Ne Gibi Durumlarda Ruh Sağlığı Uzmanına / Psikoloğa Başvurulmalıdır
NE GİBİ DURUMLARDA RUH SAĞLIĞI UZMANINA BAŞVURULMALIDIR
Ülkemizde ve dünyada ruh sağlığı ve hastalıkları ile ilgili bilinçlenme ve bilgi sahibi olma son yıllarda oldukça artmış durumda. Kişiler bazen kendileri bizzat başvuruda bulunurken bazen de diğer tıbbi dallardan ruh sağlığı uzmanlarına kişiler yönlendirilebilmektedir.
Kendi klinik uygulamalarımda tecrübe edindiğim kadarıyla şu gibi durumlarda kişiler bir ruh sağlığı uzmanına başvurabiliyor;
- öfke patlamaları ve sinirlilik
- ölüm düşünceleri
- panik atak
- kapalı alan kaygısı
- size ya da bir sevdiğinize kötü birşey olacakmış duygusu
- topluluk içinde yalnız hissetme
- anlam veremediğiniz bir huzursuzluk ve suçluluk duygusu
- enerjinizde azalma ve yavaşlama
- zihninizden atamadığınız yineleyici ve hoşa gitmeyen düşünceler
- duygularınızın kolayca incinmesi
- sizi korkutan belirli uğraş, yer ve nesnelerden kaçınma
- bedeninizin bazı kısımlarında uyuşma, karıncalanma olması
- herhangi bir fiziksel nedeni olmayan bayılmalar
- boğaziniza yumru tıkanmış gibi hissetmek
- kararsızlık
- kendinizi başkalarından aşağıda görmek
- yıkanma, sayma, dokunma gibi hareketleri yineleme
- korkutucu türden düşünce ve hayaller
- hayatta herşeyin bir yük gibi görünmesi
- sık sık tartışmaya girme
- başka bir kişiye asla yakınlık duyamama
- topluluk içinde gergin hissetme
- aklınızdan bir bozukluk olduğunu düşünme
- ölümcül bir hastalığa yakalanma kaygısı
- karamsarlık ve mutsuzluk, hayattan zevk alamama
- takıntılar (obsesyonlar)
- eş çatışmaları
- boşanma
- aldatılma
- çocuklarla ilgili sorunlar
- cinsel sorunlar (vajinismus, erken boşalma, cinsel isteksizlik)
- geceleri kabuslar görme
- uykusuzluk
- baş ağrısı ve migren
- sosyal fobi
- çekingenlik
- kendini ifade edememe
- uçuş fobisi
- travma sonrası stres
- hayır diyememe
- mükemmeliyetçilik
- menopoz sonrası ruhsal sıkıntılar
- intihar düşünceleri
- kendini tanıma
Kişi bazen yaşadığı bunalımın farkında olurken bazen de iş arkadaşları ya da aile bireyleri bunu kişiye fark ettirebiliyor. Örneğin, kişi son birkaç aydır agresif ve gerginse; ve sinir patlamaları yaşıyorsa ve bu durum özellikle aile bireylerinin dikkatini çekmişse, kişi bir uzmanda yardım almalıdır. Çünkü bunlar bir ruhsal bunalımın ya da çatışmanın habercisi olabilir.
Ne var ki, yine kendi klinik tecrübemde gördüğüm kadarıyla kişi kendinde var olan huzursuzluk, agresiflik ve mutsuzluğun farkına varsa da bir uzmandan yardım almayı ihmal edebiliyor. Bu durumda var olan sıkıntılar yoğunlaşabiliyor ve kişinin yaşam kalitesini düşürüp aile huzursuzluğuna sebep veriyor ve iş yaşamında da verimini düşürebiliyor. Bu da bir döngüsel çıkmaza sebep olabiliyor. Oysa akut dönem dediğimiz sorunun üzerinden çok fazla zaman geçmeden kişi bir uzmandan yardım alsa belki çok daha çabuk eski verimliliğine geri dönecektir.
Yine kendi klinik tecrübelerimden edindiğim deneyimlere göre kişi gece uykusuzluk çekebiliyor, ya da kabuslar görerek kalitesiz uyuduğunu ifade ediyor. Yapılan görüşmelerde kişiyi strese sokan ya da ruhsal olarak negatif etkileyen olaylar yaşadığını fark ettiğimizde bu uykusuzluk sorunu çözümlenebiliyor.
Bütün bunların dışında, kişinin mutlaka bir ruhsal sıkıntısının olmasına gerek olmayabilir. Kişi kendini profesyonel bir ögzden daha iyi tanımak için, kendisine tarafsız bir yönden bakabilmek için de bir uzmandan yardım alabilir.
Eğer siz de bir süredir kendinizi eskisi kadar iyi hissetmiyorsanız, ya da bir sorununuz yoksa bile kendinizi daha iyi tanımak için bir ruh sağlığı uzmanından yardım alabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim..
Ülkemizde ve dünyada ruh sağlığı ve hastalıkları ile ilgili bilinçlenme ve bilgi sahibi olma son yıllarda oldukça artmış durumda. Kişiler bazen kendileri bizzat başvuruda bulunurken bazen de diğer tıbbi dallardan ruh sağlığı uzmanlarına kişiler yönlendirilebilmektedir.
Kendi klinik uygulamalarımda tecrübe edindiğim kadarıyla şu gibi durumlarda kişiler bir ruh sağlığı uzmanına başvurabiliyor;
- öfke patlamaları ve sinirlilik
- ölüm düşünceleri
- panik atak
- kapalı alan kaygısı
- size ya da bir sevdiğinize kötü birşey olacakmış duygusu
- topluluk içinde yalnız hissetme
- anlam veremediğiniz bir huzursuzluk ve suçluluk duygusu
- enerjinizde azalma ve yavaşlama
- zihninizden atamadığınız yineleyici ve hoşa gitmeyen düşünceler
- duygularınızın kolayca incinmesi
- sizi korkutan belirli uğraş, yer ve nesnelerden kaçınma
- bedeninizin bazı kısımlarında uyuşma, karıncalanma olması
- herhangi bir fiziksel nedeni olmayan bayılmalar
- boğaziniza yumru tıkanmış gibi hissetmek
- kararsızlık
- kendinizi başkalarından aşağıda görmek
- yıkanma, sayma, dokunma gibi hareketleri yineleme
- korkutucu türden düşünce ve hayaller
- hayatta herşeyin bir yük gibi görünmesi
- sık sık tartışmaya girme
- başka bir kişiye asla yakınlık duyamama
- topluluk içinde gergin hissetme
- aklınızdan bir bozukluk olduğunu düşünme
- ölümcül bir hastalığa yakalanma kaygısı
- karamsarlık ve mutsuzluk, hayattan zevk alamama
- takıntılar (obsesyonlar)
- eş çatışmaları
- boşanma
- aldatılma
- çocuklarla ilgili sorunlar
- cinsel sorunlar (vajinismus, erken boşalma, cinsel isteksizlik)
- geceleri kabuslar görme
- uykusuzluk
- baş ağrısı ve migren
- sosyal fobi
- çekingenlik
- kendini ifade edememe
- uçuş fobisi
- travma sonrası stres
- hayır diyememe
- mükemmeliyetçilik
- menopoz sonrası ruhsal sıkıntılar
- intihar düşünceleri
- kendini tanıma
Kişi bazen yaşadığı bunalımın farkında olurken bazen de iş arkadaşları ya da aile bireyleri bunu kişiye fark ettirebiliyor. Örneğin, kişi son birkaç aydır agresif ve gerginse; ve sinir patlamaları yaşıyorsa ve bu durum özellikle aile bireylerinin dikkatini çekmişse, kişi bir uzmanda yardım almalıdır. Çünkü bunlar bir ruhsal bunalımın ya da çatışmanın habercisi olabilir.
Ne var ki, yine kendi klinik tecrübemde gördüğüm kadarıyla kişi kendinde var olan huzursuzluk, agresiflik ve mutsuzluğun farkına varsa da bir uzmandan yardım almayı ihmal edebiliyor. Bu durumda var olan sıkıntılar yoğunlaşabiliyor ve kişinin yaşam kalitesini düşürüp aile huzursuzluğuna sebep veriyor ve iş yaşamında da verimini düşürebiliyor. Bu da bir döngüsel çıkmaza sebep olabiliyor. Oysa akut dönem dediğimiz sorunun üzerinden çok fazla zaman geçmeden kişi bir uzmandan yardım alsa belki çok daha çabuk eski verimliliğine geri dönecektir.
Yine kendi klinik tecrübelerimden edindiğim deneyimlere göre kişi gece uykusuzluk çekebiliyor, ya da kabuslar görerek kalitesiz uyuduğunu ifade ediyor. Yapılan görüşmelerde kişiyi strese sokan ya da ruhsal olarak negatif etkileyen olaylar yaşadığını fark ettiğimizde bu uykusuzluk sorunu çözümlenebiliyor.
Bütün bunların dışında, kişinin mutlaka bir ruhsal sıkıntısının olmasına gerek olmayabilir. Kişi kendini profesyonel bir ögzden daha iyi tanımak için, kendisine tarafsız bir yönden bakabilmek için de bir uzmandan yardım alabilir.
Eğer siz de bir süredir kendinizi eskisi kadar iyi hissetmiyorsanız, ya da bir sorununuz yoksa bile kendinizi daha iyi tanımak için bir ruh sağlığı uzmanından yardım alabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim..
|
Yazan
 Şu anda Sitemizde!
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ne Gibi Durumlarda Ruh Sağlığı Uzmanına / Psikoloğa Başvurulmalıdır" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Esra ÜNAL ŞENGÜL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Esra ÜNAL ŞENGÜL'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
