2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Birinci Kuşak Aile Terapilerinin Karşılaştırılması
MAKALE #19251 © Yazan Uzm.Psk.İpek EROL | Yayın Ocak 2018 | 8,915 Okuyucu
ÖZET

Birinci kuşak aile terapilerinin genel özellikleri sistemler kuramı ve sibernetiğin yapılandırıcı etkilerine dayanır. Yani birinci kuşak aile terapilerinde yer alan terapi teknikleri uyum, kendi kendini düzenleme ve amaca odaklı davranış ilkelerine dayanır. Bu kuşakta yer alan terapilerin doğuşu ve gelişimi yaklaşık olarak 1950 ve 1970 yılları arasına denk gelir. Birinci kuşak aile terapileri başlığı altında yer alan teknikler; Psikodinamik /psikanalitik model, Bowen kuşaklar arası aile terapisi modeli, Bağlamsal Aile terapisi modeli, Stratejik aile terapisi modeli, Yaşantısal aile terapisi modeli, Yapısal aile terapisi modelidir. Bu modellerin benzer yanları olduğu gibi pek çok farklılıkları da vardır. Bu benzerlik ve farklılıklar vakalar üzerinden değerlendirilip gösterilecektir.
Anahtar Sözcükler: Birinci kuşak aile terapileri, Psikodinamik Model, Bowen, Bağlamsal Aile Terapisi, Stratejik Aile Terapisi, Yaşantısal Aile Terapisi, Yapısal Aile Terapisi


1.1.Psikodinamik / Psikoanalitik Aile Terapileri
1970lerde aile terapilerinde kullanılan ekoller psikanalitik bakış açısını inkar etmekteydi. Minuchin, Jackson gibi pek çok öncü kuramcı psikanaliz eğitimi almasına rağmen psikodinamiklere yüz çevirip sistem dinamiklerine yöneldiler. 1980’lerde ise aile terapilerinde psikanalitik yaklaşım yeniden öne çıkmaya başladı çünkü çoğu uzmana göre derinlik psikolojisini ve aile içindeki her bireyin kendine özgü korku ve içsel çatışmalarını ele almamak yanlıştı. Adelaide Johnson’ın superego vs ego çatışmalarına yani kişisel ahlakın ebeveynler tarafından çocuğa aktarılmasına getirdiği açıklamalar bu çalışmaların örneklerinden biridir. Tatillerde daha az para ödemek için anne babaların çocuklarına yaşları hakkında yalan söyletmesi süperego boşluklarına örneklerden birisidir.

1.2.Psikodinamik / Psikanalitik Aile Terapilerinin Öncüleri
1980erin ortalarında David Scharff’ın yönetimindeki Washington Psikiyatri Fakültesi psikanalitik aile terapilerinin önemli merkezlerinden biri oldu ve psikodinamik kuram aile terapilerinde giderek yaygınlaşmaya başladı. Helm Stierlin, Fred Sander, Samuel Slipp, Norman Paul, Robin Skynner ve psikodinamik aile terapisinin babası olarak kabul edilen ve Amerikan Psikanaliz Akademisini kuran Nathan Ackerman bu kuramın öncülerindendir. Ackerman birçok kavramı psikodinamik aile terapisi sözlüğüne kazandırdı. Bunlardan bazıları şamar oğlanı, günah keçisi, tamamlayıcılık, provoke etme gibi kavramlardır. Ayrıca Ackerman 1960’ta Aile Enstitüsünü kurmuştur. Edith Jacobson ve Harry Stack Sullivan ayrılma değiş tokuşu, vasıflandırmalar gibi kavramlar üzerinde çalışıp onları literatüre kazandırdılar. En önemli katkılarından biri de Klein’dan aldıkları yansıtmalı özdeşim kavramını aile terapide uygulamalarıydı.

1.3. Psikodinamik Kuram Vaka Örneği
Peggy ve Carlîn ilişkisi sürekli öfke, agresyon ve birbirlerini anlamamalarından doğan geçimsizlik üzerineydi. Terapistin ofisinde bu döngüyü kıran ve etkin şekilde iletişim kurmayı öğrenen bu çift evde yalnız kalınca her şeyi unutuyordu. Peggy, Carl’ın üstünde gittiğinde normalde sakin mizaçlı olan Carl kendini karısına vurmaktan alıkoyamıyordu. Sonrasında bunu yaptığı için pişman oluyordu. Psikodinamik açıdan yorumlarsak Carl yaşadığı iç çatışmalar karşında çaresizdir. Öfkesinden rahatsız olduğunu düşünüyordu ancak erkeksilik duygularıyla karısını bastırdığın düşünüp bundan memnun oluyordu. Çiftin iletişim kopukluğu Carl’ın öfkesini tetikliyor ancak temelinde Carl’ın kendi içsel güvensizlikleri ve kendini güçlü hissetmek için bulduğu bir sığınma yöntemi olduğunu anlayabiliriz.

1.4. Psikodinamik / Psikoanalitik Kuramın Dayandığı İlkeler
Bu kuram ağırlıklı olarak Freudcu dürtü psikolojisi, benlik psikolojisi, nesne ilişkileri kuramı gibi ilkelere dayanır. İlişkilerde yaşanan sorunların temelinde erken dönem çocukluk dönemindeki travmalar ve sorunlu bağlanma biçimleri yer alır. Bu travmatik deneyimler kişide iyi ben, kötü ben ve ben değil dinamiklerini meydana getirir ve gelecekteki yakın ilişkilerinde kişilerarası durumlarda verdiği tepkilerin kaynağını oluşturur. Freudcu dürtü psikolojisine göre insan doğasının özünde cinsellik ve saldırganlık dürtüleri bulunur. Yukarıda bahsedilen Carl ve Peggy vakası Freudcu dürtü kuramına en iyi örneklerden biridir. Kohut’a göre benlik psikolojisinin özünde insanların beğenilmek ve onaylanmak gibi düşünceleri vardır. Küçüklükte ebeveynlerden takdir görülürse bu kabul güçlü ve kendine güvenen bireyler olarak içselleştirilir. Buna ayna tutma yani anlayış ve kabul denilir. Onaylanmaktan mahrum kalan çocuk ise mahrum bırakıldığı dikkati üzerine çekmek için sürekli bir arayış içinde olacaktır. Yani Kohut’a göre ilişkilerin temelinde yatan bazı sorunlar partnerlerin onaylanma ve kabul görme arayışından kaynaklanıyor olabilir. Nesne ilişkileri kuramı kuşaklar arası ilişkileri iyi açıklar çünkü nesne ilişkileri kuramı zaman geçtikçe kişinin yakın olduğu kişilerle olan ilişkilerini nasıl değerlendirdiklerinin ve nasıl iletişime geçtiklerinin temelini oluşturur. Psikodinamik yaklaşım temel savunma mekanizmalarını ve bunların aile ilişkilerinde oynadıkları parçayı açıklamaya çalışır.

1.5.Psikodinamik / Psikanalitik Aile Terapilerinde Müdahale Yöntemleri ve Terapi Süreci
Psikodinamik aile terapilerinde önemli müdahaleler, aktarım, rüya ve gündüz düşü analizi, yeniden çerçeveleme, tamamlayıcılık, güce ve güçlü yönlere odaklanma, öykü alma gibi psikanaliz tekniklerinden oluşur. Bu tekniklerin amacı birbirleriyle sağlıklı iletişim kurabilmeleri için aile üyelerini bilinçdışı sınırlamalardan kurtarmaktır. Bu amaç gerçekleşirse sonuçlar genellikler farklılaşma terimiyle tanımlanan değişimler içinde ortaya çıkar. Analitik terapistler çift terapilerinde kimin kime ne yaptığına odaklanmak yerine güçlü duyguların temelini araştırırlar. Örneğin halka açık alanda tartıştıklarını söyleyen bir çifti düşünelim. Psikodinamik çalışan bir terapist çiftlerin duygusal tepkilerini anlamasına yardım etmeye çalışır. Yani tartışmayı çözmek yerine tartışmanın temelindeki korkuları bastırılan duyguları anlamaya çalışır. Psikodinamik aile terapisi doğrusaldır ve neden - sonuç ilişkisine odaklanır. Analitik veya dinamik çalışan terapistler için önemli olan çiftlerin bireysel olarak iç görü kazanması ve bastırdığı duygularla yüzleşmesidir. Psikanalitik çift terapisinde araştırma dört kolda yürütülür. İlki iç deneyim, ikincisi bu deneyimin geçmişi üçüncüsü partnerin bu deneyimi nasıl tetiklediği ve sonuncusu seans gidişatının ve terapistin uyguladığı yöntemin eşler arası iletişimi nasıl etkilediğidir. Diğer terapilerle oranla daha uzun sürdüğü için daha masraflı olabilir, daha uzun zaman ve daha çok entelektüel kapasite gerektirebilir.

2.1.Bowen Aile Sistemleri Terapisi
Murray Bowen’a göre insan ilişkilerini bireysellik ve birliktelik yönetir. İnsanlar bu ikisine de birlikte ihtiyaç duyar, yani hem yanlarında yoldaş aile hem de bağımsızlık arayışındadırlar. Bowen aile sistemleri terapisi modelinde otonomi kavramı üzerinde durulur. Otonomi, insanın büyüdüğü aileden ayrılıp bireyselliğini kazanmasıdır. Bowen kuşaklar arası aile terapisi psikodinamik modelle bireyselliği ele alması bakımından benzerlikler gösterir.

2.2. Bowen Aile Sistemleri Terapisinin Öncüsü Murray Bowen
Yetişkin olduğu zaman ailesinden ayrılıp öncüsü olduğu kuramı kendisi yaşayarak gördü. Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsünde şizofreni üyesi olan ailelerin yatırıldığı bir hastane projesinde aktif bir şekilde görev aldı. Burada anne ile çocuğun arasındaki kaygılı bağlanmanın tüm aileyi patolojik bir şekilde etkileyebileceğini fark etti. Sorunlu ailelerde bireyler patolojik davranışları olan bireylerin mahkûmu olduğu için iç içe yani kaynaşmış ilişkiler olmak zorunda kalıyordu. Georgetown’da geçirdiği uzun yıllar boyunca kapsamlı bir aile terapisi kuramı geliştirdi. Daha sonra bu Aile Terapileri Derneğini kurdu.

2.3.Bowen Aile Sistemleri Terapisinde Kuramsal Yaklaşımlar ve Terapi Süreci
Bu terapi yöntemi kuşakları incelemesi açısından bir ilktir. Terapide anahtar öğe güvensiz bağlanmadan dolayı ortaya çıkan kronik kaygıdır. Kaygı hayatın her alanında görülebilir fakat bazı aileler patolojik nedenlerden dolayı bu kaygıdan daha yoğun bir şekilde etkilenirler ve ailenin duygusal sistemine zarar verebilirler. Bowen bu kaygılardan ve kaygıların yarattığı duygusal süreçlerden bahsetmek için sekiz temel kavram öne sürdü. Bu kavramlar; çok kuşaklı aktarım süreçleri, benliğin farklılaşması, duygusal üçgenler, kardeş konumu, duygusal kesilme, toplumsal duygusal süreçtir. Bowen’ın teorilerinden biri olan benliğin farklılaşması düşünme ve anlama kapasitesi, kaygı durumları söz konusu olduğunda bile akıllıca davranabilme yeteneğidir. Benlik farklılaşmasını sağlayabilen insanlar derinlemesine düşünüp, sağlıklı kararlar alma yetisine sahip oldukları için kendi duruşlarını sergileyebilirler. Bowen terapisinde, terapist sorunları çözmeye çalışmaktan çok terapiyi insanların kendileri ve ilişkileri hakkında daha çok şey öğrenip sorunları hakkında farkındalık kazanması için bir araç olarak görürler. Bu farkındalığın kazanılabilmesi için duygusal üçgenden çıkma sağlanmaya çalışılır. Aile içinde, iki kişinin yaşadığı kaygıya üçüncü bir kişi dahil olduğu zaman kaygı düzeyinin azalacağı düşünülür. Kocasıyla arasında sorun olan bir kadının çocuğunun üzerine aşırı titremesi bunun bir örneğidir. Böylece kadın eşinin üstünde kurduğu baskıyı azalttığını düşünür ancak bu durum geçici bir rahatlama sağlarken çatışmanın olduğu gibi kalmasına neden olur. Terapist çiftlerle çalışırken kavga sebeplerinin detaylarına değil süreçlerine dikkat etmeye çalışır. Bowen terapisinin başlıca teknikleri arasında ilişki deneyi de yer alır. İlişki deneyinde amaç her zaman davrandıklarının tersi, yani her zaman verdikleri tepkinin ters yönde tepki vermelerinin nasıl bir şey olduğunu anlamalarına yardım etmektir. Genogram da Bowen terapistlerinin en çok kullandığı tekniklerden biridir çünkü genogramla çalışılırken kuşaklar boyunca tekrarlayan aile örüntüleri ve maladaptif davranışların fark edilme olasılığı yüksektir. Eve tekrar dönüş denen yöntemde de terapist genogram incelemesi yaparken bireyden aile kökleri hakkında daha çok bilgi toplaması için eve geri dönmesini ister.

2.4.Bowen Aile Sistemleri Terapisi Vaka Örneği
Kennedy ailesi ergenlik çağındaki oğulları David’in okuldaki kötü durumu, notlarının kötü olması, içki ve esrar kullanımı yüzünden okuldan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasından dolayı terapiye başvurmuşlardı. David babası alkolik olduğu için ona saygı duymuyor ve otoritesine karşı geliyordu. Terapist David’in babaya saygı duymaması ve babanın alkol konusunda sorununu çözme çabası olmadığı için aile terapisi yapmayı reddeder ve David’le tek görüşme yapar. Bu örnekteki duygusal üçgen Bay Kennedy’nin eşinin ve babasının birleşerek içkiyi bırakması konusunda ona baskı yapmasıdır. Terapist Bay Kennedy’nin eşini ve babasını alkol sorunu konusunda daha az tepkisel olmaya ve birbirlerinden ayrışmaya yöneltir. Bu konuda fikirlerini bildirmelerini fakat baskıcı tavırdan ve eyleme vurmadan vazgeçmelerini ister. Bay Kennedy iki ay sonra içki ve kokaini bırakmaya karar verir. Ailedeki sorun David’in ergenlik sancıları gibi görülse de kaynağı Bay Kennedy’nin alkol problemidir. Terapist Bay Kennedy’nin baskı altında kaldığı bu üçgeni bozarak onun kendi kendine bağımlılığı bırakmak istemesini sağlamayı amaçlamıştır.

3.1.Stratejik Aile Terapisi Modeli
Jon Haley, sibernetik kuramı ve sistemik problem çözme modellerinin etkisinde kalarak stratejik aile terapisi modelini geliştirmiştir. Stratejik Terapi iletişim kuramına dayanır ve doğrudan aile içindeki sorunu çözmeyi hedef alır.

3.2.Stratejik Aile Terapisi Kuramının Öncüleri
Bu kuramı geliştiren en önemli iki isim Milton Erickson ve Jon Haleydir. Mİlton Erickson insanlara doğru teknikler uygulandığında değişebileceklerine inanan ve hipnotik teknikleri ileri düzeyde kullanabilen pragmatist bir doktordu. Paradoksal teknikler olarak adlandırılan yaklaşım Erickson’un iyi düzeyde kullanabildiği hipnoterapi tekniğini direnci avantaja çevirme amaçlı kullanmasından ortaya çıkmıştır. Erickson, aile içi etkileşimlere böyle stratejik yöntemlerle müdahale etmesiyle bilinir. Bir diğer stratejik aile terapisi kuramının öncülerinden olan Jon Hayley aile terapisine klinik deneyimleriyle değil aykırı eleştirileriyle girip, bu yönüyle ün yapmıştır. Philadelphia Çocuk Rehberliği Kliniğinde Minuchin’e katılıpi eğitim ve denetim konuların büyük başarılara imza attı. Minuchin ile çalışırken onun yapısal aile terapisi modelinden etkilenerek aile içinde aile içinde hiyerarşi bozuksa restore edilmesinin stratejik biçimde yapılması gerektiğini iddia etti. Aile yapısının, ailede gücün kullanımının ve aile içi iletişiminin yeniden yapılandırılması için stratejik modele odaklandı.

3.3. Stratejik Aile Terapisinin Dayandığı İlkeler ve Terapi Teknikleri
Pozitif geribildirim döngüsü bu modelin merkezindedir. Stratejik aile terapisi geçmiş zamandan çok simdi ki zamana odaklanır. Stratejik aile terapistleri psikodinamik veya Bowen modeli baz alan aile terapistlerine göre daha yüzeysel çalışırlar. Aile içinde bireylerin davranışlarının istemli olduğunu baz alıp değerlendirirler. Stratejik aile terapisinde yalnızca belirli bir davranış değiştiğinde birinci sıra değişiklik, sistemin kuralları değiştiğinde ise ikinci sıra değişiklik söz konusudur. Sağlıklı olan ve stratejik aile terapisinde hedeflenen ikinci sıra değişikliktir. Sistemin kurallarını değiştirmenin yollarından biri yeniden çerçeveleme yöntemidir. Örneğin sürekli yalan söyleyen bir çocuğu olan anne babaya, sorunu çocukta aramak yerine kendilerinde aramaları önermek gibi. Müdahale tekniklerinden biri de direnci desteklemektir. Bu teknik Erickson’un hipnoterapi ile müdahalesinden doğmuştur, terapist ve danışan iş birliği içindedir. Diğer yöntemler bilişsel davranışçı tedavide kullanılan yöntemlere benzer olan, daha kötü bir alternatif sunma, metaforların kullanılması, fikir ekme, doğrudan veya dolaylı yoldan yönlendirme gibi tekniklerdir. Stratejik aile terapilerinin yerini 1990larda daha çok aileyle iş birliğine dayanan ekoller aldı. Stratejik terapistler günümüzde yeni düşünceleri benimseyerek çağa ayak uydurdular.

3.4.Stratejik Aile Terapisi Vaka Örneği
Bir anne sürekli kabus gören on iki yaşındaki oğlu için terapiye başvurmuştu. Terapist çocuğun annesine acıdığı için kabus gördüğünden şüphelendi. Tüm aile üyelerinden rüyalarını anlatmasını istedi ve bunu sonucunda bir tek çocuğun ve annesinin kara basan gördükleri ortaya çıktı. Anne, çocuk kabus gördükten sonra onu yanına yatırıp dua etmesini, kabusların şeytanın işi olduğunu söylüyordu. Terapiste göre çocuğun gördüğü kabuslar anneye yardım etme çabasıydı çünkü çocuk korktuğu sürece anne güçlü durmak zorundaydı. Ne yazık ki anne çocuğu korumaya çalışırken şeytandan bahsedip onu daha çok korkutuyordu, böylece ikisi de birbirine yardım edemiyordu. Anneye eve hırsız girmesinden korkuyormuş gibi yapması söylendi ve çocuktan da annesini koruması istendi. Terapist bu canlandırmanın bir hafta boyunca her gün yapılmasını istediğini söyledi. Çocuk kabus görüp çığlık atmaya başladığından annesi onu uyandıracak ve sahne canlandırılacaktı. Amaç annenin kendi kendini koruyabileceğinin çocuğa göstermekti. Kısa süre sonra çocuk kabus görmemeye başladı.


4.1.Bağlamsal Aile Terapisi Modeli
Bağlamsal aile terapisi modeli, biyoloji ve psikolojik süreçleri bir arada ele almasından dolayı bütüncül, kuşaklar arası ve çok yönlü bir terapidir. Toplumla bütünleşen, kuşaklar arasını da inceleyen bir terapi olduğu için Bowen modelinden de esintiler taşır. Bağlamsal aile terapisi modeli aile üyeleri arasında dinamik dengeleri üstte tutan yani sadakat, güven ve adalet gibi değerleri gözeten bir terapi sistemidir.

4.2.Bağlamsal Aile Terapisi Modelinin Öncüleri
Bu modelin bilinen en büyük öncüsü olan İvan Boszormenyi - Nagy geniş bir ailenin üyesidir ve bu da bağlamsal aile terapisi seanslarına kendi ailesinin birkaç kuşağından bireylerle görüşebilmesini sağlamıştır. 1957’de Doğu Pennsylvania Psikiyatri Enstitüsüne katılıp yirmi yıl boyunca orada araştırmalar ve çalışmalar yürüttü. Yürüttüğü çalışmaların arasında şizofrenik hastalar ve hastalıklarının aile içi etkileri gibi konular da yer alır. Bunu bağlamsal aile terapisiyle bağdaştırması ailelerde kuşaklar arası bir defterin var olduğunu ve aile üyelerini birbirine bağladığının biyolojik yollu kanıtlanmasıdır. Ona göre bağlamsal aile terapisi sadece bir terapi şekli değil evliliklerde ortak bir payda bulmaya yol gösterme aracıydı. Aile üyelerinin ihtiyaçları ve ilişkinin gidişatı birlikte alınmalı ve sistemik aile terapisinin aksine sadece şimdiki zamana odaklanılmamalıydı. Çünkü İvan Boszormenyi - Nagy insanların geçmişinden bağımsız yaşayamayacağını savunuyor ve önceki kuşakları da ele alıyordu.

4.3.Bağlamsal Aile Terapisi Kuramının Dayandığı İlkeler ve Terapi Gidişatı
Bağlamsal aile terapisinin birlikte değerlendirdiği vurgular, salahiyet, bağlılık, ebeveyn eştirme ve değerler muhasebesidir. Nagy, salahiyet kavramında otonomiye yapıcı ve yıkıcı açıdan bakmaktadır. Kabullenilmek yapıcı salahiyete örnekken geçmişte yaşanan acıların intikamının alınma çabası yıkıcı salahiyete örnektir. Bağlılık aile bireylerinin ilişkilerinde birbirlerinin sorumluluklarını kabul etme, görüşlerine saygı gösterme kabullenme gibi etik değerleri içerir. Ayrık bağlılık aile içinde çok sağlıklı değildir. Anne ve babası boşanmış çocuklarda anne veya babaya daha düşkün olma durumu ayrık bağlılığa bir örnektir. Ebeveyn eştirme çocuğun aile içinde anne veya baba gibi davranması düşünülebilir. Örneğin kız çocuk babasının eşi rolüne soyunabilir veya evde anneymiş gibi davranabilir. Bağlamsal aile terapisinin verdiği değerler sadakat ve sorumluluk duygusudur. İlişki etiği bağlamsal aile terapisini diğer aile terapilerinden ayıran en önemli unsurlardan biridir çünkü terapide etik kavramı spesifik doğrulara bağlı değil, bireylerin ilişki içindeki tutumlarına bağlıdır. Bağlamsal aile terapisinde terapist tarafsız durmaz fakat terapide olmayanlar dahil sırayla bütün aile bireylerinin yanında yer alır. Bağlamsal aile terapisinde terapistin görevi ailenin kurallarını ve her bir aile bireyinin kendi değer yargılarını dinlemektir. İlişkide bu değer yargılarının yanı sıra sevgi ve sadakat ilkeleri de vurgulanır. Bu terapi modeli çocuklar anne baba yerine büyükanne veya büyükbabayla büyüdüyse veya suiistimal söz konusuysa etkin şekilde kullanılabilir.

5.1.Yapısal Aile Terapisi Modeli
Yapısal aile terapisi modeli, bireyi bulunduğu sosyal çevre içinde değerlendirip yaklaşan bir modeldir. Bu sistemin geliştiricisi olan Salvador Minuchin aileyi davranış örüntüleriyle işleyişini yürüten bir sistem olarak kabul etmektedir ve bu sistemin üç tane belirgin özelliği vardır. İlki aile yapısının sosyokültürel etkileşim içinde sürekli değişir. İkincisi, aile bu sosyokültürel gelişime uyum sağlamak için sürekli kendini geliştirir. Sonuncusu, aile bu düzene uyum sağlamak için değişik dönemlerden geçer. Ailelerin bireyleri arasındaki bağlantıları düzenleyen sınırları içeren alt sistemler biçiminde oluştuğunun görülmesi yapısal aile terapisine ışık tutan bir yol olmuştur. Ailede belirgin olarak üç alt sistem vardır. İlki karı koca rolü, ikincisi anne baba rolü, üçüncüsü çocukların yer aldığı kardeşler rolü. Ailede var olan bütün alt sistemlerin ve sistemlerin sınırları vardır. Ailede herkesin bir rolü vardır ve kuralları oluşturan beklentiler aile yapısını güçlendirir. Örneğin babanın çocuklara yemek saatinde telefonla konuşmayı yasaklayan bir kural koyması aileyi dış etkilere karşı koruyan bir sınır oluşturur. Anne baba kendi arasında konuşurken çocuklar araya girerse kuşakları birbirinden ayıran sınır aşınır ve çift iletişimi bir anda anne baba iletişimine dönüşür. Sınırlar katı da olabilir düğümlenmiş de ancak yerine göre katı olan sınırlar dış temasa çok az açık kapı bırakır bu da kopukluğa sebep olabilir. Düğümlenmiş sınırlar aile içindeki bireylere yakınlık olanağı verir ancak bazen çocuklarla aşırı ebeveyn bağımlılığına sebep olabilir. Net sınırlar içlerinde en sağlıklı olandır. Çünkü hem çiftin özel ilişkisi korunur hem de anne baba rolleri dengede kalır. Bu durum hiyerarşik yapıyı destekler.

5.2.Yapısal Aile Terapisi Kuramının Öncüleri
Salvador Minuchin 1962 yılında o zamanlar aile terapisinin merkezi sayılan Palo Alto’ya gidip orada Jon Haleyle kurduğu dostluk sayesinde aile terapileri alanında önemli başarılara imza atmıştır. 1965 yılında başına getirildiği Philadelphia Çocuk Rehberliği Kliniği Minuchin sayesinde dünyanın en prestijli kliniklerinden birine dönüşmüştür. Yapısal aile terapisi kuramının en büyük öncülerindendir. Bu kuram bazı kaynaklarda Minuchin Model diye de adlandırılır.

5.3. Yapısal Aile Terapisi Kuramının Dayandığı İlkeler ve Terapi Süreci
Yapısal aile terapisi kuramı yukarıda belirtildiği gibi üç ilkeye dayanır. Bunlar; yapı, sınırlar ve alt sistemlerdir. Bu modelde aile terapisinin amacı ailenin var olan yapısında değişiklik yapmaktır. Yapısal terapistlere göre ailede var olan sorunların sürme sebebi işlevsiz örgütlenmelerdir. Bu işlevsel örgütlenmeleri başlıca nedeni ailenin değişen koşullara uyum sağlayamamasıdır. Yapısal aile terapisinde terapist ilk önce hipotez oluşturup ailede hangi davranış örüntülerinin işlevsel olduğu, hangi davranış örüntülerinin işlevsel olmadığını belirler. Daha sonra terapist, işlevsel olmayan davranış örüntülerine müdahaleye başlar. Terapistin kullandığı müdahale tekniklerinden biri sisteme dahil olmadır. Terapist aile üyelerinin yapılarını değiştirmesine yardım etmek için aile sistemine katılır, sorunları çözmez ailenin kendi çözmesini sağlar. Sisteme dahil olmanın üç tekniği vardır. Bunlar; korumak, izlemek ve benzemek. Terapist sisteme dahil olma tekniğini kullandığında çok dikkatli olmalıdır çünkü bir yabancı olarak kalır ya da uygunsuz müdahalede bulunursa aile onu reddeder ve terapi işe yaramaz. Yapısal aile terapisini diğer terapilerden ayıran özelliklerden biri yeniden çerçeveleme yapabilmek için terapide canlandırmaya başvurmaktır. Terapist aileden yaşadıkları sorunu seans içinde canlandırmalarını ister fakat direktif terapistin elindedir. Seans sonrasında bilişsel davranışçı terapilerde olduğu gibi aileye ödev verilebilir. Yeniden yapılandırma da terapistin kullandığı müdahale tekniklerinden biridir. Yeniden yapılandırmanın sağlandığı yedi teknik; aile davranış örüntülerinin gerçekleştirilmesi, sınırların belirlenmesi, stresi arttırmak, görev vermek, semptomlardan yararlanmak, aileye yol göstermek, ailenin duygusal ortamında bazı değişiklikler yapmaktır.

5.4. Yapısal Aile Terapisi Vaka Örneği
Bay ve Bayan T yedi senelik evli bir çifttir ve altı yaşında bir çocukları vardır. Terapiste gelme nedenleri bayan T’nin evlilikte mutsuz olması, bay T’nin ilgisizliğinden ve aralarındaki iletişim kopukluğundan yakınmasıdır. Bay T’ye göre bir sorun yoktur sadece bayan T istediği için terapiye gelmeyi kabul etmiştir. Terapist önce bir aile haritası çıkarıp ailenin genel durumunu, sınırlarını ve alt sistemlerini inceledi. Yaptığı değerlendirmeye göre alt sistemler tam olarak oluşmamıştı. Anne baba rolü ve karı koca rolleri arasındaki sınır çok belirsizdi. Bu da karı koca arasında iletişim kopukluğuna ve çocuğun ilgiden mahrum kalmasına neden oluyordu. Terapist ailenin var olan yapısında değişiklik yapmayı ve bay ve bayan T’yi birbirlerine yakınlaştırarak aralarındaki sınırı belirgin hale getirmeyi hedefledi. Öncelikle bay T’nin sorun yok düşüncesine karşı çıkarak terapide bütün aile bireylerinin aktif rol alması gerektiğini vurguladı. Terapist yukarıda bahsedilen “sisteme dahil olma, canlandırma, yeniden yapılandırma gibi tekniklerin çoğunu bu ailede kullandı. Bireysel sınırların ihlal edilmemesi gerektiği ve çiftlerin birbirlerinin hayatına müdahale etmemesi kuralı üzerinde durdu.

6.1.Yaşantısal Aile Terapisi
Yaşantısal aile terapisi dışavurumcu terapiden ve insancıl yaklaşımlardan esinlenip şimdiki zamana vurgu yapan bir terapi modelidir. Bilişsel veya davranışçı terapilere oranla yaşantısal terapi duygusal ifadelerin daha ön plana çıktığı bir terapi yöntemidir. Duygusal ifadeleri daha çok ön plana çıkarır çünkü ailedeki sorunların temelinde duygusal bastırmanın yattığını düşünür. Psikodinamik yöntemle bu açıdan benzer yönleri vardır fakat amacı çiftlere iç görü kazandırmak değil aile içinde bir değişiklik yaratmak için terapi sürecini ele almaktır. Yaşantısal aile terapisi farkındalık artışını sağlamaya çalışır ki aile üyelerinin benlik saygıları eşit oranda artsın. Bu terapi ebeveynlerin kendilerini kabul edebilmesini önemser çünkü birçok anne baba ne yazık ki çocuklarının davranışlarını, duygularını kontrol ederek engellemeye çalışır. Bunun sonucunda çocuklar anne babanın eleştirisinden kaçmak için duygularını köreltmeyi öğrenirler. Anne babanın bu tutumuna duyguların araçsal ve ifadesel işlevlerin birbirine karışması denir. Böyle ailelerde yetişen çocuklar genelde kendi benliklerine yabancılaşarak büyür ve ileride kaygı sorunları yaşamaya daha yatkın olurlar. Sistematik terapistlere göre patolojik davranışların kökeni aile içi iletişimden kaynaklanırken yaşantı salcılara göre sorunların kaynağı aile üyelerinin birbirlerinin savunma mekanizmalarına yaptıkları yansıtmaların bir sonucudur. Yaşantısalcılara göre de ailede olumlu gelişmeler olması için aile üyelerinin kendi gerçek kaygı, korku, umut ve istekleriyle bağlantı kurması gerekir.

6.2.Yaşantısal Aile Terapisi Modelinin Öncüleri
Bu kuramın gelişmesine katkıda bulunan iki önemli isimden biri Virginia Satır, diğeri Carl Whitaker’dır. Virginia Satır yaşıtlarından farklı bir gelişimi olduğu için hastalıklı bir çocuk olarak düşünüldü ve insanlara karşı aşırı bir hassasiyet geliştirdi. Birkaç yıllık klinik deneyiminden sonra öncelikle Chicago’da şizofren bir kızın ailesiyle çalışmalar yaptı. Bowen ve don Jackson’ın şizofreni ailelerle yaptığı çalışmalardan etkilendi ve onlar tarafından Akıl Araştırmaları Enstitüsünü kurmak için California’ya davet edildi. Virginia Satır’ın yaklaşımlarının temelinde insanları değişim için sahip oldukları potansiyele duyduğu inanç vardı. Yaptığı çalışmalardan dolayı aile içi iletişim uzmanı olarak tanındı. Yaşamı boyunca beş binden fazla aile ile çalıştı. Onun uyguladığı terapi modeli iletişim onaylama terapisi olarak da bilinir. Bir diğer yaşantısal aile terapisti öncüsü olan Carl Whitaker psikotik zihinlerin işleyişine kendini kaptırdı ve insanları derinlere gömdüğü düşünceleri dinleyerek keşfetmeyi öğrendi. Kariyerindeki dönüm noktası otuz dört yaşındayken Emory Üniversitesi Psikoloji bölümünde kürsü başkanı olarak görev yapması oldu. Burada psikoterapistlerle çalıştı ve şizofren hastalarla görüşmelere devam etti. Uyguladığı terapilerde birçok evrensel öğenin üstünde durdu ve duygusal iletişim tarzı sayesinde ailelerle samimi bir iletişim kurdu. Aileleri esprili bir dille ve alışılmamış taktiklerle yönlendirdi. Whitaker terapilerinde ailenin bilinçaltının ortaya çıkması için çalıştı ve ailenin doyumlu bir yaşantısı olmasını hedef belirledi. Kullandığı bu terapi şekli günümüzde sembolik yaşantısal terapi olarak adlandırılır.

6.3.Yaşantısal Aile Terapisi Temel İlkeleri ve Terapi Süreci
Yaşantısal aile terapisinin dayandığı en temel ilkelerden biri bireyler arası sağlıklı iletişimdir. Virginia Satır’a göre sahte iletişim örüntüleri suçlama, aşırı makul olma, yatıştırma, ve ilgisizleşme gibi dört tane sahte duygu yaratır. Bu duyguların yaratılmasından esas sorumlu olan bireylerdeki düşük benlik saygısıdır. Ona göre duygusal sıcaklık olmayan aile, bir arada yaşayan ve kimsenin bir arada olmaktan haz etmediği, ilgiden mahrum bırakılan çocukların olduğu insanlar topluluğudur. Yaşantısal aile terapisi, terapide üç şeyi amaçlar; ilki aile üyeleri birbiri hakkında düşüncelerini onların önünde dürüstçe dile getirmelidir. İkincisi, herkes kendi bireyselliğini ele almalı ve ailedeki güç dengesini ona göre kurmalıdır ki kararlar uzlaşma yoluyla alınabilsin. Sonuncusu, bireyler aralarındaki farklılıkları kabullenmeli ve gelişim için kullanabilmelidir. Etkili bir terapi için güçlü müdahaleler gerekir ve terapistler bu gücü duygusal deneyimden alır. Çoğu terapist aile üyelerinin zihninden geçenleri direk birbirlerine söylemeleri taraftarıdır ancak yaşantısalcı terapistlere göre bu sadece farkında oldukları duyguları paylaşacakları anlamına gelir. Yaşantısal terapistler aile üyelerinin deneyim düzeylerini yükseltmenin aile içinde daha samimi etkileşim doğuracağına inanır. Onlara göre terapinin görevi savunma mekanizmalarını etkisizleştirmek ve insan doğasındaki hareketliliği özgür kılmaktır. Yaşantısal çalışan terapistler sorunları çözmekten çok ailenin işleyiş sistemini güçlendirmekle ilgilendikleri için sorunun derinliğine çok inemezler ve ailenin örgütlenme yapısıyla pek ilgilenemezler. Terapist danışan aile üyelerinin nasıl insanlar olduğunu terapi sürecinde öğrenir. Terapide yaşantısal terapist çok aktif olmaya meyillidir ve bazıları çeşitli çağrışımsal teknikleri kullanırlar. Virginia Satır kişiliğinde farklı olan özelliğini terapist kişiliğine de yansıtmıştır ve terapide dokunma duyusundan yararlanması ona özgü bir yöntemdir. Bu yönteme genellikle çocuklarla temas kurarak başlıyordu. Günümüzde yaşantısal terapistler aile kukla görüşmeleri, aile sanat terapisi, birleştirilmiş aile resimleri, aile yontma gibi terimleri içeren çeşitli yöntemler kullanırlar. Duygusal yaklaştıkları için çocukları da düşünürler ve odalarında genelde çocuklar için oyuncaklar bulunur. Aile yontma tekniğinde her bir aile bireyi kendisinin ailedeki rolünü resmeder. Geçmişte gizli kalan sahneleri açığa çıkarmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Birleşik aile resmi taktiği aile sanat terapisinde kullanılan bir yöntemdir. Kendilerini nasıl bir aile olarak görüyorlarsa onu resmederler ve bu yöntem bireylerin farkındalığını artırmaya yardımcı olur. Aile kukla görüşmeleri çocuklu ailelerde ve genelde oyun terapisinde çok işe yarayan bir yöntemdir. Çocuklar duygularını kukla hayvanlara aktararak açığa çıkarırlar. Rol yapma yönteminde ise olayın gerçek haliyle görülebilmesi için canlandırılması gerektiği görüşüne dayanır.

6.4. Yaşantısal Aile Terapisi Vaka Örneği
L ailesi on yaşındaki çocukları Tommy’nin uygunsuz davranışları yüzünden terapiye başvurdular. Terapide anne L ve Tommy’nin küçük kız kardeşi Tommy’nin evde yaptığı bütün o zararlı davranışların bir listesini çıkardı. Tartışma sürerken terapist Tommy’nin babasının konuya çok ilgisiz olduğunu fark etti ve bilinçli olarak babanın konuya hakim olmadığını fark etti. Terapist bu konunun üstüne gitmeye karar verdi bay L’ye sert bir dille bunu belirtti. Baskıya dayanamayan ve şaşıran bay L bu konuşmanın sonunda kilit cümle olan “bıktım usandım artık” sözünü söyledi. Esas sorun sürekli Tommy’den yakındığı için bay L’nin eşinden çok sıkılmış olmasıydı. Bu durumu belirtemediği için Tommy çok arada kalıp davranışlarının dozunu daha da arttırıyordu. Yukarıda bahsedildiği gibi terapistin samimi bir dil kullanması, bazı görüşlerce sert bulunsa da bu vakada işe yaramış ve bay L’nin konuşmasını sağlamıştı.

TARTIŞMA
Birinci kuşak aile terapilerinin kendi içinde pek çok benzerliği olmasına rağmen çok fazla farklılıkları da vardır. Hangi terapi biçimini kullanacağına terapist, tecrübesine, vaka olarak gelen ailenin yapısına, örgütlenmesine ve sorunun biçimine bağlı olarak karar verir. Eğer ailenin maddi durumu ve entelektüel birikimi yeterli düzeydeyse en fayda sağlayan psikodinamik – psikanalitik aile terapisi modelidir. Diğer birinci kuşak aile terapilerinde yer alan terapi biçimlerine göre tedavi süreci daha uzun sürer hatta yıllar alabilir. Uzun sürmesinin nedeni terapistin her bir aile bireyiyle dinamik olarak çalışmasıdır. Psikodinamik model ve Bowen aile sistemleri içlerinde en çok benzerlik gösteren ikidir.

KAYNAKÇA
A. N. Canel, Psikodinamik ve Bowenian Aile Terapileri,2016.
C. Strivers, “Contextual Family Therapy: Meet Ivan Boszormenyi-Nagy.”, Erişim:20.07.2015,/thefamilytherapyblog:https://thefamilytherapyblog.co
E. Ş. Durak ve H. Fışıloğlu, ”Film Analiz Yöntemiyle Virginia Satır Aile Terapisi Yaklaşımına Bir Bakış”, Türk Psikoloji Yazıları, 2007,S:10,43-62.
H. Fışıloğlu, “Yapısal Aile Terapisi Modeli ve Bir Vaka”, Psikoloji Dergisi, 1992, S:27.
J. Haley, “On the Right to Choose One’s Own Grandchildren”, Family Process, 1998, S:367.
M. Demirbilek, “Aile Danışmanlığı: Bir Uygulama Örneği”, Turkish Journal Of Family Medicine and Primary Care, 2016, S:10, 109-120.
M. D. Nichols, Aile Terapisi, Orkhan Gündüz,(İstanbul:Kaknüs Yayınları,2013).
M. E. Kerr ve M. Bowen, Family Evaluation,(W.W.Norton,1988).
O. E. Berksun ve G. H. Sayar, Aile ve Eş Terapileri, (Ankara: Detay Yayıncılık,2013)
Yazan
Uzm.Psk.İpek EROL
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Birinci Kuşak Aile Terapilerinin Karşılaştırılması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.İpek EROL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.İpek EROL'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.İpek EROL
Uzman Klinik Psikolog
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.İpek EROL'un Makaleleri
► Gençler ve Eski Kuşak.. Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Birinci Yarıyıl Biterken Aklıma Takılanlar Psk.Dnş.İlksen GÜZELCİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Birinci Kuşak Aile Terapilerinin Karşılaştırılması' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Affetmek Üzerine Aralık 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:07
Top