgalar, küslükler, çocukların durumu, şimdi ne olacak belirsizliği, kişinin yaşamına yeni birini almasının getirdiği zorluklar gibi daha birçok olumsuz sonuç sayılabilir. Bu arada strese bağlı psikosomatik sorunların kendini uykusuzluk, baş ağrısı, yüksek kaygı, güvensizlik, içe dönme, depresyon, karamsarlık ve benzeri çeşitli fizyolojik rahatsızlıklar olarak göstermesi yani sağlığın bozulması kaçınılmaz sondur. Kullanılan bir takım ilaçlar ve gidilen doktorlar işin
mali boyutunu artırmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklar yaşanmadan önce alınacak psikolojik destek sorunlarla sağlıklı bir şekilde baş etmeyi kolaylaştıracaktır. En azından bundan sonra yaşanması olası bir takım sorunların önüne geçilmiş olacaktır.
Kendinizi kötü hissettiğinizde deli olun ve bir delilik daha yapın bir psikoloğa gidin. Akıllıları kendi halinde bırakın. Kimin akıllı kimin deli olduğu zaman içinde ortaya çıkacaktır.
Günümüzde sosyal, ekonomik ve teknolojik alanda yaşanan hızlı değişim insanların zaman zaman durup bir mola vermesini hatta ihtiyaç duyduğunda profesyonel psikolojik destek almasını zorunlu hale getirmektedir. Bu desteğin şekli ve çeşitleri yalnızlık, mesleki tükenmişlik, ayrılık, aşk acısı gibi bireysel sorunlarla ilgili olabileceği gibi eşler arasında yaşanan evlilik sorunları yada çocukla, gençle hatta yaşlılıkla ilgili aile sorunları bile olabilmektedir.
Psikoloğa başvurma nedenleri ile ilgili bir araştırma yapılsa sanırım evlilik sorunları ilk sıralarda yer alır. Önceleri eşlerden birisi evlilik sorunları ile ilgili olarak bir psikoloğa gitme önerisi getirdiğinde diğer eşin “Sen git, ben iyiyim, senin ihtiyacın var” şeklindeki tepkileri sorunu çözmekten ziyade büyümesine neden olduğu için mahkeme kapısında çözüm aranmaya başlanmıştır. Günümüzde eğer karı-koca yaşadıkları sorunlarla ilgili kendi istekleriyle psikolojik destek almazlarsa mahkeme aşamasında hakim kararıyla zorunlu olarak danışmanlık hizmeti almak durumundadırlar.
Unutulmaması gereken husus mahkeme aşamasına gelindiğinde ekonomik ve psikolojik maliyetin katlanarak artacağıdır. Avukatlık ücreti, mahkeme masrafları, tazminat, nafaka, yeni bir düzen kurulması işin maddi boyutuyla ilgilidir. Psikolojik boyutu daha da zordur. Tartışmalar, kavgalar, küslükler, çocukların durumu, şimdi ne olacak belirsizliği, kişinin yaşamına yeni birini almasının getirdiği zorluklar gibi daha birçok olumsuz sonuç sayılabilir. Bu arada strese bağlı psikosomatik sorunların kendini uykusuzluk, baş ağrısı, yüksek kaygı, güvensizlik, içe dönme, depresyon, karamsarlık ve benzeri çeşitli fizyolojik rahatsızlıklar olarak göstermesi yani sağlığın bozulması kaçınılmaz sondur. Kullanılan bir takım ilaçlar ve gidilen doktorlar işin
mali boyutunu artırmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklar yaşanmadan önce alınacak psikolojik destek sorunlarla sağlıklı bir şekilde baş etmeyi kolaylaştıracaktır. En azından bundan sonra yaşanması olası bir takım sorunların önüne geçilmiş olacaktır.
Kendinizi kötü hissettiğinizde deli olun ve bir delilik daha yapın bir psikoloğa gidin. Akıllıları kendi halinde bırakın. Kimin akıllı kimin deli olduğu zaman içinde ortaya çıkacaktır.
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.