2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kaygı Bozuklukları ve Başa Çıkma Yolları
MAKALE #20371 © Yazan Psk.Şahnur YAMAN | Yayın Şubat 2019 | 2,168 Okuyucu
KAYGI BOZUKLUKLARI
Kaygı, tüm insanların temel olan doğal duygularından biridir. Fiziksel bir tehditin varlığında hissedilen gerilime “korku” denir. Kaygı ise kişinin korku verici veya tehdit edici bir duruma karşı vermiş olduğu bedensel ve ruhsal tepkidir. Hayatımızın her anında; biriyle ilk tanışıldığında, iş başvurusunda bulunurken, okula ilk başlarken, herkesin önünde önemli bir konuşma yapacakken, bizi çok boyutlu şekilde etkileyen, o duygunun adı kaygıdır.
Kaygı, duygusal veya fiziksel uyaranlar karşısında geliştirilen, zaman zaman rahatsız edici olabilen bir tepkidir. Kaygının hissedilen yoğunluğuna göre bedenimiz farklı tepkiler verir. Bu tepkileri: 'düzensiz soluk alıp verme, hızlı kalp atışı, mide bulantısı, bazen nefes darlığı, gerginlik hali' gibi sıralayabiliriz.Yaşanılan olayın önem durumuna göre verilen tepkinin de yoğunluğunun artıp azaldığı fark edilir.

Hafif kaygının bazı faydaları dahi vardır:
• Öğrenme gücünü arttırır.
• Kişiyi çalışmaya teşvik eder.
• Dikkati arttırır.
• Odaklanma düzeyini yükseltir.
• Günlük gerekli kontrollerin yapılmasını sağlar.
Oysa Yoğun kaygı ise,
• Hayata odaklanamama
• Unutkanlıkta artış
• Düşünce ve hareketleri organize edememe
• Fiziksel gerginlik
• Huzursuzluk
• Baş ağrısı
• Uykusuzluk
• Mide bağırsak problemleri
• Sinirlilik hali gibi problemlere yol açar.
Yukarıda anlatıldığı gibi hayatta herkes herhangi bir durumda ve belli bir ölçüde kaygı yaşar. Peki bu ne kimde kaygı bozukluğuna dönüşür? Neden bazıları sadece kaygılı iken bazı insanlar kaygı bozuklukları probleminden muzdarip olurlar? Bunu şöyle açıklayabiliriz: uzun süreli devam eden kaygı hali; genetik yatkınlık, kişilik özellikleri ve son dönemde yaşanan ağır stres durumları ile birleştiğinde kişinin kaygı bozuklukları yaşamasına sebep olur.
Kadınlarda erkeklere göre daha sık karşılaştığımız kaygı bozukluklarının toplumda görülme sıklığı %25 civarındadır.
Kaygı bozuklukları kaygının yoğun olarak yaşandığı durumlar ve yaşanma şekline bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Yaygın Kaygı Bozukluğu : En az altı aydır, iş, aile, çocuklar, sağlık, para gibi konularda hiç engellenemeyen, durum ve olaylarla mantıklı bir şekilde uyuşmayan yoğun, denetlenemeyen endişe ve kaygı hali en temel belirtisidir. Kişi ayrıca tehlike gördüğü bir durumdan korunmak için yoğun derecede plan yapar, ertelemede bulunur ve güvence arar. Ayrıca bu kaygı haline yorgunluk, kas gerginliği, dikkat yoğunlaştırma güçlüğü, huzursuzluk ve uyku bozukluğu gibi belirtilerden en az üçünün eşlik etmektedir.

Panik Bozukluğu : Beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan Panik Atakları ile ataklar arasındaki zamanlarda başka Panik Ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma. Öleceğine ya da delireceğine dair duyulan yoğun korku ve endişe hali. Bu ataklardan ve doğurabileceği sonuçlarından kurtulabilmek için işe gitmeme, bazı içecek ve yiyecekleri yememe, bazı ortamlardan kaçınma, yalnız kalmama gibi önlemler alma gibi davranış değişikliklerinin yaşandığı bir ruhsal bir rahatsızlıktır. Hastalığın adı genelde 'Panik Atak' olarak bilinir. Bu hastalığın teşhisi edilen hastaların ilk müracaat ettikleri muayene alanı çoğunlukla Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları olur.
Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma, kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu, bulantı, kusma ya da karın ağrısı, çarpıntı, kalbin kuvvetli atması, terleme, nefes darlığı ya da boğulur gibi olma, baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma ve ateş basması gibi belirtilerin yaşandığı panik atakları aniden başlar, şiddetlenir. Ortalama 10-30 dakika kadar devam ettikten sonra kendi kendine sonlanır.
Agorafobi : Aşağıdaki beş durumdan en az ikisi ile iglili olarak belirgin korku ya da kaygı duyma:
• Açık yerlerde bulunma (köprüler, alışveriş merkezleri)
• Kapalı yerlerde bulunma (mağazalar, sinemalar, tiyatrolar)
• Toplu taşıma araçlarını kullanma (otobüs, tren, gemi,uçak)
• Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma
• Tek başına evin dışında olma
Bu durumlar genelde kişide korku ya da kaygı doğurur. Bu durumlardan etkin bir şekilde kaçınma olur. Duyulan korku ya da kaygı agorafobi kaynağı durumların yarattığı gerçek tehlikeye göre orantısızdır.

Özgül fobiler: Mantık dışı ve hayatını etkileyecek bir şekilde özel bir nesne ya da durumdan çok korkma ve kaçınma olarak tanımlanır. Kişi bunun mantıksız olduğunu bilse de korkusunu engelleyemez.
En sık görülen özgül fobiler şunlardır.
• Hayvan Fobileri( Böcek, yılan, fare, örümcek, arı, köpek, yarasa vb.), Kapalı alan fobisi, Yükseklik Fobisi (Akrobofobi), Karanlık fobisi, Doktor fobisi, Diş hekimi fobisi, Uçak fobisi, Asansör Fobisi, Kan fobisi, Hastalık fobisi,
Bunlar en sık görülen fobi çeşitleri olsa da fobiler kişiye özgü, çok farklı nesne ya da durumlara has olarak da geliştirilebilir

Sosyal Kaygı Bozukluğu: Kişinin yoğun olarak, başkaları tarafından yargılanacağı kaygısı taşıdığı ve sosyal ortamlarda rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korku duyduğu bir kaygı bozukluğudur. Bu kişiler başka insanlarla etkileşime girecekleri bir iş yapmaktan kaçınırlar. İnsanların önünde konuşma yapmak, fotoğraf çektirmek, kişilerle birebir iletişim halinde kalmak, birilerinin yanında yemek yemek gibi durumlarda başkalarının kaygılı olduklarını anlayacaklarından aşırı bir şekilde korkup uzak dururlar. Kaygılı olmalarına yol açan bu durumlarda el titremesi yaşarlar ve diğer insanların ellerinin titremesini görmelerinden çekinip tamamen uzak durmaya çalışırlar.

Obsesif-Kompulsif Bozukluk : Obsesyon ve buna bağlı geliştirilen kompülsiyonların eşlik ettiği kaygı bozukluğudur.
Obsesyon: Kimi zaman zorla ve istenmeden gelen ve çoğu kişide kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtülerdir.
Kompulsiyon: Kişinin, obsesyona bir tepki olarak veya katı bir biçimde uygulaması gereken kurallara göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, kontrol etme, kapıyı çok sayıda kez kilitleme)
Obsesyon bir konudaki takıntı iken kompulsiyon da kişinin bu takıntıdan kendini ve zihnini kurtarabilmek için yoğun bir şekilde yaptığı davranışlardır. Ciddi bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar, ya da kişinin olağan günlük işlerini, işlevselliğini, olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar. Kompulsiyonların yapılma oranı şiddeti gittikçe artabilir, yapıldığı halde hala kaygı hali duyulabilir. Bu sebeple kişinin işlevselliği ciddi ölçüde etkilenir.
Travma Sonrası Stress Bozukluğu: Travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra ortaya çıkan, yeniden yaşantılama, aşırı uyarılmışlık, yabancılaşma, olayla ilgili anların rahatsız edici bir şekilde sık sık hatırlanması, kabuslar, olayı hatırlatan durum ve yerlerden rahatsızlık duyup kaçınma hissi, uykusuzluk gibi belirtilerin uzun süreli ve yoğun şekilde yaşandığı hastalıktır.
Travmatik bir olay beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan kişiyi ağır derecede etkileyen olaylardır. Uzun süredir hastalık yaşayan bir yakınınızın beklenen ölümü daha az travmaya sebep olurken ani bir şekilde aldığınız ölüm haberi daha derin bir travmaya sebep olmaktadır. Ani kayıplar, doğal afetler, savaş, göç, kazalar, cinsel taciz, tecavüz, yaralanma, ağır bir hastalık teşhisi gibi durumları kişilerde ruhsal travmaya yol açan durumlardandır.
Bu olaylar yaşandıktan sonra yukarıda sıralanan belirtiler genellikle travmayı izleyen günlerde görülür ve birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir. Fakat bazı kişilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Bazı Travma Sonrası Stres Bozukluğu durumlarına depresyon, kaygı bozuklukları ya da alkol-madde bağımlılığı sorunları da eşlik etmektedir.

Akut Stress Bozukluğu: Travmatik bir olay yaşadıktan sonraki ilk bir ay içinde ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısı koyulmadan önce, ortaya çıkan akut stres tepkileridir. Travmatik olaydan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkar ve bozukluk 2 gün ile 4 hafta arasında sürer. TSSB'den temel farkı ortaya çıkma zamanı ve süresidir.

KAYGIYLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Kaygı bozukluklarına kısaca değindikten sonra biraz da kaygılı bir kişinin kendi kaygısıyla başa çıkabilmek için neler yapabileceğinden bahsedelim. Kaygıyla nasıl başa çıkılacağını, kaygıyı ve sebep olduğu halleri gidermek için neler yapılabileceğini inceleyelim.
1) Uykunuza özen gösterin.
Yeterli uykuyu almamak kaygı ve stres seviyenizi arttırıp bozukluklara sebep oluyor. 7 – 9 saat arası uyumaya çalışın.
2) Doğru Nefes Almaya çalışın.
Kaygılı olunan zamanlarda kısa ve sık nefes alınır. Uzun, sakin ve güçlü nefes almaya gayret edip hem beyninize her şey yolunda demeli hem de vücudunuza bolca oksijen girmesini sağlamalısınız.
3) Rahatlatıcı fiziksel aktiviteler yapın.
Uzun süreli kaygı durumlarında vücut sürekli kasıldığından bir süre sonra hiç geçmeyen kas ağrıları başlar. Ağrıları önlemek ve vücudun da rahatlamasını sağlayabilmek için yoga tarzı egzersizleri denemelisiniz.
4) Bolca dua edin.
Hayatta kontrol altına alınamayan şeyler de vardır. Dua ederken içinde bulunduğunuz kötü durumdan kurtulduğunuzu hayal eder, bunun için yardım istersiniz. Bu da zihinsel ve duygusal olarak o halden kurtulabilmenizi sağlar.
5) Beslenmenize dikkat edin.
Bol kafein içeren ya da yağlı besinler vücudunuzu rahatsız eder ve sürekli uyarılmasını sağlar. Sağlıklı beslenmenin zihninize de sayısız faydası vardır.
6) Spor yapın.
Daha çok doğa yürüyüşünü tercih edin. Açık hava, müzik, spor vücudunuzu ve zihninizi dinlendirir.

7) Sessiz ve Karanlık Anlar oluşturun.
Bir odaya geçin. Işıkları kapatın. Uzanın. Gözlerinizi kapatın. Sessiz de olabilir ya da dinlendirici hafif bir müzik de çalabilir. 10 dakika kadar böyle kalın. Bir şey düşünmemeye çalışın. Dinlendirici ve zihin açıcı bir egzersiz olacaktır.
8) Günlerinizi planlamaya gayret gösterin.
Planlı yaşamak kaygı ve stresi azaltır.
9) Kaygılarınızı inceleyin.
Sizi kaygılandıran şeyi gerçek boyutunda algılayıp algılamadığınıza yakından bir bakın.
10) Kaygılarınız üzerine konuşun.
Sevdiğiniz insanlarla bol bol vakit geçirin. Konuşun. Kaygılarınızın gerçekçi boyutunda olup olmadığını görmenizi sağlayabilirler.
11) Profesyonel destek alın.
Yukarıda bahsedilen Kaygı problemlerinden herhangi birini yaşadığınızı düşünüyorsanız hiç ertelemeyin. Yüzyüze ya da online olarak hemen terapiye başlayın. Profesyonel destek ile sizi yıpratan işlevselliğini ciddi ölçüde zarara uğratan bu sorunlarınızı geride bırakıp yeni bir hayata merhaba diyebilirsiniz.
Mutlu ve sağlıklı günler dilerim. Sevgiyle kalın.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kaygı Bozuklukları ve Başa Çıkma Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Şahnur YAMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Şahnur YAMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şahnur YAMAN Fotoğraf
Psk.Şahnur YAMAN
İçel (Mersin)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Şahnur YAMAN'ın Yazıları
► Stres ve Başa Çıkma Yolları Psk.Fahri ŞAHİN
► Stresle Başa Çıkma Yolları Psk.İshak BÜYÜKYILDIRIM
► Engellenme ve Başa Çıkma Yolları Psk.Mehmet Enver BAYATLI
► Stres ile Başa Çıkma Yolları Psk.Deniz AKINCI
► Stresle Başa Çıkma Yolları Psk.Doğan KUŞ
► Stres ve Başa Çıkma Yolları Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
► Depresyon ve Başa Çıkma Yolları Psk.Hemra MAMİYEV
► Stresle Başa Çıkma Yolları Pdg.Aykut AKOVA
► Sınav Kaygısı ve Başa Çıkma Yolları Psk.Melis TÜMER SÜYÜR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kaygı Bozuklukları ve Başa Çıkma Yolları' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:36
Top