2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kendini İfade Et!
MAKALE #6090 © Yazan Psk.Dnş.Perihan SAYIN | Yayın Aralık 2010 | 11,666 Okuyucu
KENDİNİ İFADE ET!

İkinci kez yaşanan gerçek birincisinden kurtuluştur .” Moreno
Evet kendimizi ifade etmeliyiz. Herkesten çokta bunu kendimiz için yapmalıyız. İkinci kez yaşanan, anlatılan, yorumlanan herhangi bir olay ya da durum artık eskisi gibi sizi etkilemeyecektir. Karşımızdaki kişinin bizi anlamasını sağlamak, onu değiştirmek, problem çözmek, çatışmak, paylaşmak nasıl anlam verirsek verelim içinizdekileri kelimelere döküp ifade etmek en çok ve öncelikle sizin işinize yarar.

Mümkün olduğunca çok kendinizi ifade edin. Tabi ki uygun bir dille. Bunun için en uygun olanı iletişim konusundan bahsedilirken en önemli konu başlığı olarak yazıp çizdiğimiz anlattığımız “ben dili”. Sorunu Tanımla, Duygunu İfade Et…

Örnek vereyim:
- Sorun:Eve geç gelen bir eş.
- Duygu: Üzüntü, yalnızlık.
- “Eve geç geldiğin zaman, kendimi yalnız hissediyorum.”

Bu şekilde ifade etmek yollardan yalnızca bir tanesi. Belki ardından etkin dinleme diğer bir doğru iletişim yolu olarak anlatılabilir. Yalnız ben dili ile ilgili olarak kaynaklarda bahsedilmeyen bir konu var, ince bir ayrıntı. Sürekli ben yalnız hissediyorum, ben mutsuz oluyorum, kırılıyorum şeklinde yeni katıldığınız ortamda kendinizi ifade etmeniz sizin temkinsiz ve fazlaca açık algılanmanıza neden olabilir.
Öncelikle yakın ilişkilerinizde kullanın ben dilini…
Şimdilerde bana danışmaya gelip küçük çocuklarına ya da ergenlik çağındaki çocuklarına susmayı, ağırbaşlı olmayı, karşımızda cevap vermemeyi öğrettim dediklerinde hemen bu söylediklerinin zaten öğretmenler,toplum ve otorite kabul edilen pek çok ortamda savunulduğunu bunun çocuğun yada ergenin onay almak dışında ne işine yarayacağını soruyorum.
Susmak, kendini ifade etmemek, paylaşmamak yalnızca anlaşılmamaya, duygunun bir enerji olarak vücutta tutuklu kalmasına neden olur. Bu enerjinin vücuda nasıl zarar vereceği ayrı bir yazı konusudur.
Kültürümüz, geleneklerimiz (din konusuna hiç girmiyorum) hep “Ağır ol molla desinler. Söz gümüşse sukut altındır vb.” davranışları savunur. Bu kültürde anne-baba olanların tabiî ki bu tutumları savunması doğaldır, kendinden bekleneni çocuğuna da yansıtır. Oysa konuşmak düşünmek demektir. Özgürce konuşmak, özgürce düşünmek demektir. Batılılaştık, modernleştik, biz modern bir aileyiz biraz gerçek dışı olur eğer kendini ifade etmekte bir özgür ortam yoksa... Düşünmeden ve konuşmadan ne modern ne de özgür olunur. Ancak bağımlı olunur, anneye, babaya, aileye, topluma, kurallara çoğu zaman körü körüne ve kendinden vazgeçme pahasına…
Toplumsal değer ve geleneklerin çocuklar yetişirken önemli ve gerekli olmadığını savunmuyorum. Tam tersi gereklidir aidiyet duygusu yaratır ve bu her insan için bir gerekliliktir. Gerekli ancak bunun neden gerekli ve önemli olduğunun farkında olarak yaşamak öğretilmeli, gerektiğinde bu dayatmaları bırakarak kendi aklını kullanarak yaşamayı bilmeleri gerektiği ruh sağlığını korumak adına öğretilmelidir.
Konuşmanın, kendini ifade etmenin yararları anlatılmalıdır. Bu arada hangi durumlarda tersini uygulamak gerektiği de örneklerle çocuğa/gence ifade edilmelidir. Böylelikle çocuğa/gence günlerce, gecelerce kabuslar içinde utandığı, sakladığı olay ya da konuları paylaşma ortamı sağlanabilir.
Yıllarca içinde yaşatılan hayal kırıklıkları, kırgınlıklar, olaylar, alınganlıklar, hüzünler eğer dışa vurulmazsa üzüntü, öfke, utanç, kaygı hatta bazen ruhsal sorunlara çözülmediği taktirde de fiziksel sorun oluşmasına neden olabilir.
Şimdi anlatılacak şey var, anlatılmayacak şey var diye düşünenler olmuştur. Eğer böyle söylüyor ve bu şekilde de düşünüyorsanız siz tam da anlatılanlara uyan kişilerden birisiniz. Derhal anlatılmayacak kategorisine soktuğunuz, yıllardır sakladığınız kimse ile paylaşmadığınız anılarınızı duygularınızı paylaşın…
Göreceksiniz ki yıllardır sizin için mahrem olan bu konu başkaları için farklı bir anlam ifade ediyor. Anlatılan ve paylaşılan hiçbir şey artık eskisi kadar sizi etkilemeyecek, çünkü farklı bir gerçeğe dönüşecek…
Arkadaşınızla, eşinizle, dostunuzla bir grupla ya da bir terapistle paylaşın…
YA DA PSİKODRAMA YÖNTEMİ İLE SAHNEDE TEKRAR YORUMLAYIN…GEÇMİŞİ, GELECEĞİ BUGÜNÜ SAHNEYE GETİREREK ŞİMDİ VE BURADA YENİ ÇÖZÜM VE BAKIŞ AÇILARI İLE KENDİNİZİ YENİDEN BULUN …
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kendini İfade Et!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Perihan SAYIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Perihan SAYIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     12 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Perihan SAYIN Fotoğraf
Psk.Dnş.Perihan SAYIN
Ankara
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi25 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Perihan SAYIN'ın Makaleleri
► Öfkenin İfade Edilişi Psk.Zehra BİNİCİ
► Alıcı ve İfade Edici Dil Gelişimi Selma BÜYÜKÇULHACI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kendini İfade Et!' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayır Demeyi Öğretin Mayıs 2011
► Sosyal Fobi Nisan 2011
► Hayal Et Gerçek Olsun! Aralık 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:44
Top