Okula Gitmek İstemiyorum!
Her anne-baba çocuğunun okula gitmek istemediği bir günle karşı karşıya gelmiştir. Bazı anne-babalar ise bu cümleyi çok sık duyarlar. Okula gideceği sabah aniden gelen karın ağrısını bilirsiniz, ya da bir gece önce geç yatmak isteme talebini. Çocuklar duygularını ifade etmekte güçlük çekebilirler ama davranışları her zaman ipucu verici niteliktedir. Peki çocuklar psikolojik olarak hangi nedenlerle okula gitmek istemez?
Bu süreci dönemsel olarak değerlendirmek en doğrusudur. Anaokuluna başlarken çocuklar ilk kez okul, başka çocukların olduğu ev dışında bir yer, öğretmen kavramıyla tanışırlar. Her yeni olay ya da durum gibi bu da çocuklar için stres kaynağı sayılabilir. Kuralların olduğu ortamlara uyum sağlamak zor gelebilir, paylaşmak zor gelebilir, bir yerde sessizce oturmak ya da öğretmenle iletişim kurmak zor gelebilir. Ancak en sık karşılaştığımız problem bu yaş grubunda anneden ve aileden ayrılma kaygısı. Pek çok çocuk anaokuluna başladığı ilk dönemde bu problemi yaşar. Bu noktada önemli olan ailelerin bu duruma verdikleri tepkidir. Çünkü baktığımızda sıklıkla annelerin de aslında çocuklarından ayrılmakta ciddi kaygıları olduğunu görürüz.
İlkokula geçtiğinde ise konu biraz daha ciddiyet göstermeye başlar ve sadece anneden ayrılma kaygısından öte bir durum haline gelir. İlkokul itibariyle çocukların not alması, sınıfta söz hakkı alması, okuma yazma öğrenmesi ve kendini bir programa adapte etmesi gereklidir. Hala oyun çağında oldukları da göz önüne alındığında aslında o yaşta bir çocuğun oyun oynamak yerine ders çalışmak istediği tablolara çok sık rastlamayız. Yine de pek çok çocuk eğitim hayatına adapte olur ve sürdürür.
Ya bunu sürdüremeyenler?
Sınıfın sorunlu çocuğu olarak görülseler de aslında etkili anne-baba tutumlarıyla onlar da bu sürece uyum sağlar. Bu dönemde çocukların evde kalmak istemeleri ve evde kaldıkları süre içerisinde tv, bilgisayar kullanmaları onlar için pekiştiricidir ve okula gitme isteklerini iyice azaltır. İlk söylendiğinde bazı ailelere acımasızca görünse bile, okula gitmeyi reddeden bir çocuğunuz varsa önce bunun nedenini keşfetmeli,ardından da evde kalmayı ödül olmaktan çıkarmalısınız. Çocuğunuz okula gitmeyebilir o gün, ancak yine ders saatinde ders yapmalı ve teneffüs saatini geçirmeyecek şekilde dinlenmelidir. Bu yöntemle çocuğunuz evde durmaktansa okula gitmeyi tercih edecektir. Eğer ki kaygılarından dolayı okula gitmekte zorlanan bir çocuğunuz varsa direk okula tüm gün göndermek yerine, adım adım ilerlemeniz onun da özgüven gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu sorunu eğer yine de aşamıyorsanız bir uzman yardımı almaktan çekinmeyin.
Bu süreci dönemsel olarak değerlendirmek en doğrusudur. Anaokuluna başlarken çocuklar ilk kez okul, başka çocukların olduğu ev dışında bir yer, öğretmen kavramıyla tanışırlar. Her yeni olay ya da durum gibi bu da çocuklar için stres kaynağı sayılabilir. Kuralların olduğu ortamlara uyum sağlamak zor gelebilir, paylaşmak zor gelebilir, bir yerde sessizce oturmak ya da öğretmenle iletişim kurmak zor gelebilir. Ancak en sık karşılaştığımız problem bu yaş grubunda anneden ve aileden ayrılma kaygısı. Pek çok çocuk anaokuluna başladığı ilk dönemde bu problemi yaşar. Bu noktada önemli olan ailelerin bu duruma verdikleri tepkidir. Çünkü baktığımızda sıklıkla annelerin de aslında çocuklarından ayrılmakta ciddi kaygıları olduğunu görürüz.
İlkokula geçtiğinde ise konu biraz daha ciddiyet göstermeye başlar ve sadece anneden ayrılma kaygısından öte bir durum haline gelir. İlkokul itibariyle çocukların not alması, sınıfta söz hakkı alması, okuma yazma öğrenmesi ve kendini bir programa adapte etmesi gereklidir. Hala oyun çağında oldukları da göz önüne alındığında aslında o yaşta bir çocuğun oyun oynamak yerine ders çalışmak istediği tablolara çok sık rastlamayız. Yine de pek çok çocuk eğitim hayatına adapte olur ve sürdürür.
Ya bunu sürdüremeyenler?
Sınıfın sorunlu çocuğu olarak görülseler de aslında etkili anne-baba tutumlarıyla onlar da bu sürece uyum sağlar. Bu dönemde çocukların evde kalmak istemeleri ve evde kaldıkları süre içerisinde tv, bilgisayar kullanmaları onlar için pekiştiricidir ve okula gitme isteklerini iyice azaltır. İlk söylendiğinde bazı ailelere acımasızca görünse bile, okula gitmeyi reddeden bir çocuğunuz varsa önce bunun nedenini keşfetmeli,ardından da evde kalmayı ödül olmaktan çıkarmalısınız. Çocuğunuz okula gitmeyebilir o gün, ancak yine ders saatinde ders yapmalı ve teneffüs saatini geçirmeyecek şekilde dinlenmelidir. Bu yöntemle çocuğunuz evde durmaktansa okula gitmeyi tercih edecektir. Eğer ki kaygılarından dolayı okula gitmekte zorlanan bir çocuğunuz varsa direk okula tüm gün göndermek yerine, adım adım ilerlemeniz onun da özgüven gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu sorunu eğer yine de aşamıyorsanız bir uzman yardımı almaktan çekinmeyin.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.