2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilişsel Terapi
MAKALE #8660 © Yazan Dr.Psk.Dnş.Fahrettin KORKMAZ | Yayın Mart 2012 | 5,399 Okuyucu
BİLİŞSEL(COGNİTİVE) TERAPİ


Aaron T.Beck tarafından geliştirilmiş bir terapi şeklidir.Bilişsel terapi özellikle 1960’lı yıllardan itibaren; özellikle depresyon tedavisi ve diğer duygusal bozukluklarda Beck tarafından kullanılmaya başlanmıştır.Bu terapide bireyin sahip olduğu problemlere yol açan işlevsel olmayan düşünce ve davranışları değiştirmeye çalışmak amaçlanır.

Bilişsel terapiye göre tüm psikolojik bozuklukların altında yatan ortak mekanizma, danışanın ruhsal durumunu ve davranışlarını etkileyen çarpıtılmış ya da işlevsel olmayan

düşüncelerdir. Bu düsüncelerin öncelikli olarak iyi bir şekilde tanımlanması çarpıtmalardan uzak bir şekilde gerçekçi bir şekilde yeniden değerlendirilip daha işlevsel olanlarla değiştirilmesi, duygularda ve davranışlarda düzelmeler sağlar. Söz konusu kalıcı düzelmelerin devamlılığı ve işe yaraması için islevsel olmayan düşüncelerin altında bulunan temel inançlarının değiştirilmesine gerekir. (Beck, 2001).


Bilişsel terapinin çıkış noktası: ‘‘Biz olayları olduğu gibi değil ;Olduğumuz gibi görürüz.’’ifadesidir.Bu yaklaşıma göre önemli olan dış dünyada yaşananlardan ziyade bireyin bu olaylardan nasıl etkilendikleri ya da bu olayları nasıl değerlendirdiğidir.Bir olaydan A kişisi çok fazla etkilenmezken aynı olay B kişisi için yıkıcı,travmatik bir durum olarak değerlendirilebilir.Olay aynı olay olmasına rağmen bu kadar uç değerlendirmeler nasıl olabiliyor sorusuna Beck şu şekilde cevaplandırır.Erken yaşantılar bireyin kendi ve dünya ile ilgili bazı temel işlevsel olmayan şemaların gelişmesine yol açar. Bu şemalar daha sonra algıları organize etmede ve davranışları yönetmede kullanılır. Yaşam olayları sessiz durmakta olan şemaların aktive olmasına ve ‘olumsuz otomatik düşüncelerin’ ortaya çıkmasına ve sonuç olarak öfke, kaygı, suçluluk, üzüntü gibi hoş olmayan duyguların oluşmasına yol açar.


İşlevsel olmayan düşünceler aşırı derece katı,değişmeye dirençli,bireyin sorgulamadan uzun süre doğru olarak kabul ettiği düşüncelerdir.Söz konusu düşünceler bir kere aktif olunca olumsuz otomatik düşünce sağanağına yol açarlar. Kişinin kontrolü olmadan bir anda akla gelirler. Birey bu düşünceleri doğru olarak kabul ettiğinde tüm olayları ve durumları bu pencereden bakaraktan değerlendirir.


Bilişsel terapinin en temel sayıtlısı bireyin duygu ve davranışına yön veren temel hareket noktası düşünceleridir.Bir konuya ilişkin olarak eğer olumsuz/işlevsel olmayan bir bakış açısı varsa duygu ve davranışlar da bu düşünce tarzına uygun olarak olumsuz olarak değerlendirilir.Örneğin herkes tarafından sevilmeliyim gibi işlevsel olmayan bir düşünceye sahip biri bir kişi bile ona olumsuz davransa bir anda kendini kötü hisseder ve bu davranışını etkiler.Düşüncelerimiz duygularımızı;duygularımız ise davranışlarımızı etkiler.Bilişsel terapiye göre eğer bireyin sorun olarak getirmiş olduğu probleme neden olan düşüncenin arka planında yer alan temel inançları değiştirebilirsek bireyin probleminin de çözülebileceğini iddia eder.Temel amaç:Bireyin düşünce arka planında yer alan temel inanç yanlışlıklarını yeniden yapılandırmaktır.


Terapi sürecinde terapistle danışan çalışırken bir çok zorluklarla karşılaşılması kaçınılmazdır.Bireyin uzun bir zamandan bu yana hep doğru olarak kabul ettiği düşünce yapısından danışanın uzaklaşması yeni düşünce tarzına alışması danışan için zor olacak ve ister istemez bir direnç oluşturacaktır.Danışan belirli aralıklaral yapamayacağım,başaramayacağım gibi serzenişlerde bulunacaktır.Bu durum bile işlevsel olmayan düşünce yapısının hala ne kadar kuvvetli olduğunun en belirgin göstergesidir.Bu aşamada terapistin sabırlı,kabul edici ve devamlı danışanı cesaretlendirici bir rol oynamasını zorunlu kılmaktadır.


Bilişsel terapide bir diğer önemli noktada bireyin hatalı/yanlış kodlanmış bilişlerini belirlemek ve bilişlerle nasıl mücadele edileceğini danışana göstermektir. Beck’e göre psikolojik problemler hatalı düşünme,yetersiz veya yanlış bilgiye dayanılarak yanlış çıkarımlar yapmadan kaynaklandığını ifade eder.. En belirgin hatalı bilişleri/sistematik hataları inceleyecek olursak şu şekilde sıralayabiliriz:


Ya hep ya hiç tarzı düşünme: Olaylar siyah- beyaz, çok kötü- fevkalade, iyi- kötü gibi iki uçta yer alır. Bir şey ya mükemmel yapılır ya da çok berbat.

Küçümseme: Danışan olumlu olayları küçümseyerek yaklaşır.Örnek: Başvurduğu işte iyi bir performans göstererek işe alınan biri zaten bir başkası da gelse alacaklardı.

Aşırı genelleme: Bir tek olaydan genel kural çıkarma. Örnek: Sabah evden ayrılırken telefonunu evde unutan biri “bugün aksilikle başladı her şey aksi gidecek” diye düşünmesi.


Bireyselleştirme:Olumsuzluklardankendini sorumlu tutma.Grupla yapılan başarısız bir projeden ben iyi performans sergileseydim diye kendini sorumlu tutması


Keyfi çıkarımda bulunma:Elde yeterince bir kanıt olmadan olayların en kötü halini düşünme durumudur.Derse çok çalışan birinin sınavlarda kötü not alacağına inanması.


Seçici Soyutlama:Bir olayın köşede kalmış bir ayrıntısına dayanarak sonuçlar çıkarma.Misafir bekleyen birinin evin her tarafını düzenledikten sonra çok az bir alandaki tozu görerek buradan hareketle ‘‘ Ben ne kadar pasaklı biriyim demesi’’


Danışma sürecinde danışman yukarıda belirtilen işlevsel olmayan hatalı varsayımların ve bu hatalı varsayımlardan hareketle çıkarılan sonuçlara yönelik aşamalı olarak terapi sürecini devam ettirir.Danışan tarafından sorgulanmadan doğruymuş gibi kabul edilen bu düşünce tarzlarını ele alarak bu düşünceyle ilgili elinizde ne tür kanıtlarınız var sorusu sorularak söz konusu düşünce tarzının dayanaktan ne kadar yoksun olduğu ortaya konulur.Ya da danışan tarafından belli bir noktaya kadar sorgulanmış ve daha ileri götürülemeyen düşüncelerin ortaya çıkarılması noktasında danışana cesaret verilir.Örneğin ‘‘İnsanlara hayır dersem onlar benden uzaklaşırlar ve beni sevmezler.’’ Diye söyleyen birine seni sevmezlerse ne olur,bu durumda olabilecek en kötü şey ne olur sorusu ve verilecek cevaba göre bu olacaklara ilişkin kanıtların neler sorusu sorularak terapist devamlı danışanı korkutan,bir anlamda kendini yetersiz hissetmesine neden olan temel düşüncelerle danışanın yüzleşmesini sağlar.


Sonuç olarak bilişsel terapide temel amaç danışanla işbirliği içinde ilk önce problemi tanımlamaya çalışmak tanımlarken mümkün olduğunca şimdi ve burada olmaya dikkat etmek daha sonra otomatik düşünceleri bulmak ve otomatik düşüncelerle düşünce-duygu-davranış arasındaki ilişkiyi danışanın keşfetmesini sağlamak danışan otomatik düşünceleri yakalama ve etkileri noktasında uzmanlaştıktan sonra bu otomatik düşüncelere yol açan temel inançlara ulaşmak ve temel inançları sorgulayarak ne kadar işlevsel olduklarını ortaya çıkarmak –ki çoğu işlevsellikten uzak-işlevsel olmayan inançların yerine işlevsel olanları yerleştirmektir.Bu sürecin sağlıklı yürümesi için danışanla danışman arasında sağlıklı ve güvene dayalı destekleyici bir ilişkinin kurulu olması danışanın ev ödevleriyle her bir aşamayı içselleştirmesi gerekmektedir.


Fahrettin KORKMAZ Uzman Psikolojik Danışman
KAYNAKÇA:

Corey,G.(2008)Psikolojik Danışma Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları.Mentis Yay.Ankara


Selçukoglu ,Z.(2006)Bilişsel Yaklasım Temelli Psikolojik Danısma Sürecinde Danısman Ve Danısanın Sözel Ve Sözel Olmayan Davranısları Üzerine Nitel Bir Arastırma,Doktora Tezi,Selçuk Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü.Konya


Demiralp, M ve Oflaz,F.(2007) Bilişsel-davranışçı terapi teknikleri ve psikiyatri hemşireliği uygulaması Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:132-139

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilişsel Terapi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.Fahrettin KORKMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.Fahrettin KORKMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fahrettin KORKMAZ Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.Fahrettin KORKMAZ
Gaziantep
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.Fahrettin KORKMAZ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Bilişsel Terapi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Gerçeklik Terapisi Mart 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:07
Top