2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Erkek Cinsel İşlev Bozuklukları ve Tedavi Yöntemleri
MAKALE #18517 © Yazan Uzm.Psk.Gülüm BACANAK | Yayın Haziran 2017 | 5,505 Okuyucu
Cinsel sorunlar hem ülkemizde hem de tüm dünyada yaygın bir biçimde görülmektedir ve bu durum bireyleri ve doğal olarak da çiftleri yaygın bir biçimde etkilemektedir. Cinsel işlev bozuklukları ilk başta tek bir tarafın sorunu gibi algılansa da aslında çiftin ortak sorunudur, çünkü sorun karşı tarafın hayatını da etkilemektedir ve çözüm için de ortak hareket etmek gereklidir.

Erkeklerde cinsel işlev bozukluğu görülme oranının yaklaşık %31 olduğu bildirilmektedir:

DSM- IV’e göre; erkek cinsel işlev bozuklukları şu şekilde sınıflandırılmıştır:
1- Cinsel isteksizlik
2- Erektil disfonksiyon- Empotans (Sertleşme Güçlüğü)
3- Orgazm sorunu
4- Prematüre Ejakulasyon (Erken Boşalma)
5- Geç Boşalma

a. Erkekte Cinsel isteksizlik

Cinsel isteksizlik toplumda kadınlarda daha fazla görülmekle birlikte, özellikle son dönemde erkeklerin de bu sorunu yaşadıklarını sıkça görülmektedir. Cinsel isteksizliğin erkeklerde genç nüfusta görülme oranı %16’dır. Erkekte cinsel isteksizliğin hormonal nedenleri olabileceği gibi, sorun yine çoğunlukla psikolojik ya da ilişkiseldir. Erkek cinsel isteksizliği sorunu ile tedaviye başvurma oranları azdır, çünkü cinsel isteksizlik erkekte çoğunlukla erektik disfonksiyona (ereksiyon sorunu) yol açar ve kişiler tedaviye erektil disfonksiyon ile başvururlar.

Toplumda erkeğin her zaman cinsel ilişkiye hazır olduğu ve her istediği anda ereksiyon sağlayabileceği şeklinde yaygın bir inanış vardır. Bu yanlış inanış erkeklerin üzerine gereğinden fazla bir sorumluluk yükler. Cinsel performans erkekliğin kanıtıymış gibi düşünülür ve bazen bu düşünce bile erkekte cinsel isteksizliğe yol açabilir. Erkeğin cinselliğe her zaman hazır olduğu miti erkeklerin cinsel isteksizlik sorunuyla tedaviye başvurmalarını engelleyen hatalı düşüncelerden biridir.

Erkeğin cinsel isteksizliğinin birçok farklı nedeni olabilir, bu kişiden kişiye değişir, herkesin özellikleri, geçmişi, aile öyküsü, cinsel öyküsü ve kişilik yapısı farklıdır ve bu yüzden nedenler çok çeşitlidir. Performans anksiyetesi yani cinsel ilişkide başarısız olma korkusu, cinsel olarak kendine güvenmeme, penis boyu takıntısı, cinsel deneyimsizlik ve bilgisizlik, aşırı stres, depresyon, ilk cinsel deneyimde yaşanan olumsuzluklar, erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel mitler, cinsel fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, ödipal kompleks, eşle ilgili sorunlar, eşi çekici bulmama ve eşle uyumsuzluk cinsel isteksizliğe neden olabilir. Ayrıca testesteron hormonunun eksikliği ve kullanılan bazı ilaçlar da cinsel isteksizliğe yol açabilir. Erkekteki cinsel istek bozukluğu çoğunlukla erektil disfonksiyon ile birlikte görülür. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı bünyesinde bulunan Cinsel İşlev Bozuklukları Değerlendirme ve Tedavi Ünitesi (CİBDTÜ)’ne 1989- 1999 yılları arasında yapılan başvurularda, erkekte cinsel istek bozukluğunun erektil disfonksiyonla birlikte görülme sıklığı 10,2 olarak tespit edilmiştir.

Cinsel isteksizliğin tedavisinde önce sorunun nedeni tam olarak belirlenir ve ona göre nasıl bir tedavi uygulanacağına karar verilir. Bazı durumlarda cinsel isteksizliğin tedavisinde klasik cinsel terapi yöntemlerinin yanı sıra bireysel psikoterapi ve/veya çift terapisi de uygulanabilir.

b. Erektil disfonksiyon- Empotans (Sertleşme Güçlüğü)

Erektil disfonksiyon bir cinsel etkinlik için yeterli düzeyde ereksiyonu sağlayamama veya sürdürememe durumu olarak tanımlanmaktadır. Bunun sorun olarak kabul edilmesi için tekrarlayıcı ve yineleyici bir biçimde ortaya çıkması gereklidir. Erektil disfonksiyonun görülme sıklığının yetişkin erkeklerde %10- 20 oranında olduğu ve bu oranın 60 yaşın üzerindeki erkeklerde belirgin olarak yüksek olduğu belirtilmiştir. Akkuş ve ark. (2002) çalışmasında, 40 yaşından büyük erkeklerde erektil disfonksiyonun görülme sıklığı %69.2 olarak bidirilmiştir.

Erektil disfonksiyonun hormonal, fizyolojik, tıbbi bir nede ya da ilaç kullamına bağlı, psikolojik ve ilişkisel bir çok nedeni olabilir. Stres, performans baskısı, geçmişte yaşanan olumsuz cinsel deneyimler, cinsel bilgisizlik ve deneyimsizlik, eşle ilgili problemler, eşi çekici bulmama, kadınlarla ilgili olumsuz düşüncelere sahip olma, bilinçdışındaki cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, ödipal kompleks, vb. gibi psikolojik nedenlerin yanı sıra aşırı derecede alkol ve sigara kullanımı, kalp, damar rahatsızlıkları, diyabet, yüksek tansiyon, penisteki yapısal sorunlar, kullanılan bazı ilaçlar da sertleşme sorununa neden olabilir. Depresyon, anksiyete, vb. psikolojik sorunlar da erektil disfonksiyona yol açabilmektedir.

Erektil disfonksiyon farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bazı durumlarda cinsel hayatın başlangıcından beri hiç sertleşme elde edemediklerini bildirirken, bazı kişiler ise cinsel birleşme aşamasına geldiklerinde penisin sertliğini kaybettiğini ifade ederler.
Sertleşme sorunun tedavisinde öncelikle sorunun fizyolojik mi yoksa psikolojik mi olduğu ve hangi durumlarda ortaya çıktığı belirlenir ve ona göre bir tedavi planı yapılır. Kişi öncelikle bir üroloji muayenesinden geçilir ve eğer fizyolojik bir sorun varsa ilaç tedavisi uygulanır. Eğer fizyolojik bir sorun yoksa sorun psikolojik kaynaklı ya da ilişkiseldir. O zaman da cinsel terapi ile hem erkeğin cinsellikle ilgili duygu ve düşünceleri üzerinde çalışılır hem de eşiyle cinsel hayatı üzerinde durulur ve verilen ev ödevleri ile çiftin cinsel hayatındaki olumsuzluklar düzeltilmeye çalışır.

Erektil disfonksiyon bazı durumlarda evliliğin ilk gecesinden itibaren ortaya çıkabilir ve bu durum çift arasında cinsel birlikteliğin gerçekleşmemesine neden olabilir. Bu durumun altında çoğu zaman heyecan, daha önceden cinsel deneyimin olmaması, cinsel konularda bilgi eksikliği, eşe karşı mahçup olma kaygısı, vb. nedenler yatar. Bu, uzman desteğiyle kısa sürede çözülebilen bir sorundur, ancak çiftin bu konuyu nasıl değerlendirdiği, birbirleriyle duygu ve düşüncelerini paylaşıp paylaşmadıkları, çözüm için nereye başvuracaklarını bilememek, vb. nedenler sorunun uzamasına yol açabilir.

c. Erken Boşalma (Prematüre Ejakulasyon)

Erken boşalmanın çeşitli kaynaklarda birçok farklı tanımı olabilmekle birlikte, en yaygın tanımı erkeğin eşini tatmin edemeden boşalmasıdır. Erkeğin boşalma refleksi üzerinde istemli kontrolünün olmaması ve kendi istediği süreden önce boşalması en önemli kriterdir. Her erkek zaman zaman erken boşalabilir, ancak eğer bu durum yineleyiciyse ve belli bir süreden beri devam ediyorsa sorundur. Erken boşalmanın tanısında önemli olan kriter süre değil, erkeğin boşalma refleksi üzerinde istemli bir denetim becerisinin olmamasıdır ve bu nedenle ‘’erken boşalma’’ ifadesi yerine ‘’denetimsiz boşalma’’ ifadesinin kullanılması daha uygun olacaktır.

Erken boşalma tüm toplumlarda erkeklerde yaygın olarak görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Bu konuda yapılan çalışmalarda erken boşalmanın görülme sıklığı %20- 30 olarak bildirilmektedir, buna göre her 4-5 erkekten birinde erken boşalma sorunu olduğunu söylemek mümkündür. Jannini ve Lenzi’nin derleme çalışmasında, Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkelerinde erken boşalma görülme oranının ortalama %17 bulunduğu ve bu oranın genel dünya ortalamasının altında olduğu bildirilmiştir.
Erken boşalmanın birçok nedeni olabilir, bu kişinin geçmiş öyküsü, aile öyküsü ve cinsel deneyimlerinin niteliğine göre değişebilir. Ayrıca bazı kişilik özellikleri de (özellikle acelecilik, sabırsızlık, vb.) erken boşalmanın nedeni olabilir. Erken boşalmanın temel nedenleri:
• Özellikle ergenlik çağında yakalanma korkusu ile aceleyle yapılan masturbasyon,
• Masturbasyon alışkanlığı,
• Cinsellikle ilgili sahip olunan yanlış inanışlar, düşünceler, bilgiler
• Cinsellikle ilgili abartılı beklentiler
• Cinsel deneyim ve bilgi azlığı
• Baskıcı bir ortamda yetişmiş olma
• Performans anksiyetesi
• Partnerle/eşle uyumsuzluk ve anlaşmazlıklar
• Heyecan ve panik içinde olma

Ayrıca bazı kaynaklarda erkeğin fizyolojik olarak hızlı bir şekilde uyarılması, penisin aşırı hassasiyeti, vb. nedenlerin de erken boşalmaya neden olabileceği belirtilmektedir. Bazı görüşlere göre; erken boşalma öğrenilmiş bir davranış tepkisidir.

Erken boşalma erkeğe kendini oldukça kötü hissettiren bir sorundur ve bu durum zamanla çift arasında sıkıntılara yol açabilir. Erken boşalmayla sonuçlanan her cinsel ilişki sonrasında erkek kendini suçlu hisseder, eşinden utanır ve kendini beceriksiz bulabilir. Bazen eşler de erkeğin bu duygularını küçümseyici ve aşağılayıcı tavırlarıyla daha da arttırabilirler. Oysa ki her cinsel sorun gibi erken boşalma da sadece erkeğin sorunu değil çiftin ortak sorunudur ve çözüme de eşler birlikte birbirlerine destek olarak ulaşırlar. Çözüm için öncelikle sorun tam olarak tespit edilmeli ve nedenleri tam olarak belirlenmelidir. Cinsel terapi başarılı sonuçlar alınmaktadır. Cinsel terapide erkeğin cinsellikle ilgili olumsuz duygu, düşünce ve abartılı beklentileri yeniden şekillendirilir, anksiyetesi azaltılır ve verilen ev ödevleriyle boşalma kontrolünü öğrenmesi sağlanır. Bu süreçte eşi de erkeğe destek olur ve terapi sürecine aktif olarak katılır.

d. Erkekte Orgazm bozuklukları

DSM IV’de ise erkek orgazm bozuklukları sınıflamasında yer alır ve yoğunluğu ve süresi yeterli bir cinsel etkinlik sırasında, olağan bir cinsel uyarılma evresi sonrası, sürekli ya da yineleyici bir biçimde orgazmın gecikmesi ya da olmaması şeklinde tanımlanmıştır. Geç boşalmanın yanı sıra boşalmanın hiç olmaması ya da kısmen oluşması da erkekte orgazm bozuklukları sınıflandırmasına girer.

Cinsel işlev bozukluğu kliniklerine başvuruda en nadir görülen bozukluk geç boşalmadır. Geç boşalma, boşalma refleksinin özel bir nedenden dolayı engellenmesi sonucunda vajinaya boşalmanın olamaması şeklinde tanımlanmıştır. Geç boşalmada erkek fiziksel olarak uyarılmıştır, ancak henüz zihinsel olarak uyarılmamıştır diyebiliriz. Geç boşalmada ilişki ne kadar sürerse sürsün erkek birleşme sırasında orgazma ulaşamaz. Daha sonra masturbasyon yoluyla boşalma sağlanabilir. Bu sorun çoğunlukla cinsel ilişkide ortaya çıkmakla birlikte nadiren özellikle gençlerde masturbasyon sırasında da ortaya çıkabilir. Ancak bu genellikle ilaç kullanımına bağlı bir yan etkidir. Bu sorun bir hastalığa ya da ilaca bağlı değilse, masturbasyon esnasında ortaya çıkmaz sadece cinsel ilişkide ortaya çıkar. Geç boşalma sorunu yaşayan erkeklerde masturbasyonla boşalma normal sürede olur.

Geç boşalmanın temelinde erkeğin ruh hali ve kişilik özellikleri yatar. Stresli, takıntılı, mükemmelliyetçi ve kontrolcü kişilerde geç boşalma görülebilir. Bu kişiler duygularını göstermekte ve olayları akışına bırakmakta güçlük çekerler. Ayrıca performans aksiyetesi, geçmişteki masturbasyon, porno alışkanlıkları, partnerini/eşini hamile bırakma korkusu, vajina ile ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, baskın dini ve ahlaki inanışlar da geç boşalmaya yol açabilir.

Geç boşalma büyük ölçüde psikolojik bir sorun olmakla birlikte nadiren de olsa ilaç, alkol ya da bir takım yaralanmalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak çoğunlukla sorun psikolojiktir. Genç yaşlarda geç boşalma erkek için bir sorun yaratmaz, çoğu zaman sorunun farkına varılmayabilir, ikili ilişkilerde bir gurur kaynağı bile olabilir. Ancak düzenli bir partnerle ya da evlilik sonrası düzenli cinsel ilişki kurulduğunda o zaman partnerle/eşle de sorunlar çıkmaya başlayabilir. Özellikle kadında bir süre sonra eşinin onunla sevişmekten hoşlanmadığı ve tatmin olamadığı gibi bir düşünce gelişebilir. Cinsel ilişkinin süresi (ki bu bazen 2-3 saate kadar uzayabilir ) kadın için yorucu ve yıpratıcı olabilir. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için de vajinaya boşalma olmaması sorun yaratabilir.

Geç boşalmanın tedavisi cinsel terapi, psikoterapi, çift terapisi ve ilaç tedavisini içeren bir kombinasyon şeklinde yapılabilir. Diğer cinsel işlev bozukluklarına göre daha yavaş ve daha uzun süreli bir tedavi gerekebilir. Tedavide hem erkeğin kontrolcü yapısı, cinsel mitleri ve anksiyetesi üzerinde durulur, hem de çiftin ilişkisi üzerinde çalışılır.

Yararlanılan kaynaklar:
Akan H., Doğan S. Birinci basamak sağlık hizmetinde cinsel işlev bozukluklarına yaklaşım. Türkiye Aile Hekimliği Dergisi, 2011;15(2):69-76.
Çeri Ö., Yılmaz A., Soykan A. Cinsel İşlev Bozuklukları. Turkiye Klinikleri J Psychiatry Special Topics, 2008, 1(2).
Demir Ö., Cihan A., Kefi A., Esen AA. Prematür Ejakülasyon Hastalarının Klinik Ve
Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi. DEÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2009, 23(3): 12-128
Gereklioğlu Ç., Başhan İ., Akpınar E. Erkek cinsel işlev bozukluklarında aile hekimliği yaklaşımı. Marmara Medical Journal, 2010;23(2); 308-315.
İncesu C. Cinsel İşlevler ve Cinsel İşlev Bozuklukları. Klinik Psikiyatri, 2004, Ek 3:3-13.
Kuzgunbay B., Turunç T., Güvel S., Özkardeş H. Türk erkeklerinde ortalama penis boyu ve
erkeklerin penis boyu hakkındaki düşünceleri. Türk Üroloji Dergisi, 2007, 33 (3): 290-293.
Sungur MZ. Cinsel Eğitim. Klinik Psikiyatri,1998, 2:103-108.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Erkek Cinsel İşlev Bozuklukları ve Tedavi Yöntemleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gülüm BACANAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gülüm BACANAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gülüm BACANAK'ın Makaleleri
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Gülnaz ATEŞ
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Dnş.Abdullah KORKMAZ
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Aslı KIRBAYIR ÖZERENLER
► Cinsel İşlev Bozuklukları Psk.Dnş.Havva BAYAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Erkek Cinsel İşlev Bozuklukları ve Tedavi Yöntemleri' başlığıyla benzeşen toplam 50 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Cinsel Sorunlar Şubat 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:34
Top