2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocukluk Çağı Obezitesi ve Ailelere Düşen Görevler
MAKALE #7996 © Yazan Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ | Yayın Aralık 2011 | 4,411 Okuyucu
Çocukluk çağı obezitesi genellikle, harcanandan daha fazla enerji alımına karşılık, çok az enerji sarf ederek olur. Çözüm, daha sağlıklı beslenmek ve fiziksel faaliyetleri arttırmaktır. Ancak, çocuğunuzun bunu tek başına yapması çok zordur. Çocukluk çağı obezitesinin, engelleyici-düzeltici en etkili yolu, tüm aile bireyleri için daha sağlıklı alışkanlıkları benimsemektir.

Aile Davranışlarını Değiştirin


Çocuğunuzu ayırmaktan ziyade, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini yapması için tüm aileyi teşvik edin. Bu yardımcı ipuçlarını düşünün:


  • Küçükten başlayın.Günlük alışkanlıklarda aşamalı değişiklikler yapmak ve uzun zaman sürdürmek için en kolay yoldur. Birkaç küçük değişiklik yaparak başlayın. Mesela yemek esnasında televizyonu kapatmak, gazoz yerine süt, taze sıkılmış meyve suyu veya suya alıştırmak veya haftada bir akşam yemeğinden sonra aile yürüyüşü yapmak gibi.
  • Hedef koyun.Her aile bireyi için gerçekçi, ölçülebilen hedefler belirleyin ve sonuçlandırın. Örneğin çocuğunuzun hedefi, öğlen yemeğinde meyve yemesi olabilir. Sizin hedefiniz haftada üç kez yürüyüşe çıkmak olabilir. Aile hedefiniz de fast-food türü yemekleri ayda bire düşürmek olabilir.
  • Tetikleyicileri tanıyın. Eski alışkanlıklarınıza geri dönmemeniz için, sizi cezbedecek durumlara karşı hazır olun. Eğer siz, sinemada patlamış mısır yemeye alışkınsanız, yalnızca yanınıza sinemaya girebilecek kadar para alabilirsiniz veya ayrı ayrı siparişler vermek yerine küçük bir patlamış mısırı çocuğunuzla paylaşabilirsiniz.
  • Başarıyı kutlayın. Sık sık ödüllendirmek ailenizin motivasyonunun devamlılığını sağlar. Çocuğunuz hedefine ulaşmışsa ilgili olun ve övgü dolu şeyler söyleyin. Aileniz koyduğu hedefe ulaşırsa, başarısını nasıl kutlanması gerektiği ile ilgili beyin fırtınası oluşturun. Bir akşam sinemaya gidebilir, hafta sonu pikniğe çıkabilir veya havuza gidebilirsiniz.
  • Olumlu olun. Çocuğunuzu, dış görünüşünden ya da ölçüsünden ziyade bunun bir sağlıklı yaşam biçimi olduğuna odaklayın. Unutmayın ki çocukluk çağı obezitesindeki davranışlar bir yarış değildir. Bu zaman alır ve yerleşmiş davranışlarınızdan, yeni sağlıklı davranış tarzına geçmek zaman ister.
  • Esnek olun. Sağlıklı alışkanlıklara alışması zaman alacaktır. Plana sadık olmaları için herkesi teşvik edin ama eğer hedefler amacına ulaşmıyorsa bazı ayarlamalar yapmayı düşünün. Küçük ayarlamalar yapmaktansa yeni bir plan yapmak daha iyidir.
Sağlıklı-Kilo ortamı yaratın

Sağlıklı alışkanlıklar ve davranışlarla uğraştığınız gibi aşağıda sıralanmış çabaları destekleyen bir ortam oluşturun. Örneğin:
  • Aileniz için sağlıklı beslenme çevresi oluşturun. Mutfağınızı meyve, sebze, tam-tahıllı besinler ve diğer sağlıklı seçimlerle doldurun. Abur cuburları ve şekerli içecekleri evinizden uzak tutun.
  • Evde yiyin.Hazır yemek ve diğer restoranlardaki öğün adetlerini azaltın. En iyisi aile yemekleri için bir arada oturun. Ailenizin favori yemeklerine yeni tarifler veya daha sağlıklı alternatifler ekleyin. Porsiyonları makul ölçülerde ayarlayın. Alışverişe ve yemek hazırlığına karışmaları için çocuklarınızı teşvik edin.
  • Günlük fiziksel faaliyetleri rutine bindirin. Kütüphaneye yürümek veya ailecek bisiklete binmek gibi fiziksel faaliyetleri olan aile gezileri organize edin. Araba yıkamak veya köpeği gezdirmek gibi çocukları da kapsayacak aktif-basit işler verin. Okulda ya da çevredeki spor faaliyetlerine katılmaları veya dans etmek, ip atlamak veya çocuklarınızın kendilerine özgü diğer fiziksel faaliyetleri yapmaları için onları cesaretlendirin.
  • Ekran önündeki zamanı sınırlayın. Anne ve baba da dahil olmak üzere her aile bireyine uygun televizyon ve bilgisayar kullanımı için makul kurallar koyun. Televizyonunun ve bilgisayarın odalarında bulunmasına ve televizyon ve bilgisayar önünde yemek yemelerine de izin vermeyin.
Pozitif rol modeli olun

Hatırlayın, çocuğunuzun yeni, aktif hayat biçimini benimsemesindeki en iyi yol kendinizi de bu yola adapte ederek olabilir. Davranışlarınızla, çocuğunuzun ne yiyeceği, ne kadar yiyeceği ve ne zaman yiyeceğini öğretirsiniz. Eğer bunu kendinizin de önceliği yaparsanız, her gün fiziksel olarak hareketli olması için çocuğunuzu teşvik edebilirsiniz.


Pozitif bir rol modeli olabilmeniz için yapmanız gerekenler:
  • Besleyici yiyecekler yiyin.
  • Eve abur cubur almayın.
  • Porsiyon ölçülerini kontrol edin.
  • Özel günlerde, yüksek-enerjili besinlerden alabilirsiniz.
  • Televizyonu kapatın.
  • Her gün fiziksel olarak aktif olun.
  • Kaç kilo verildiğinden ziyade, sağlıklı yaşam tarzı için seçimlerinin önemini vurgulayın.
Yaşam tarzınızda değişiklikler yapmak, özellikle de yoğun tempolu bir hayatınız varsa, hayata meydan okumak gibidir. Ama aileniz birlikte çaba sarf ederse, birinin yaptığını diğerleri desteklerse, başarıya ulaşmanız daha kolaydır. Sonunda sağlıklı alışkanlıklarınız rutinleşecek ve çocukluk çağı obezitesinin rahatsızlığından kurtulmakta ve ailenizin sağlığını arttırmada çok önemli ilerlemeler kaydedeceksiniz.

Çocukların ve ergenlerin sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarında ve hareketsiz yaşamdan uzak durmalarında aileler anahtar rol oynamaktadır. Ailenin beslenme bilgisi, evde yenen yemeklerde pişirilen yiyecekler çocuğun beslenme alışkanlıklarının oluşmasında örnek teşkil etmektedir. Bunun yanında ailenin hareketsiz bir yaşama sahip olup olmaması örneğin televizyon izlemeye ayırdığı süre çocuklarının yaşam biçiminin temelini oluşturmaktadır. Bütün bunlar çocuklarının ileride normal kilolu veya şişman olmalarına katkıda bulunmaktadır. Çocukluk döneminde salgın olarak görülmeye başlayan şişmanlığı önlemek için aileleri rolü yadsınamaz. Ailelerin obeziteyi önlemeleri için yapılması gereken müdahaleler üç basamağa ayrılabilir. İlk olarak, bütün aile bireyleri örnek davranışlar sergilemelidir. İkinci olarak, sağlıklı beslenen ve düzenli fiziksel aktivite yapan kişilerin kazanımları çocuğa açıkça gösterilmelidir. Son olarak çocukta en fazla düzeyde davranış değişikliği yapmak için ailelere pozitif pekiştirme gibi bazı taktikler öğretilmelidir.


Çocuğun Gelişiminde Ailenin Rolü

Çocuğun gelişim dönemi anne karnında başlamak üzere üç farklı zaman bölümüne ayrılmış ve bu dönemlerde ailenin çocuk üzerindeki etkisine bakılmıştır. Bu dönemler; hamilelik, erken bebeklik (yürümesinden okula başlayıncaya kadar geçen süre) ve ergenlik dönemi olarak ayrılmaktadır.

Bebek daha anne karnında iken annenin yapmış olduğu yanlış uygulamalar bebeğin çocukluk ve daha sonraki dönemlerinde şişman olması için risk oluşturmaktadır. Annenin hamileliği boyunca fazla veya yetersiz beslenmesi, yüksek tansiyon, gestasyonel diyabet (hamilelik boyunca yanlış beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak özellikle karbonhidrat tüketiminin arttırılması, aşırı kilo alınması ve sonuçta annenin diyabet olması genellikle gebeliğin 20. haftasında ortaya çıkar) olması çocuğun yaşantısında risk oluşturmaktadır. Özellikle annenin gestasyonel diyabet olması çocuğun şişman olmasında büyük bir risk faktörüdür. Bu yüzden hamileliği boyunca diyabet olmaması için anne iyi takip edilmelidir. Bebeklik döneminde kazanılacak beslenme alışkanlıkları yetişkinlik dönemine taşınacağı için bu dönemde de ailelere büyük görevler düşmektedir. Yapılan pek çok çalışmada anne sütü ile beslenen bebeklerin biberonla beslenen bebeklere göre şişmanlığa yakalanma riskinin daha düşük olduğu görülmüştür. Anne sütü alan bebekler daha düzenli bir şekilde ihtiyacı olan kadar beslenir, annesini emerken enerji harcar, biberonla beslenen bebekler ise daha kolay besine ulaşır ve ihtiyacından fazlasını tüketir. Bu dönem alışkanlıkların kazanılmaya başlandığı zamandır. Aileler çocuklarına sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite yapma alışkanlıklarını bu dönemde kazandırabilirler.

Aileler ve Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları

Çocuklar tatlı ve tuzlu tatları severken acı ve ekşi tatlardan hoşlanmazlar. Boş enerji kaynağı olan yiyecekleri tüketmeye meyillidirler. Fakat yapılan araştırmalarda gösteriyor ki çocuklara sürekli olarak verilen yiyeceklerle istenilen davranış değişikliğini yapmak mümkün. Okula başlamadan önceki dönemde çocukların yedikleri yiyecekleri aileleri belirlemektedir. Eğer bu dönemde aileler çocuklarına sebze ve meyveyi tüketme alışkanlığı kazandırırlarsa daha sonraki dönemlerde çocukların bu alışkanlıklarını değiştirmeleri mümkün değildir. Ayrıca çocuğun sebze ve meyveyi neden ve ne kadar miktarda yemesi gerektiği kendisine açıkça anlatılmalıdır. Gerekli olan bilgiler çocuğa verildikten ve alışkanlıklar kazandırıldıktan sonra yemek tercihleri çocuğa bırakılıp ne tükettiği takip edilmelidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki ailelerin sürekli çocuğun yediklerine karışması, müdahale etmesi çocukta boş enerji kaynağı olan yağlı yiyeceklere yönelmeyi arttırmaktadır. Bir diğer önemli noktada aile bireylerinin özellikle de annenin nasıl beslendiğidir. Eğer anne ve babanın aşırı yemek yeme alışkanlıkları varsa bir süre sonra çocuklarda da bu davranışın geliştiği gözlemlenmektedir. Okul öncesi dönemde evde tüketilen yiyecek ve içeceklerin çeşidi de kilo alımını etkilemektedir. Şeker içeren içeceklerin, meyve sularını tüketilmesi ağırlık artışına sebep olmaktadır. Uzun süre takipli yapılan bir çalışmada meyve suyu tüketimi ve şişmanlık arasında anlamlı bir ilişki bulunmazken, 2-5 yaş arası çocuklarda yapılan bir başka çalışmada günde fazladan üç bardak meyve suyu tüketen çocukların tüketmeyenlere oranla daha şişman oldukları görülmüştür. İki üç yaş arası çocuklara yapılan başka bir çalışmada ise şekerli içecek tüketen çocukların ileride şişman olmaya meyilli oldukları görülmüştür.

Okul Öncesi Dönemde Aileler ve Fiziksel Aktivite

Fiziksel aktivite enerji dengesinin sağlanmasında anahtar bir parçadır. Fiziksel aktivite çocukluk çağı şişmanlığının önlenmesinde oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalarda fiziksel aktivite yapan okul öncesi dönemdeki çocuklarda kilo alımı ve yağlanmanın yapmayanlara göre daha düşük olduğu görülmüştür. Ailelerin fiziksel aktivite düzeyleri ile çocuklarının ki arasındaki ilişkiyi inceleyen pek çok çalışma bulunmaktadır. Sonuç olarak aktif olan annenin çocuklarının aktif olmayan annelerin çocuklarına göre 2 kat daha aktif oldukları görülmüştür. Anne ve babası aktif olan çocukların ise anne ve babası aktif olmayan çocuklardan yaklaşık 6 kat daha aktif oldukları görülmüştür. Yapılan bir çok çalışmada okul öncesi dönemdeki çocukların zamanını dışarıda oyun oynayarak ve fazla miktarda fiziksel aktivite yaparak geçirdikleri görülmüştür. Bu yüzden aileler çocuklarını güvenli bir ortamda olmak koşulu ile sokağa çıkmaları, bisiklete binmeleri ve diğer fiziksel aktiviteleri yapmaları için teşvik etmelidir. Televizyon izleme süresi ile şişmanlık arasındaki ilişkiyi inceleyen pek çok çalışma bulunmaktadır. Okul öncesi dönemdeki çocukların incelenmesiyle yapılan çalışmalarda televizyon karşısında fazla vakit geçiren çocukların fiziksel aktivite için zaman ayıramadıkları görülmüştür. Yapılan bir başka çalışmada yatak odasında televizyon ve video bulunan çocukların ağırlıklarının fazla olduğu gözlemlenmiştir. Çalışmalar gösteriyor ki, aileler çocuklarını şişmanlıktan korumak için televizyon ve video izleme sürelerine kısıtlama koymalı ve çocukların odalarına televizyon ve video koymamalıdır.

Aile Tabanlı Şişmanlığı Önleme Programları


Çocukların doğru beslenme alışkanlıklarını kazanması ve fiziksel aktiviteye yönlendirilmesi ile ilgili pek çok çalışma olmasına karşın şişmanlığı önlemede aileye düşen görevleri belirten programlar çok fazla yoktur. Yapılan birçok okul tabanlı programların amacı, okulda düzenlenen programlarla çocukluk çağı şişmanlığını önlemektir. Ailenin sağlığı korumayla ilgili programlarda merkezde olması gerekirken bu çalışmalarda aile desteği sadece evde daha az televizyon izleme ve elektronik aletlerle daha az vakit geçirme olarak sınırlandırılmaktadır.

Ailelerle yapılmış olan müdahale çalışmaları az olmasına karşın; sonuçlar çocuklara aileleri ile birlikte yapılan eğitimlerin davranış değişikliği kazandırmada daha başarılı olduğu görülmüştür. Bir kişi zayıflamaya karar verdiyse, ailesinin ve arkadaşlarının yardım ve desteği çok önemlidir. Aynı ailede zayıflamak için çabalayan birden fazla kişi varsa birlikte hareket etmeleri, başarıya ulaşmaları daha kolay olmaktadır.

Sonuç olarak; anne karnından başlamak üzere, çocukluk çağı şişmanlığının önlenmesinde aileye büyük görevler düşmektedir. Çocuk; fiziksel aktivite yapmayı, aktif bir yaşama sahip olmayı, televizyon izleme süresini ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını ailesinden öğrenmektedir. Son yıllarda salgın olarak görülen çocukluk çağı şişmanlığının önlenmesi için, ailelerinde içinde olacağı toplumsal eğitim programlarının yapılması çocuklarda davranış değişikliği yaratabilecek faydalı bir uygulamadır. Ailelerin diyetisyen destekli ve ailenin yaşam şekline uygun, sağlıklı beslenme programlarını oluşturmaları çocukluk çağı şişmanlığının önlenmesinde anahtar noktalardan biridir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocukluk Çağı Obezitesi ve Ailelere Düşen Görevler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın Makaleleri
► Çocukluk Çağı Obezitesi Dyt.Aziz KILINÇ
► Çocukluk Çağı Obezitesi Dyt.Aybüke SUBAŞIOĞLU
► Çocukluk Çağı Obezitesi Dyt.Merve TIĞLI
► Çocukluk Dönemi Obezitesi Dyt.Esra GÜLTEKİN
► Çocukluk Çağı Şişmanlığı Dyt.Makbule ERÇAKIR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocukluk Çağı Obezitesi ve Ailelere Düşen Görevler' başlığıyla benzeşen toplam 78 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Besinlerden Gelen Sağlık Ağustos 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:01
Top