2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cilt Bakımında Uzman Doktor Önerileri
MAKALE #4503 © Yazan Dr.Füsun TÖRE | Yayın Şubat 2010 | 83,021 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Cilt Bakımında Uzman Doktor Önerileri

Yüz cilt bakımı konusunda aklımızı karıştıran birçok soru var. En önemlilerini paylaşalım.

* Hangi yaşta cilt bakımına başlanmalı?

Cilt bakımına ergenlikten itibaren başlanabilir. Buluğ çağının başlaması ile birlikte; hormon salgıları yağ bezlerini çalıştırmaya başlar. Genetik yatkınlıkla bağlantılı olarak yağ bezlerinin sayısı, salgı miktarı ve dağılımı değişir. Ama 1’den 10’ a yağlılık derecesini belirlediğimizde, kuru ciltli olmaya yatkın 1-2 derece az yağlı ciltli gençlerde bile T bölgesi dediğimiz alın-burun-çene hatlarında yağ bezleri dolup şişip komedon denen akneler oluşur. Önceden bu tarz sivilceler için ‘ergenliktir geçer’ denirdi. Evet az yağlı ciltli insanlarda iltihaplı akneye bile pek neden olmadan, siyah noktalar 10-15 yılda içleri boşalıp geçebilir ama, minik delikler halinde gözenek çukurlar bırakarak geçer. Oysa evde kullanacağınız basit bir cilt temizleme köpüğü, az alkollü tonik ve kil maskesinin gözeneklere uygulanması, bu dönemi hiç iz bırakmadan geçirmesini sağlayabilecektir.

* Nemlendirici krem yağlı cilde gerekli midir? Genç insanların krem kullanması uygun mudur?

Evet, kullanılmalıdır. Cilt yağlanınca nem oranını korumak için su bazlı, yağsız nemlendiricilerden seçilmelidir. Gençler de çevresel etkilere karşı korumak için cilt bakımlarını nemlendirici ile tamamlamalıdır. Hatta güneş korumalı bir krem tercih edilebilir.

* Yağ oranına göre cilt tiplerini nasıl sınıflandırabiliriz? Normal, kuru ve yağlı diye mi ? Kişinin cilt tipini genetik yatkınlığı mı belirliyor? İdeal cilt var mıdır?

Doğrusu, ergenlikten sonra normal cilt kalmıyor. Normalden kuruya, normalden yağlıya eğilimli diye ayırmak gerekiyor. Bunların dereceleri söz konusudur. Yağlıya eğilimli olanlar: Az yağlı, yağlı, çok yağlı diye ayrılabilir. Kuruya eğilimli olanlar da: Çok kuru, kuru, az kuru diye sınıflandırılabilir.

Cilt tipinin oluşumunda en büyük etken genetik eğilimdir. En ideal cilt ise karma yapıda olan, yani az yağlı cilt yapısıdır diyebiliriz. Çünkü T bölgesinde yağ bezleri, cildin ihtiyacı olan yağı salgılayıp koruyucu görev yapıyorlar. Günlük temel cilt bakımı doğru yapılırsa ve ayda bir klinik bakım uygulanırsa sorun oluşturmazlar. Cildin az yağlı olması, ileri yaşlar için de ince çizgiler ve kırışıklıkların daha az olmasını sağlar.

Cilt tipinde kriter olarak aldığımız yaş dönemi, hormonal olarak aktif olan periyoddur. Yani ilk ergenlikten, ellili yaşlara dek olan süreçteki cilt düşünülerek sınıflandırma yapılır. Menapoz ve andropozla birlikte cildin yağ salgısı da azalır. Su tutma yeteneğinin azalması ile nem oranı da düşer. Yani yaş ilerleyince herkes kuru ciltli hale gelir. Hem yağ hem nem açısından kuru olmaya yönelir ciltler.

* Yüz cildi yağlı olan bir kişinin vücut cildi kuru olabiliyor. Neden?

Toplumda genel olarak yağlı ciltli derken kastedilen, yüz cildidir. Aslında yağ bezleri saçlar dahil tüm başta, yüzde en çok T bölgesi, vücutta göğüs ortası, sırt ortası, omuzlar ve kaba et bölgesinde mevcuttur sadece. Vücut cildinin kuruluğundan söz ederken nem yani su oranının azlığı belirtilmek istenir. Özellikle kol ve bacakların alt kısımları kış aylarında daha çok nem kaybeder. Kansızlık, az su içme, hipotiroidi, vitamin eksiklikleri, ileri yaşlarda östrojen azlığı ve yaşa bağlı olarak cildin su tutma kapasitesinin azalması gibi birçok etken bu kuruluğa neden olabilir.

* Diyelim ki karma bir cilt yapısına sahibiz. Evde yapacağımız cilt bakımı yeterli midir? Klinikte bakım ne zaman gereklidir?

Karma, yani yüzde T bölgesinde yağ bezleri daha faal olan bir cilt söz konusu demektir.
Bir uzman dermatolog ve estetiysen danışmanlığında seçilen temizleme ürünü jelle tüm yüz yıkanmalıdır. Az alkollü bir tonik pamukla, yalnız akneli bölgelere ovarak uygulanır. Özellikle siyah ve beyaz nokta dediğimiz komedonların içerisindeki yağın eritilmesi için bu tonikleme işlemi önemlidir. Ardından, iltihaplı akne varsa, cilt doktorunun reçete ettiği antibiyotikli lokal ilaç kırmızı ve şiş görünen, bazen acıyan bu iltihaplı sivilcelerin üstüne sürülüp bırakılır. Sonrasında, su bazlı nemlendirici bir krem tüm yüze uygulanır. Bu cilt bakımı, günde 2 kez yani sabah ve akşam yapılmalıdır. Kil maskesi, başlangıçta sık olarak, komedonlar çok derindeyse belki her gün, akşamları, cilt bakımı sırasında, tonikleme işleminden sonra beyaz ve siyah noktaların üstüne sürülmelidir. Yarım saat sonra yıkayarak çıkartılır. Tonik, alkol sayesinde gözeneklerin içindeki yağın bir kısmını eritir. Bu yağ, temizleme pamuğundaki sarı renkle gözlenir. Kil de komedonların üst kısmındaki yağı biraz emer. Su bazlı bir nemlendirici krem tüm yüze sürülerek bakım tamamlanır.

Tonik ve kil maskesini yalnızca komedon ve iltihaplı aknelerin olduğu, cildin yağlı bölgelerine sürmek gerektiğini vurgulayalım. Böylece, cildin kuru bölgelerinin yağını eritmemiş oluruz.

Klinikte cilt bakımı da tedavinin önemli bir parçasıdır. Yukarıda söz edilen ev bakımından bir süre sonra, derinlerdeki sebum içeriklerinden yukarı çıkanlar, zorlamadan temizlenebilir. Yani derin akneler sıkılmamalı, yalnız kolayca yukarı çıkanlar temizlenmelidir. İnce bir peeling kremi ile hafif bir mekanik ovma yapılabilir. Klinikte yapılıyorsa aşırı sıcak buhar vermekten kaçınılmalıdır, kılcal damarlara zarar verilebilir. Aynı zamanda bakım yapan estetisyenin de derinlerdeki komedonları zorlayıp iz kalmasına neden olmaması için dikkat etmesi gereklidir. Bu işlem evde de banyodan sonra pamukla yapılabilir. Tırnakla sıkmamaya, derin ve gömük iltihaplı akneleri sıkmak için zorlamamaya özen göstermek gerekir. Yoksa istenmeyen izler kalabilir. Haftada bir, düzenli yapıldığında bir süre sonra oldukça temiz bir cilde kavuşulmaya başlanır. Ancak yağ bezlerinin bizim organımız olduğu, ergenlikle oluşup orta yaşlara dek faaliyetini sürdürdüğü unutulmamalıdır. O yüzden sabırla bu bakımların sürekliliği sağlanmalıdır.

Günümüzde klinik cilt bakımında artık Nd: YAG lazer kullanımı da yaygınlaşmaya başlamaktadır. Lazerin ışık ışınları komedonların içindeki yağı, yapıştığı ve oluştuğu sebase bezin iç duvarından itibaren kurutur ve birkaç gün sonra ciltteki deliğinden kolayca dökülecek şekilde yüzeye çekilmesini sağlar. Lazer cilt bakımından birkaç gün sonra başlayıp, evde, banyo sonrası, haftada bir devam ederek, elle hafif dürterek, mekanik ovma yaparak, bazen partiküllü peeling kremi ile hafif friksiyon yaparak, bu kurumuş yağ içeriğinin boşalmasına yardım edilebilir. Nd:YAG lazer cilt bakımı yapıldığında, genellikle, kliniklerde yapılan buhar verilip sivilceleri sıkma, boşaltma şeklinde yapılan cilt bakımlarına gerek kalmaz. ( Bkz.: tavsiye ediyorum.com, Nd:YAG lazer nonablatif cilt bakımı).

* Kişide orta derecede akne sorunu var diyelim. Yani yüzünde, sırtında beyaz, siyah noktalar ve iltihaplı, sarı, şiş, kızarık ve kabartılı sivilceler söz konusu olsun. Tedavide nasıl bir yol izlenmelidir?

Bu örnekle somutlaştırabileceğiz tedaviyi. Önce aknenin o kişide oluş nedenleri ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. Yani akne yalnızca genetik yatkınlıktan mı kaynaklanıyor, yoksa bir hastalığın sonucu mu, stresle artmış mı, bazı lokal veya sistemik ilaç veya ürünler nedeniyle mi oluşmuş diye soruşturulmalıdır. Bayanlarda hormonal sorunlar (yumurtalık kistleri, prolaktin hormon yüksekliği) akne ve tüylenmeye, hatta saç dökülmesine neden olur. Hipertiroidi, böbrek üstü bezi hastalığı, bazı ilaçlar ( kortizon, epdantoin, rifampisin) akneye neden olabilir. Bu hastalıklara özgü başka belirtiler de tabloya eşlik eder. Daha nadir olarak hipofiz adenomu akne nedeni olarak saptanabilir. Deneyimli bir dermatolog, dikkatli bir muayene ile, hastanın diğer belirtilerini, hormonal durumunu, ilaçlarını, diğer hastalıklarını, menstruel düzeni değerlendirir. Yani akne yapan nedenlerin tedavisi, ortadan kaldırılması gerekir ki, şu anki akneler iyileştikten sonra tekrarlamasın, daha etkili ve kalıcı iyileşme sağlansın. Bir başka akne yapan neden de yanlış nemlendirici, güneş koruyucu veya yağlı fondöten gibi cilde sürülen ürünler olabilmektedir ki buna kozmetik aknesi denir. Akne yalnız yüz bölgesi gibi ürünün sürüldüğü bölgede ise ve sonradan ortaya çıkmışsa, bir de özellikle komedon tarzındaysa kozmetik nedenli olduğu anlaşılmalıdır. Sir ağda yapıldığında ve güneşlenirken bronzlaştırıcı yağlar sürülmesi durumunda da, yağ bezlerinin olduğu bölgelerde aknenin yoğun ve daha çok püstül tarzında, hızlı bir şekilde geliştiği gözlenir. Bu tür etkenler olmadan belki gene ergenlikten itibaren az yağlı, az akneli bir cilt olacakken çok daha fazla lezyonlar ve yağlanma söz konusu olabilir. Akne oluşumunu başlatan veya tetikleyen bu tür durumlar saptanmışsa düzeltilmeli, örneğin gerekli ise hormonal tedavi mutlaka yapılmalıdır.

Cilt hastalıkları uzmanı, akneler iltihaplı ise antibiyotik hap ve lokal antibiyotikli ve antienflamatuar kremler, gerekirse meyve asitli özel lokal tedaviler verir. Ev kullanımı için dermokozmetik ürünler kullanılmalıdır, böylece akne oluşumu için uygun olmayan bir cilt nemi, asitliği ve yağ dengesi sağlanır. Önce, temizleme jeli ile yüz yıkanır. Sonra az alkollü tonik pamuk yardımı ile cildin yağlı bölgelerine uygulanır, böylece fazla sebum eritilir. İltihaplı akne varsa antibiyotikli krem bu arada uygulanır. Sonra su bazlı bir nemlendirici krem sürülür. Kil maskesi de akşamları, tonikten sonra, başlangıçta haftada üç kez gibi sıklıkta, gene yağlı bölgelere sürülüp 15-30 dakika bekletilir. Karma ciltli kişiler yüzün kuru
bölgelerine kuru cilde uygun nemlendirici kullanmalıdır.

Üçüncü ve tedaviyi tamamlayıcı işlem cilt bakımıdır. Hastaya bilinçsizce iltihaplı akneyi ve derindeki siyah noktaları sıkmamasını tembihleriz. Klinikte yapılması gereken cilt bakımlarından Nd:YAG lazerden yukarıda söz edildi. Bu lazer imkanı olmadığında, cilt bakım ürünleri ile birkaç hafta cilt hazırlandıktan sonra, yüze az buhar verilip, komedon temizleme şeklinde cilt bakımı yapılabilir. Bu bakım sırasında derinlerdeki olgunlaşmamış akneleri çıkarmak için zorlamamaya dikkat etmelidir, yoksa delik şeklinde izler kalabilir.

Sonbahar ve kış aylarında yapılan kimyasal peeling seansları hem akne tedavisinde hem izlerin azalmasında çok önemli bir klinik bakımdır. Aknenin yapısına ve iz derecesine göre günümüzde çok çeşitte ve asit oranlarında meyve asitleri, hastaya özel seçilerek kullanılmaktadır.

Klasik tedaviye rağmen iz bırakmaya meğilli ağır, nodüler akneler için isotretinoin içeren hap tedavisi önerilebilir. 6-8 ay boyunca süren tedavi karaciğer fonksiyon testleri, kolestrol ve kan yağı takibi ile dermatoloğun gözetiminde kullanılabilir. Kalıcı yan etkisi pek yoksa da bazı kişilerde hafif tüylenme ve hafif saç dökülmesi olabilir.

Bazı ışınlarla yapılan tedaviler oldukça etkili seçeneklerdir. Fotodinamik tedavi diye adlandırılan bu ışık tedavileri iltihaplı akne oluşumunda etkili porfirin metabolizması üzerine etki ederler. 470 nm dalga boylu Ppx mavi ışık lazer 10-15 seans yoğun enflamasyonlu alana uygulandıktan sonra o bölgede tekrar iltihaplı akne oluşumunu % 70-75 oranında engeller.

* Cildi cok yağlı olmayan biri, evde temizleme sütünü, toniğini, nemlendirici kremi, göz kremini sürse, Mart ayından Ekim ayına dek güneş koruyucusunu da ihmal etmese sağlıklı bir cildi uzun yıllar korumak için bunlar yeterli midir?

Bunlar genç yaşlardan başlayarak düzenli yapılırsa cilt ileri yaşlarda dahi diri kalacaktır. Ancak klinik bakımlar cilt masajından, özel maskelere, üst düzeyde antiaging olanakları sunuyor. Özellikle kimyasal peeling orta yaşlardan itibaren sonbahar ve kış aylarında düzenli yapıldığında, oldukça cilt gençleştirici, kollajen yenileyici, gözenek küçültücü ve pigmentasyonu düzeltici olacaktır.

Ancak yaşa göre sağlıklı olan cilde razı olmayıp, orta yaşlara girerken daha geç yaşlanmak mümkünse, elli yaşına geldiğinde 10-15 yaş daha genç ve dinç bir yüz cildi isteniyorsa aşağıdaki satırlarda, bunun nasıl olabileceği ile ilgili bilgiler var:

Günümüzde nanoteknolojik ürünlerde, dermokozmetoloji altın çağını yaşıyor. Artık ürünler cildin yalnızca üst tabakasını nemlendirmiyor, bağ dokusuna dek nüfuz edip yeni kollajen oluşturup cildin pörsümesini, kırışmasını, gevşemesini, sarkmasını, lekelenmesini önlüyor. İçeriklerinde kök hücre uyarıcı peptidler, vitaminler bulunur. Bu ürünler dermaroller, dermapen gibi isimlerle de tanınan dermaterapi işlemi yapılıp uygulanırsa etkinlikleri daha çok artar. Dermaterapi küçük ve ince iğnelerle yapılan bir işlemdir ve cilt sıkılaşması, gözenek delikçiklerinin düzeltilmesi için de çok etkili bir tedavidir. Klinikte uzman doktor tarafından iğne derinliği ve delik sıklığı lezyona göre ayarlanarak yapılır. Galvanik akım, radyofrekans, mezoterapi, nonablatif lazerler, fraksiyonel CO2 lazer cilt sarkmalarını toparlar, yeni kollajen oluşturur. Gerekiyorsa, botoks ve dolgular ile çizgi ve kırışıklıklar düzeltilir. Gene ameliyatsız cilt toparlama yöntemi olarak ip ile lifting yöntemi de antiaging tedavide yerini kanıtlamıştır.

Güneşten, sigaradan uzak duruyor, yeterince su içiyor, uykumuzu alıyorsak, dengeli besleniyorsak cildimiz bundan oldukça olumlu etkilenecektir. Ancak beslenme deyince üstüne durulması gereken bir durum var ki ,artık, günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri karşılamak için, beslenme destek tabletleri almakta fayda olduğu..A, B, C, E vitaminleri, selenyum, çinko, demir, karoten, kalsiyum, magnezyum, koenzim Q 10, alfalipoik asit bunlardan bazıları. Tabi organik ürünlerden, doğal elde edilmiş olanlardan seçilmiş olmalıdır.

Ancak, içten dışa yansır sağlıklı güzellik. Kin, nefret, kıskançlık, öfke gibi olumsuz duyguların yüküyle ezilmeden yaşanmazsa; huzur, barış, sevgi, paylaşım, hoşgörü ile bakan gözler olmazsa nanoteknoloji bile yetersiz kalır.


Dermatolog
Dr. Füsun Töre
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cilt Bakımında Uzman Doktor Önerileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Füsun TÖRE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Füsun TÖRE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     13 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Füsun TÖRE Fotoğraf
Dr.Füsun TÖRE
Kocaeli
Doktor "Deri ve Zührevi Hastalıklar - Dermatoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Füsun TÖRE'nin Makaleleri
► Kürtaj Kararı ve Doktor Seçimi Op.Dr.Volkan Serhat DEDE
► Cilt Kanserleri Op.Dr.Onur SAKA
► Cilt Kanseri Dr.Erhan ŞAFAK
► Cilt Kanserleri Prof.Op.Dr. Mesut ÖZCAN
► Cilt Kanserleri Tedavisi Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Cilt Bakımında Uzman Doktor Önerileri' başlığıyla benzeşen toplam 78 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Akne (Sivilce) PDF Şubat 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:44
Top