2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Narsistik Kişilik Bozukluğu
MAKALE #18396 © Yazan Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY | Yayın Mayıs 2017 | 7,182 Okuyucu
Narsist bireyler toplumda genel tabiriyle kendine aşık olan kişiler olarak görülmektedir. Klinik anlamda ise; kendi idealize ettiği kişiliğini gerçek kişiliği olarak gören, kendini herkesten üstün ve mükemmel olarak algılayan; yaralanabilir ve zayıf yönleri de olan gerçek kişiliklerini gizlemek için çevrelerine idealize ettikleri kişiliklerini yansıtarak üzerini örten bireyler narsist olarak adlandırılmaktadır.

Narsistik özellikler az veya çok herkeste belirli bir düzeyde bulunmaktadır. Aslında bu özelliklerin bulunması belirli bir düzeye kadar sağlıklıdır; kişinin kendine güvenmesi ve öz güveninin yüksek olması, bireyin sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi ve günlük hayatta zaman zaman karşılaşılan sorunların kolaylıkla üstesinden gelinebilmesi açısından önem taşımaktadır. Fakat; kişi kendini diğer herkesten üstün ve daha mükemmel olarak gördüğünde, bu durum kişinin günlük işlevselliğinde ve özellikle yakın ilişkilerinde problemlere neden olmaktadır. Bu özelliklerin kişiye ve çevresine zarar verecek düzeyde olması halinde, durum patolojik anlamda narsistik kişilik bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.

Narsistik kişilik bozukluğunun temelinde, kişinin kendisine sağlıklı bir öz güven geliştiremeyişi ya da öz güveninin düşük olması, ve bu durumu idealize ettiği bir kişiliği yansıtarak telafi etmesinin yattığı düşünülmektedir. Narsist bireylerin, eleştiriye ve kendileri hakkında olumsuz yorumlara katlanamaması ve sosyal ilişkilerinde sürekli onaylanma, övgü ve ilgi görmek istemeleri bu yargıyı desteklemektedir.
Bu bireyler, gerçek kişiliklerinin, zayıflıklarıyla beraber değer görebileceğine inanmadıklarından dolayı, sosyal ilişkilerinde karşıdan istediklerini elde etmek için farklı manipüle etme yöntemleri kullanabilirler. Bu yöntemleri kullanırken, karşıdaki kişilerin nasıl etkileneceğini düşünmez ve etkilerini görmezden gelirler. Sosyal ve yakın ilişkilerinde sıklıkla kullandıkları cümlelerden başlıcaları ise şu şekilde sıralanabilir;

“Ben Mükemmelim”

Narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireyler, kendilerini mükemmel, olduğundan daha iyi ve kusursuz olarak görme eğilimindedirler. İletişim kurdukları kişilere de bu durumu kabul ettirmek için abartma, kendini gösterme, sık sık başkalarından üstün olduğu yönlerinden bahsetme gibi yöntemler kullanırlar. Narsist bireylerin sıklıkla karşı tarafa kendilerinin ne kadar özel, üstün, önemli, güçlü, çekici, özenilecek ve başarılı biri olduğunu hatırlatmaları muhtemeldir.

Sergilemiş oldukları yüksek özgüvene rağmen, bu bireylerin gerçekte kendileriyle ilgili hisleri çok farklı olabilir. Beğenilmedikleri, övgü almadıkları, ilgi görmedikleri ve kendilerine hayran olunmadığı zaman kendilerini hiçbir zaman sevilmeyen ve değer verilmeyen biri olarak algılayabilirler. Narsist bireylerin kendilerini üstün göstermek için gösterdiği çaba, gerçek ve samimi sosyal ilişkilerin kurulmasını ve kişinin kendisini basit ve herkes gibi sıradan biri olduğu gerçeğini kabullenebilmesini zorlaştırır.

“Ben senden / onlardan daha iyiyim”

Kişinin kendisini başkalarından daha üstün olarak algılaması ve karşıdaki insanların kendisini başkalarından daha üstün olarak tanımlamasını istemesi narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireylerde görülen temel özelliklerdendir. Günlük hayatta konuşma sırasında, sıklıkla çeşitli yönleriyle başkalarından veya karşıdaki kişiden ne kadar üstün olduklarına değinirler. İletişimde bulunduğu kişiden de onların üstün ve daha iyi olduklarını onaylamalarını, ilgi göstermelerini beklerler. Özel ilgiyi ve ayrıcalıklı olmayı hak ettiklerini düşünerek, dünyanın kendi etraflarında döndüğünü hissetmek isterler.
Bu durumun altında ise aşağılık kompleksi yatmaktadır. Kişi kendisi hakkında başkalarının onayından bağımsız olarak iyi hissedemediğinden, çevresinden onay, övgü ve ilgi beklentisi içine girmektedir. Herhangi bir eleştiri, olumsuz yorum, yargılamaya maruz kaldıklarında da tolerans gösterememektedirler.

“Söz veriyorum”

Narsist bireyler sorumluluk ve çeşitli yükümlülüklerini yerine getirme konusunda da isteksizdirler, sadece kendi çıkarlarına uygun ve onlara fayda sağlayacak konularda üzerine düşen görevleri yerlerine getirmek isterler. Sosyal ve yakın ilişkilerinde veya iş hayatlarında sorumluluklarını yerine getirmemeleri sorunlara yol açtığında ise söz vermelerine rağmen, çıkarlarına uygun düşmediği sürece sözlerinin arkasında durmamaları muhtemeldir. Bu durum, narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireylerin genellikle güvenilemez, tutarlı olmayan, sadakatsiz, manipüle eden olarak tanımlanmasına neden olmaktadır.

Patolojik anlamda narsist olan bireylerin, sorumlulukları yerine getirme konusunda olduğu gibi, kurallara uyma konusunda da isteksiz oldukları ve muhtemel sonuçlarını göz ardı ettikleri, bu yüzden de küçük veya büyük çapta kuralları çiğnediklerine sıklıkla rastlanmaktadır.

“Bu benim hatam değil / hepsi senin hatan”

Sosyal ve yakın ilişkilerinde bir sorun ortaya çıktığında, narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireyler kendilerinde herhangi bir hata görmek yerine, tüm suçu karşıdaki kişiye yüklerler. Haksızlık yaptıkları ve mağdur ettikleri kişilere karşı, kendilerini haksızlığa uğramış ve mağdur olmuş olarak göstererek, kendilerini herhangi bir sorumluluk üstlenmekten kurtarırlar ve kendi zayıflıklarının ve eksikliklerinin üstünü örtmüş olurlar.
Hatalarının açıkça ortada olduğu durumlarda, karşıdaki kişiyi yeterince iyi ve şefkatli olmamakla suçlayarak, yine karşıdaki kişinin kendisini haksızlık yapan kişiymiş gibi hissetmesine neden olurlar.

“Sen benim için çok özelsin / değerlisin”

Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler, istedikleri zaman karizmatik ve etkileyici olma konusunda oldukça yeteneklidirler. Özellikle kişiler arası ve karşı cinsle olan ilişkilerinde karşıdakilerin kendilerini özel hissetmesini sağlarlar ve başkalarının dikkatlerini çekme konusunda manipülatif ve hızlı işe yarayan yöntemler kullanırlar. Fakat, karşıdakine kendilerini özel hissettirmelerinin sebebi onlara gerçekten değer vermeleri değil, karşıdan istediklerini elde etmek istemeleridir.

Karşı tarafı gerçekten tanımaktansa, karşı tarafın ilgi alanına girmek için sevgi sözcükleri söylemeye, karşı tarafa olan ilgi ve hayranlıklarını belirtmeye odaklanırlar.Bu durum, karşı tarafı dinlemektense dinlenilmeyi her zaman ön planda tutmaları ile de ilişkilidir. Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler, karşı tarafı sevmek yerine, elde etme sürecini severler, çünkü elde etmeyi bir ödül ve zafer olarak algılarlar. Bir kez karşı tarafın ilgisini çektiklerinde ve istedikleri mutluluğu elde ettiklerinde ise genellikle ilişkilerini bitirir ve karşı tarafı kendilerini çok mutlu ve özel hissettiren, sevgi sözcüklerine boğan birine karşı “nerede yanlış yaptım” hissi ve belirsizliklerle baş başa bırakırlar.

“Beni haketmiyorsun / beni hayal kırıklığına uğrattın”

Narsist bireylerin kendileri için idealize ettiği bir kişilik olduğu gibi, ilişki kurduğu kişilerde olması gereken kriterlerden oluşturduğu ve karşıdaki kişide olmasını beklediği ideal bir kişilik vardır. Özellikle ikili ilişkilerde, narsist birey karşıdakinin idealize ettiği mükemmel kişiliğe sahip olduğunu düşünür. Fakat; hiç kimse bekledikleri kadar mükemmel olamayacağından, doğal olarak eksiklikleri ve hataları olabileceğinden, zamanla idealize ettikleri kişilikle uyuşmayan durumlarla karşılaşırlar. Bu da narsist bireylerde, hayal kırıklığına uğrama hissi yaratır. Bunun dışında, sürekli ilgi, onay ve mutlu edilmeyi beklediklerinden ve karşı taraftan her konuda isteklerini yerine getirmesini istediklerinden, karşı taraf bağımsız davrandığında ve kendi çıkarlarına uymayan başka bir istediğinde de yine hayal kırıklığına uğramış hissederler.
Başkalarıyla ilişki kurmalarının sebebi mutlu hissetmek ve ilgi görmek olduğundan, istediklerini alamadıkları, eleştirildikleri anda ilişkiyi sonlandırabilir ve kendilerini mutlu edecek ve ilgi gösterecek başka bir kişi bulma arayışına girebilirler. Bunun sebebi nesne kalıcılığı kavramının bu bireylerde yeterince gelişememiş olmasıdır. Yani; birine karşı sahip oldukları sevgi ve ilgiyi; tartışma, eleştiri ve olumsuz yorum aldıkları zamanlarda ve bu kişinin yanlarında olmadığı zamanlarda da sürdürmekte zorluk yaşamaktadırlar.
Nesne kalıcılığının gelişmiş olduğu bireyler, tartışma yaşansa veya kendileri tarafından eleştirilse de, birine karşı besledikleri ilgi ve sevgiyi devam ettirebilir ya da sevdikleri kişilerin yokluğunda da onları aynı ölçüde sevmeye devam edebilir ve değer verebilir. Ancak narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireyler eleştiri aldıkları zaman veya tartışma yaşandığı zaman, karşı tarafa karşı besledikleri tüm ilgi ve sevgilerini kaybederler. Aynı durum, sevdikleri ve ilgi gösterdikleri kişinin yokluğunda da görülür; mutlu edilmedikleri ve ilgi görmedikleri zaman karşı tarafa verilen değer de yok olmaktadır. Bu durumda, ilişkiyi sonlandırmayı haklı bulur ve durumla alakalı herhangi bir pişmanlık duymazlar.
Bu durumda karşı tarafın ne hissedeceği hakkında düşünmez ve herhangi bir suçluluk hissetmezler. Narsist bireylerin en önemli özelliklerinden birisi de empati kuramamalarıdır. İstekleri karşılanmadığı ve çıkar sağlanmadığı sürece karşı tarafın kendisini hak etmediğini, yeterince fedakar olmadığını, haksız olduğunu, kendisinin ise mağdur olan ve hayal kırıklığına uğramış olan taraf olduğunu düşünmektedir.

“Özür dilerim / Değişeceğim”

Narsistik kişilik bozukluğu bulunan bireyler, istediklerinin tamamını elde ettiklerinde veya istediklerini elde edemediklerini düşündüklerinde karşı tarafla bütün iletişimi koparıp tamamen uzaklaşırlar ve istediklerini elde edebilecekleri, daha fazla mutlu olabilecekleri yeni biri arayışına girebilirler.

Karşı tarafın kendi isteklerine boyun eğmeyip, bağımsız hareket etmek istediği ve narsistik kişilik bozukluğu bulunan tarafla iletişimi kopardığı tam tersi durumlarda ve kişinin istediklerini tam olarak elde edemediğini düşündüğü durumlarda ise o kişiyi tekrar elde etmek için geri dönerek, bağışlanma talep edebilir ve değişeceğine dair söz verebilir. Bu durum, gerçekten değişimin istenmesinden değil, karşı tarafa ihtiyaç duyması ve hala elde edebileceklerinin olduğunu düşünmesidir. Fakat; uzun vadede kişi değişmektense, sorunun üstünün örtülmesini istemektedir.

Kişi, kendisinde narsist özellikler olduğunu fark edebilir veya kişinin yakın çevresinde birlikte yaşamak zorunda olduğu, ilişkisini sonlandıramayacağı veya sonlandırmak istemediği narsist bireyler bulunabilir.

Peki, narsist bir birey iyi yönde değişebilir mi?

Kişilik; tecrübeler, yaşam olayları, çevreyle olan etkileşimler, kişisel gelişim ve zamanla birlikte değişip gelişmektedir. Çeşitli kişilik özellikleri, farklı kişilerle kurulan iletişime ve iletişimin çeşidine göre bile iyileşebilir veya kötüleşebilir. Her bireyin sahip olduğu ve tecrübeleriyle gelişen iyi veya kötü kişilik özellikleri vardır. Üzerine düşüldüğünde, yeterli çaba gösterildiğinde ve kararlı davranıldığında bu özellikler iyi yönde değişip gelişebilir.
Kişi kendisinde olan narsist eğilimleri fark edebiliyor ve gerçek anlamda iyi yönde değişmek ve kendini geliştirmek istiyorsa, öncelikle kendini ve motivasyonlarını tanıması, sonrasında ise kişisel gelişimiyle ilgili adımlar atması mümkündür. Kişinin samimi, gerçek, karşılıklı sevgi-saygıya dayalı, tarafların birbirini anlayabildiği ve empati kurabildiği sağlıklı ilişkilere sahip olabilmesi için değişimi istemesi ve kararlı olması önemlidir. Ayrıca, terapi ve uzman yardımıyla birlikte kişinin başkalarından bağımsız bir iyilik hali, öz-yeterlilik ve öz güvene sahip olması ve bu yönlerinin onarılması oldukça fayda sağlayacaktır.

Bu kişilerin yakın çevresinde bulunan ve iletişimi sürdürmek isteyen kişiler ise, kendilerini muhtemel zararlardan koruyarak, karşıdakini empati yapmaya teşvik edebilir ve kişisel gelişim yönünde destekleyebilirler. Kişiyi değişmek için zorlamak ve kendilerini yıpratmak yerine onları bir uzmandan yardım almaları için desteklemek daha faydalı olacaktır.

Psk. Rumeysa Günay
Yazan
Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Narsistik Kişilik Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     9 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY
Uzman Psikolog
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Rumeysa GÜNAY'ın Makaleleri
► Narsistik Kişilik Bozukluğu Psk.Yahya Ahmed DOĞANAY
► Narsistik Kişilik Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Psk.Arzu BEYRİBEY
► Narsistik Kişilik Bozukluğu Psk.Damla ARAZ
► Narsistik Kişilik Bozukluğu Psk.Gülcem YILDIRIM
► Narsistik Kişilik Psk.Yavuz DEVECİ
► Narsistik Kişilik Özellikleri Psk.Sema KAHVECİ KAANOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Narsistik Kişilik Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:16
Top