2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygu ve Düşüncelerinizde Bahar Temizliği
MAKALE #8988 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.İzzet Zülküf ÇELİK | Yayın Mayıs 2012 | 5,453 Okuyucu
BAHAR TEMİZLİĞİ


İnsan, farkında olduğu veya olmadığı düşüncelerinin ürünüdür. Davranışlarımız da bu düşünceler üzerinde şekillenmektedir. Aynı zamanda bu düşünceler ve davranışlar bazen temelinde bazen beraberinde ama her zaman belirli duygularla yoldaştır.


Bir başka şekilde söylersek, bir duygu ve düşünce olmaksızın birey bir davranışı gerçekleştirmez. Bu duygu ve düşünceler bireyin yaşama atıldığı ilk andan itibaren yaşadığı ilişkiler içersinde oluşur, güçlenir ve serpilir.


Anne babamızdan, kardeşlerimiz ve akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan ve öğretmenlerimizden, internet ve televizyondan yaşadığımız deneyimlerimizden ediniriz tüm bu düşünceleri.


Küçük bir çocukken edindiğimiz bu düşünceler ve duyguların bazılarını tıpkı uzaya yol alan uzay mekiğinin ihtiyacı kalmadığı roket parçalarını bırakması gibi bırakır, kurtuluruz onlardan.


Bir gün okula anne babamızın bizi götürmesini istemediğimizi fark ederiz ya da güvenli olmayan arka sokakların da girilebilecek yerler olduğunu hatta okul yolunun daha da kısaldığını fark edebiliriz. Boyu bizden büyük olan çocukların da dövülebileceğini de fark edenlerimiz olur.


Her yeni farkındalık, her yeni bilgi ve deneyim bizden eski olan bazı şeyleri alır götürürken yeni bazı düşünceleri getirir.


Ancak bazı düşünceler bizimle birlikte o kadar uzun zamandır yaşıyorlardır ki, onları bizim bir parçamız olarak algılarız. Sanki onlar olmazsa biz eksik kalacakmışız gibi hissederiz. Onları hayatımızdan çıkarmak sanki bizi yaşamdaki tüm tehlikelere açık ve korunmasız hale getirecektir.


Oysa onlar artık bize yüktürler. Daha ileriye daha yükseklere gidebilmemiz için onları bırakmamız gerekmektedir. Onları bırakmadığımız her an yeni yerlere gitmemizi yeni deneyimler edinmemizi engellemekle kalmayıp birçok zaman mutsuzluklarımızın, depresyonlarımızın, kaygılarımızın, korkularımızın, paniklerimizin nedeni olmaya devam etmektedirler.


İşin kötüsü birçoğunun farkında bile olmayız. Bizimle o kadar bütünleşmiştirler ki onların sonradan edinilmiş ve vazgeçilebilinir olduğunu fark etmeyiz, ta ki…


Ta ki bir danışmana gidene kadar. Terapi sürecinde bunları fark etmeye başlar ve bunlardan kurtulmaya başladığımızda zincirlerinden kurtulmuş kürek mahkumları gibi seviniriz. Terapinin hiç işe yarayacağına inancım yoktu, konuşarak mı çözeceğim bu sorunlarımı, diye düşünürdüm. Ama şimdi bak ben değiştim, deriz.


Bazen de terapi sürecinde, danışmanımız bize bunları fark ettirir ama biz… onlardan ayrılmayı istemeyiz. Kapıları pencereleri kapayıp ışıksız ve kimsenin giremediği ortamlar yaratarak kirin tozun görünmesini engelleyerek onların aslında olmadığını düşünmeye çalışırız. Kir pas yok. O halde problem de yok, deriz. Kirin pasın görünmüyor olması sadece aydınlatmanın iyi olmadığı anlamına gelir ya da orada onları görecek kimsenin olmadığı ama onlar oradadırlar ve terapistiniz size bunu göstermenin başka yollarını elbette bulacaktır.


Nasıl olursa olsun bir şekilde bunlardan kurtulmamız bizim huzura ermemiz, özgürleşmemiz demektir.


Bazen hiç yardım almadan bunları kendimiz de fark edebiliriz. Ama bazen… bir duvara çarpar ve fark ederiz. Ama şarkıda da dediği gibi “bir yemin ettim ki dönemem” her zaman fark etmek tek başına işe yaramaz.


İnsan davranışları farkında olduğu veya olmadığı düşüncelerinin ürünüyse davranışlarımıza ve onların altında yatan duygu ve düşüncelere en azından evimize verdiğimiz kadar önem vermek zorundayız. Sahip olduğumuz bazı düşüncelerimizin artık işlevini yitirdiğimizi fark etsek de (tıpkı Kayahan’ın yemini gibi) o düşünceden ve getirdiği davranışlardan kurtulmamız son derece zor olabilir. Bu nedenle “düşünce temizliği” yapmak gerektir.


Peki nedir bu “düşünce temizliği” diye sorulacak olursa, şöyle izah edilebilir: Annelerimiz yıllardır ve onlardan önce de onların anneleri her bahar da bir genel temizlik yaparlar. Bu genel temizlikte amaçlar, evde birikmiş olan ve günlük temizliklerde temizlenememiş olası kirleri temizlemek ve artık ihtiyacımız olmayan ev ve giyim eşyalarını tekrar ihtiyacımız oluncaya dek kaldırmaktır. Onlardan kurtulmak isterler çünkü artık yüktür onların orada bulunması. Benim önerim de aynen budur. Siz de ihtiyacınız olmayan düşünceleri temizleyip kendinizi yeni bir bahara (her bahar yeni bir yaşamın başlangıcıdır) hazırlayabilirsiniz.


Bunun için birinci adım bize problem yaratan davranışlarımıza yön veren düşüncelerimizin farkına varmaktır.


Sonrasında ise bu düşüncelerin, fikirlerin, inançların, yeminlerin (çünkü bu düşünceler saydığımız şekillere girmiş olabilirler) nereden kaynaklandığını bulmak ikinci adım olacaktır. Bunlar hayatımıza nasıl girmiştir? Bu soruyu sormak işe yarayacaktır.


Son ve üçüncü adım olarak da bu düşüncelerin yerine hangilerini getirmemiz gerektiği üzerine çalışmaya başlamak gerekmektedir. Yeni ve işlevsel düşünceleri bulmak için kendinize ben nasıl bir yaşam istiyorum? Çevremdekilerle nasıl bir iletişimim olsun istiyorum? Gelecek vizyonum ne? Gibi sorular sormaya başlayabilirsiniz. Bu sorularınızın cevaplarını mutlaka kağıda dökün.


Kağıda döktüğünüz yeni ve işlevsel olan düşünceleri eskiler ile değiştirmek için, yapılacak basit şey ise sanki bu düşünceye ezelden beridir sahipmiş gibi yapıp ona göre davranmaktır. Başlarda biraz zorlasa da çok kısa bir zamanda yeni davranış kalıplarına alışılacaktır, merak etmeyin.


Sadece şunu unutmamak gerekiyor. Her bahar yapılan bahar temizlikleri gibi “düşünce temizliği”nin de yılda en azından iki kez tekrarlanması yaşamımızda oluşabilecek bazı “can kırıklarını” önleyebilir.


Alın size “düşünce temizliğinde” karşınıza çıkabilecek bazı hatalı düşünce örnekleri:


Anne babalar

Bunu da alırsam beni gerçekten çok sevecek.
Ne yapayım çocuk beni yeterince göremiyor zaten, bari beraber zaman geçirdiğimizde ağlamasın.
Benim babam da bana karşı çok katıydı. Sevdiğini bir gün olsun belli etmedi ama bak nerelere geldim.
Bizim zamanımızda psikoloji mi vardı? Hepimiz büyüdük işte!
Bu çocuk hiperaktif.
Bu çocuktan hiçbir şey olmaz.
Zaten anne tarafına çekmiş, ne beklenir ki?

İş dünyası.


Ben bu iş yerinden çıkarsam burası batar.

Ben olmasam işler yürümez.
Bir eleman gider bir eleman gelir.
Patronum bir zorba.

Trafik

Kırmızı ışık aptallar içindir.
Şu ambulansın arkasına takıl da rahat rahat gidelim.
Oğlum, emniyet kemerini korkaklar takar.
Hemen emniyet kemerine uzan, yuh be canın ne kadar kıymetliymiş!

Siyaset

Sallandıracaksın böylelerini (idam tartışmaları alevlendi, bu tartışmalara katılmadan önce izlenmesi gereken çok önemli bir film var: Ölümle Yaşamın Kıyısında, şiddetle tavsiye edilir).
Ya aslında bu çok iyi bir adam ama yanındakiler var ya, o yanındakiler bunun hiçbir şey yapmasına izin vermiyorlar.

Amerika ne derse o olur.


Gündelik Yaşam

Yetersizim.
Yaptığım hiçbir şey işe yaramıyor.
Eğer sınavı geçemezsem, yetersiz olduğum anlamına gelir.
Sorunlarım olduğu için güçsüzüm.
İnsanlar bana kötü davranıyor, çünkü ben iyi davranılmayı hak etmiyorum.
Kaybetmeye mahkumum.
Ben sorunlu biriyim.
Kaygılı olmaya dayanamıyorum.
Bu dertten öleceğim.
Hiçbir zaman aptal ya da kontrolü kaybetmiş biri olarak görülmemeliyim.
Kendimle ilgili her şeyde kontrol bende olmalı.
Panik geçirirsem istenmeyeceğim ve terk edileceğim.
Paniklersem insanlar benimle alay eder.
Korkunç bir şeyler olacak.
Başarısız olacağım.
Başarısız biriyim.
Tüm kaygımdan tamamen kurtulmalıyım, hemen ve sonsuza dek.
Kaygım için dikkat edersem aniden beni yakalamaz.
Ya tamamen kontrollüyüm ya da hiç kontrol sağlayamıyorum.
Kaygılı olmam benim zayıf ve bağımlı olduğumu gösteriyor. Kendi kendime asla yaşamımı sürdüremem.
Kimseye güvenilmez.
İhtiyacım olursa kimse bana yardıma koşmayacak.
Onları kontrol edemediğime göre, hiçbir şeyi kontrol etmeye çalışmanın bir anlamı yok.
Riske atılmaktansa, tehlikeli olma ihtimali olan herhangi bir durumdan kaçınmak daha iyidir.
Dünya özünde öngörülemez ve tehlikelidir.
Kötü biriyim.
Hayat anlamsız.
Gelecek karanlık.

Yukarıda da görüldüğü gibi günlük yaşama ait düşünceler oldukça fazla. Hatta aklıma gelenlerin çok çok az bir kısmını oluşturuyor, yazdıklarım. Eğer sadece onları bile inceleseniz sizi sıkıntıya sokan birçok düşünce modelini fark ederseniz.


Bunları inceledikten ve bu yazıyı buraya kadar okuduktan sonra şimdi sıra sizde…


Bahar Temizliğine başlama zamanı… bu baharı yeni bir yaşama yönlenmek için kullanın… yaşamınızın değişim merkezi kendiniz olun!!!


İzzet Zülküf ÇELİK

Uzman Psikolojik Danışman
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Dip Köşe Bilinçaltı Temizliği! Psk.Betül Esra BABA
► Bilinçaltı Temizliği ve Emdr Psk.Cem GÜMÜŞ
► Evimizin Ruhuna İlkbahar Temizliği Psk.Ayşegül DENİZCİ
► Bahar Yorgunluğu Psk.Dnş.F.Nur AYDOĞAN
► Bahar Depresyonu Psk.Serap DUYGULU
► Bahar Sendromu Psk.Dnş.Fatma KIRIMLI TAŞKIN
► Bahar Yorgunluğuna Dikkat Psk.Gizem HÜNERLİ
► Bahar Depresyonu ve Anneler Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Duygu ve Düşüncelerinizde Bahar Temizliği' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:41
Top