2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ses Kısıklığı Önemli Bir Sorundur
MAKALE #18485 © Yazan Psk.Engin OLGUN | Yayın Haziran 2017 | 2,982 Okuyucu
Ses kısıklığının tanı ve tedavisi* özenle yapılması gerektiği*gibi önemli bir belirtidir ve özellikle birkaç haftadır devam etmekteyse mutlaka araştırılması gereklidir. Basit bir üst solunum yolları infeksiyonundan başka ses teli felçlerine, sesin aşırı ve kötü kullanıldığı durumlardan gırtlak kanserlerine kadar çok değişik sebeplerle oluşabilir.

Sesteki çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses kısıklığı denir. Gırtlaktan daha aşağı seviyelerdeki rahatsızlıklar sesin cılız ve zayıf çıkmasına neden olurken, gırtlağın kendisi ile ilgili hastalıklarda sert, tırmalayıcı ve kısık ses oluşumuna neden olur.

Sesimizi doğru kullanamadığımız zamanlarda(bağırma, yüksek sesle ağlama,vs..) ses kısıklığı ses teli nödülü ve kistlere bağlı olarak , bunun dışında viral enfeksiyonlar, ses teli nodülleri, ses teli felçleri, sürekli geniz akıntsını yol açan sinüzitler, mide asidinin yemek borusuna kaçışı ve en önemlisi gırtlak kanserleri ortaya çıkar.
Sesiniz çevrenizdeki dünyaya sizin kim olduğunuzu gösteren bir araçtır. Aynen parmak izi gibi kişiye özeldir. Özellikle görsel iletişimin olmadığı koşullarda karşıdaki kişiye kimliğiniz hakkında ipucu verir.

Ses Kısıklığı

Ses kısıklığı, sesteki anormal değişiklikleri ifade eder. Ses kısılması olduğunda ses fısıltılı, kaba, çatallı, zorlanmış olarak duyulabilir, sesin şiddetinde veya tonunda değişiklik olabilir. Sesteki değişiklikler genellikle ses telleriyle ilgili bozukluklara bağlıdır. Ses telleri gırtlakta (larenks) bulunur. Konuşma sırasında titreşirler. Böylece ses oluşumunun ilk basamağı gerçekleşir. Bu titreşimin sayısı, kadınlarda ortalama 200-300/sn, erkeklerde ise 100-150/sn aralığında değişir. Nefes alma sırasında ise ses telleri açılır.

Ses kısıklığı oluşturan pek çok sebep vardır. Bunlar arasında çok basit ve kendiliğinden iyileşebilecek sebepler olduğu gibi ciddi ve tedavisinin büyük ameliyatlar gerektirdiği hastalıklar da olabilir.

Ses Kısıklığına Sebep Olabilecek Nedenler ve Hastalıklar

Larenjit (Gırtlak iltihabı), ses tellerinde nodül, kist veya polip gibi iyi huylu kitleler, akciğer hastalıkları, ses teli hareketini sağlayan sinirlerin felci, alerji veya iltihaplara bağlı geniz akıntısı, mideden yukarı doğru asit kaçağının olması (reflü) ve şiddetli kusmalar, yanlış ses kullanımları (bağırma, çığlık, şiddetli ağlama ve öfke durumları), gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri, ses telleri çevresine gelen darbeler, psikolojik sebepler, sigara, duman ve kimyasal gazlar gibi tahriş edici maddelere maruz kalmak, şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telini de tutan hastalıklar, bir takım cerrahi travmalar ses kısıklığına neden olabilmektedir.
Ses bozuklukları gırtlak içindeki ya da normal ses oluşumunda fonksiyon gören gırtlak dışı organlardaki problemlere bağlı olarak meydana gelebilir. Normal ses oluşumu için ses tellerinin tüm uzunlukları boyunca simetrik olarak birbirlerine yaklaşabilmeleri gereklidir. Ses teli felci ya da ses teli serbest kenarında yer alan büyük kitleler yetersiz yaklaşma nedeni ile hava kaçağı ve nefesli sese neden olurlar.

Ses kısıklığının çeşitli nedenleri vardır. Bunların çoğu ciddi sağlık problemlerine neden olmazlar ve kısa sürede düzelirler. Ses kısıklığının en sık nedeni "akut larenjit"tir. Akut larenjit, soğuk algınlığı ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında, ya da aşırı bağırmaktan kaynaklanan ses zorlamalarında ortaya çıkar. Genellikle bir - iki hafta içinde ses normale döner.

Ses teli nodülleri klasik olarak ses tellerinin ön 1/3 arka 2/3 birleşim yerinde, her iki ses telinde de aynı anda olan küçük genişlemelerdir. Bu lezyonlar sıklıkla sesini aşırı derecede ya da kötü bir şekilde kullanan kişilerde görülür. Nodüllere genç kadınlarda ve erkek çocuklarında daha sık rastlanır. Topluluk içinde çok konuşan, mesleklerini sesiyle gerçekleştiren (profesyonel ses kullanıcıları) kişilerde görülme sıklığı diğer meslek gruplarına oranla daha fazladır.Ses tellerinin birbirlerine sürekli normalden fazla kuvvetle çarpmasına bağlı olarak gelişen nodüller, ses eğitimi ile ses kullanma alışkanlığı düzeltilmediği sürece kendiliğinden kaybolmazlar. Aşırı bağırmayı takiben gelişen akut larenjit sırasında ses teli içine küçük kanamalar meydana gelebilir; bu aşamada ses dinlendirilmediği taktirde bu kanama polip adı verilen tek taraflı ses teli şişliklerine dönüşebilir ve sürekli ses kısıklığına neden olur.

Reinke ödemi uzun zamandan beri devam eden (kronik) ses kısıklığının nedenlerinden biridir. Genellikle sesin kötü kullanımı, sigara içimi, ses tellerini sürekli tahriş eden kronik (uzun zamandan beri devam eden) öksürük, boğaz temizleme alışkanlığı ve laringofarengeal reflü (gizli reflü) ile ilişkilidir. Videostroboskopik muayenede ses telleri sosis gibi gözükür. Yani donuk renkli, su dolu torba gibi bir görünüm vardır. Erişkinlerde ses kısıklığının sık görülen nedenlerinden birisi de yemek borusu ile midenin birleştiği noktadaki bir adelenin zayıflığına bağlı olarak, mide içindeki asitli sıvının yemek borusundan gırtlak seviyesine yükselerek ses tellerini tahriş etmesidir; buna larengofarengeal reflü adı verilmektedir. Ses kısıklığı özellikle sabahları fazladır ve gün içinde azalır. Ses kısıklığı ile birlikte boğazda takılma, yabancı bir madde varmış hissi ve sık boğaz temizleme alışkanlığı da sık görülen belirtilerdir. Reflü nedeniyle ses kısıklığı olan hastaların pek çoğunda mide ile ilgili şikayetler yoktur.

Larenjit

Larenjit çoğunlukla enfeksiyona bağlı olarak ses tellerinin şişmesidir. En sık nedeni üst solunum yolları kaynaklı bir viral enfeksiyonun gırtlağa yayılmasıdır. Ses telleri şiştiğinde, titremesi değişir ve ses kısıklığına yol açar. Bu durumun en iyi tedavisi ses tellerinizi dinlendirmek ve bol sıvı almaktır. Bu enfeksiyonların büyük çoğunluğu virüslere bağlı geliştiğinden antibiyotikler etkili değildir. Bir larenjit atağı sırasında sesinize dikkat etmeniz çok önemlidir, çünkü ses tellerinin şişmesi bu bölgedeki bir hasara bağlı bir kanamaya veya nodül, polip veya kist oluşumuna sebep olabilir.

Ses Telleri Lezyonları

Ses tellerindeki iyi huylu, kanser özelliği göstermeyen lezyonlar sesin yanlış veya kötü kullanılmasına ve ses tellerinde travma veya hasara bağlı gelişir. Bu lezyonlar ses tellerinin vibrasyonunu bozar. Vibrasyondaki bu bozulma ses kısıklığına ve ses kalitesinde kronik değişikliklere neden olur. En sık rastlanan ses teli lezyonu "şarkıcı nodülü" olarak bilinen nodüllerdir. Tipik olarak her iki ses telinde karşılıklı olarak bulunurlar. Bu nodüller ses istirahati ve konuşma terapisi ile tedavi edilirler. vokal kord polipleri veya kistleri de sesin yanlış veya kötü kullanılmasına bağlı gelişen diğer lezyonlardır ve cerrahi dışı tedaviler sonuç vermediğinde cerrahi tedavi ile çıkarılırlar. Ses kısıklığının daha nadir nedenleri arasında allerji, guatr ve sinir sistemi hastalıkları sayılabilir. Birçok insanda doğal yaşlanma ile birlikte bir miktar ses kısıklığı ortaya çıkabilir. Sigara, ses kısıklığının bir diğer nedenidir. Sigara, gırtlak ve boğaz kanserlerinin gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğundan düzelmeyen ses kısıklığı olan ve sigara içen kişilerin bir Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmaları gerekir. Ses kısıklığı iki haftadan uzun sürerse ve belirli bir nedeni yoksa bir Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmanız gerekir. Sesle ilgili problemler, ideal olarak sesle ilgili fonksiyonlar ve sorunlarla uğraşan profesyonel bir ekip tarafından değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Böyle bir ekipte Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı, ses ve konuşma patoloğu, müzik-şan-diksiyon öğretmenleri yer alır. Ses bozuklukları, bu uzmanlardan herbirinin katkısı olabilecek farklı ve karmaşık özellikleri bulunabilir.

Ses Kısıklığında İnceleme

Ses kısıklığı nedeniyle müracaat ettiğinizde, Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı, şikayetlerinizi ve sistem sorgulamanızı yaptıktan bir ayna veya endoskop yardımıyla ağız içinden gırtlağınızı ve ses tellerinizi görmeye çalışacaktır. Konuşamama ya da fısıltıyla konuşabilme, ses tellerinin kasılması, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü gibi sorunlar olduğunda muhakkak bir KBB uzmanına muayene olmak gereklidir. Ardından ses bozuklukları çalışan bir dil ve konuşma terapistine gidip ses terapisi almak yararlıdır.

Ses Bozukluklarının Tedavisi


Ses bozukluklarının tedavisi, ses kısıklığının nedenine göre değişir. Ses kısıklığına neden olan durumların çoğu, ses dinlenmesi ve doğru ses kullanma alışkanlığını kazanmakla düzelirler. Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanınız size ses kullanımı ile ilgili bilgiler verebilir, eğitim için sizi ses ve konuşma patoloğuna gönderebilir, veya polip gibi görünür bir neden varsa ameliyatla tedavi önerebilir. Özellikle ameliyatla tedavi önerilenler olmak üzere, ses sorunu olan bütün hastalardan sigara içmemeleri ve sigara dumanı bulunan ortamlardan kaçınmaları, bol su içmeleri istenir. Ses ve konuşma patologları, bazı ses bozukluklarında sesi doğru kullanma tekniğini öğretmeye ve varsa yanlış tekniği ortadan kaldırmaya çalışırlar. Bazı hastalardaki sorun, sigara içimi ve bağırma gibi ses kullanımı açısından olumsuz alışkanlıkların bulunmasıdır. Buna benzer durumlarda hastanın ses çıkartma tekniği düzeltilerek ses kalitesi düzeltilmeye ve varsa nodüller tedavi edilmeye çalışılmaktadır.

Ses teli iltihabı genel olarak ilaç ile tedavi edilir. Ses teli felçleri bazen tümör gibi hastalıklara bazen de guatr ameliyatlarına bağlı olmaktadır. Eğer ses kısıklığı tümöre bağlıysa ilgili organın tedavisi gerekir. Guatr ameliyatı sırasında bazen ses teli siniri kesilebilir. Bu durumda bazı sinir ve kas ameliyatları yapılabilmektedir. Boğaz reflüsünden kaynaklanan ses kısıklığında hem ilaç tedavisi uygulanır, hem de hastaya beslenme başta olmak üzere bazı alışkanlıklarına dikkat etmesi önerilir. Eğer ses kısıklığı gırtlağın kötü huylu bir tümörüne bağlıysa hasta ameliyatla tedavi edilir. Bu ameliyatta tümörün yaygınlığına göre gırtlağın bir kısmı veya tamamı çıkarılır. Ses fonksiyonu bu ameliyattan mutlaka etkilenir. Konuşma için bazı yardımcı yöntemler gerekebilir.

Ses Teli Paralizisi

Ses tellerinin paralizisi, baş ve boyun yaralanmaları, tümörler, hastalıklar, ameliyatlar veya felç sonrasında oluşabilir. Dalları beyin sapından larenks'e (gırtlak) kadar uzanan ve ses tellerinin hareketini kontrol edip sağlayan Nervus Vagus (10. Kafa çifti) adlı sinirde oluşan bir hasar, ses tellerinin paralizisinin temel sebebidir.Ses ve yutma problemlerinin derecesi, sinir üzerindeki hasarın hangi seviyede oluştuğuna bağlı olarak değişiklik gösterir. En tipik olarak gözlenen semptomlar aşağıdakilerdir:
Ses kısıklığı
Seste hava
Yüksek sesle konuşabilme yeteneğini kaybetme
Tondaki ve ses yüksekliğindeki değişebilirliğin kısıtlanması
Çıkan sesin uzatılabilme ve devam ettirilme süresinin kısalması (1 saniye kadar)
Yemek yeme sırasında boğulma tehlikesi yaşama ve/veya öksürme
Yiyecek ve içeceklerin akciğerlere kaçarak aspire edilmesine bağlı olarak gelişmesi muhtemel pnömoni (ses tellerinin yutma sırasında akciğerleri korumak üzere tam ve yeterli olarak kapanamamalarına bağlı)
Tıbbi tedavi yöntemleri arasında, kas-sinir transplantasyonu, medializasyon tiroplasti (paralize ses telinin orta noktaya yaklaştırılması operasyonu) ya da paralize ses telinin genişliğini arttırmak amacıyla ses teline bir maddenin enjekte edilmesi gibi yöntemler yer alır. Davranışsal terapi yöntemleri ise Konuşma ve Lisan Patoloğu tarafından sağlanacak ses terapisi tekniklerinden oluşur ve bu kişi için önerilebilecek tek tedavi seçeneği dahi olabilir. Bu durumda kişi Konuşma ve Lisan Patoloğu' nun yardımıyla ses tonunu değiştirme, nefes desteğini ve sesin yüksekliğini arttırma ve sesin oluşması için en uygun olan pozisyonu bulma (örneğin: başı bir tarafa doğru çevirme ya da tiroid kıkırdağı manipule etme gibi) yolunda çalıştırılır.*

Ses Kısıklığını Önlemek İçin Neler Yapılır?

Sigara içiyorsanız bırakın.
*Kafein (kahve, kolalı meşrubatlar) ve alkol kullanımından kaçının.
Sigara dumanı bulunan ortamlardan kaçının.
Bol su için.
Evinizin havasını nemlendirin.
Gıdanıza dikkat edin, baharatlı gıdalardan kaçının.
Ses tellerinin yanlış ve aşırı kullanımından kaçının.
Sesinizi uzun süreyle ve yüksek şiddette kullanmayın.
Ses kısıklığı olduğunda sesinizi dinlendirin.
Ses kısıklığı düzelene kadar mümkün olduğunca telefonla konuşmayın.
Klima kullanımından uzak durun.
Tozlu ya da kimyasal kokuların olduğu alanları iyice havalandırın.
Eğer sesinizi çok fazla kullanmak zorunda olduğunuz bir işte (ses sanatçılığı, öğretmenlik gibi) çalışıyorsanız, bir ses terapistinden ses kullanım teknikleri konusunda yardım alın.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ses Kısıklığı Önemli Bir Sorundur" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Engin OLGUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Engin OLGUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Engin OLGUN
Antalya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog - Uzman Dil ve Konuşma Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi24 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Engin OLGUN'un Makaleleri
► Ses Kısıklığı ve Tedavisi Sümeyra ÖZTÜRK
► Kendimizi Özel ve Önemli Hissetmek Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ses Kısıklığı Önemli Bir Sorundur' başlığıyla benzeşen toplam 55 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:41
Top