2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kanser Hastalıkları ve Psikolojik Durumun Etkileşimi
MAKALE #19753 © Yazan Uzm.Psk.Osman İLHAN | Yayın Ağustos 2018 | 1,832 Okuyucu
Çağımızın en yaygın hastalıklarının başında kanser vakalarının geldiğini hepimiz bilmekteyiz. Daha önceleri nezle gibi şuan için basit olan bir hastalık yüzünden insanlar yaşamlarını yitirirken artık geliştirilen aşılar ile bu hastalıkların önüne geçmiş bulunuyoruz. Aynı şekilde kanser hastalıklarının da bu şekilde önüne geçileceği zamanların geleceğine inancımı canlı tutuyorum. Bu zaman gelene kadar, kanser ile mücadele etmek için alacağımız önlemlerin üzerinde durmak, çözüme daha çok hizmet edecektir.
Kanser hastalığına yakalanmanın öncesi ve sonrasına psikolojik dinamikler açısından da bakmak, hastalığı anlamak açısından hayati önem taşımaktadır. Tabi ki her hastalığın, genetik, biyolojik, çevresel, sosyal alt yapısını düşünmeden yapılacak yorumlar eksik kalacaktır. Hastalık öncesine baktığımızda, bu hastalığa yakalanan insanların genel özelliklerinde hassas, kırılgan, dışsal etkilere maruz kalmaya daha açık, duygusal insanlar olduklarını düşünmek yanlış olmayacaktır. istisnasız her hastalık, insan vücudunda açığa çıkmak için kendisini var edecek ortama ihtiyaç duyar. Kişiler, sürekli stres altında kalıp, kaygılı ve anksiyete dolu bir hayat sürüyorlarsa, buna bağlı olarak öz bakımlarına, beslenmelerine dikkat etmiyorlarsa,düzenli uyuyup spor yapmıyorlarsa duygusal doyum sağlayacakları sosyal çevreleri kurgulamıyorlarsa her türlü hastalığa açık bir haldedirler. Aynı şekilde insanı yaşam standartlarının oluştuğu çevresel dış dünya olanakları bunlar kadar önemlidir.
Bedensel sağlığımızın devamı için ruhsal sağlığımızın da aynı şekilde yerinde olması gerekir. Beden ve ruh bir bütün olarak varlığımızı oluştururken, birbirlerini aynı şekilde etkilerler. Bunu anlamak için göz pınarlarımızdan akan göz yaşını düşünün. Göz yaşı uzayda yer kaplayan somut bir maddedir ancak açığa çıkmasını sağlayan elle tutulup, gözle görülmeyen soyut duygulardır. İşte duyguların insanın somut bedeni üzerinde bu şekilde doğrudan etkisi vardır. Duygular ve insan ruhu bedenin biyolojik varlığına doğrudan etkide bulunurlar. Bu nedenle kanser dahil bütün bedensel hastalıkların ortaya çıkmasının engellenmesinde ruhsal sağlığımızın da dengeli bir yapıda olması önemlidir. Ruhsal yapının dengesinden kastımız; duygusal doyum sağladığımız insani ilişkilerin olduğu sosyal bir çevre, kendimizi ifade ederek yeteneklerimizi geliştirip üretebildiğimiz bir iş, öz varlığımızı severek ona hizmet etmeye motive bir bilinç, özellikle olumsuz duygularımızı içimizde tutmadan her duygumuzu özgürce yaşayıp dışarı atabileceğimiz manevi ya da sanatsal bir alanın olmasını sayabiliriz.
Buraya kadar bahsetmiş olduğumuz hastalıklardan korunmak için alacağımız psikolojik ve diğer alanlardaki önlemlerin aynısı hastalık sonrası dönem için de geçerlidir. Her şartta insanın öz varlığına değer vermesi ve ona hizmet etmesi gerekir. Genelde hastalığa yakalanmış kişiler, varlıklarında bir eksiklik oluştuğunu düşünerek karamsarlığa kapılıp, depresyona girerler. Umutsuzluktan, çaresizlikten ve özellikler ölüm korkusundan beslenen bu depresyon hali kişinin hastalığının daha çok ilerlemesine zemin hazırlayacaktır. Örneğimizi hatırlamak gerekirse, ruhumuzdan bedenimize yayılan her duygu sinyali bir karşılık bulur. Olumsuz uç duyguların, göz pınarlarımızı uyararak açığa çıkardığı göz yaşı gibi, olumluya dair her duyguda bedene pozitif mesajlar vererek iyileşmeye hizmet edecektir. Hastalığa yakalanmış kişi, yeni bir mücadele dönemine girdiğini düşünerek olaylara bakmalıdır. Nasıl ki, sağlıklı iken yaşamda kalmak için bedenine hizmet ediyordu, hastalık sonrası dönemde bu dikkatini üç katına çıkararak öz varlığına daha çok hizmet etmesi gerekecektir. Yediği yemekten, içtiği suya, havasını soluduğu çevreye, sohbet edip maruz kaldığı insana, dinlediği müziğe kadar herşeyi ince bir elekten geçirerek, stresten uzak steril bir yaşantıyı kurgulamak zorundadır. Hastalığın getirdiği karamsarlığın karşına umudu, ölüm korkusunun karşısına yaşam sevinci getirildiğinde ve manevi her türlü kaynaktan ruhumuz beslendiğinde, hastalıkların varlık bulacağı psikolojik çökkünlük hali ortadan kalkarak tedaviye hizmet edilmiş olacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kanser Hastalıkları ve Psikolojik Durumun Etkileşimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Osman İLHAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Osman İLHAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     13 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Osman İLHAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Osman İLHAN
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi73 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Osman İLHAN'ın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kanser Hastalıkları ve Psikolojik Durumun Etkileşimi' başlığıyla benzeşen toplam 68 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► YENİAile ve Evlilik Terapisi Nedir Mart 2024
► YENİOyun Terapisi Nedir? Mart 2024
◊ Umut Koydum Adını Şubat 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:16
Top