2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Diyabet Yönetiminde Düşük Karbonhidratlı Diyet
MAKALE #17979 © Yazan Dyt.Nursena AKKAYA | Yayın Şubat 2017 | 4,122 Okuyucu
DİABETES MELLİTUS

İnsülin sekresyonu ve insülin aktivitesinde ya da her ikisinde birden oluşan defektler sonucunda, kan şekerinin yükselmesi ve karbonhidrat,protein,yağ metabolizmasındaki anormallikler ile karakterize olan bir grup hastalıktır.Vücutta enerji için gerekli olan ve fazla alınan besin öğelerinin depolanmasını sağlayan pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülinin , DM lilerde üretilememesi ya da üretilen insüline vücudun yanıt verememesi söz konusudur.İnsülinin etkisizliği nedeni ile kan şekerinin yükselmesi,diyabetlilerde kısa ve uzun süreli komplikasyonlara neden olur.

TİP 1 DM : Beta hücre hasarı ile karakterize, genellikle tam insülin yetersizliğine yol açan diyabet tipidir.İmmün sistem aracılıklı DM ve idiyopatik DM olarak iki formu vardır. Tip 1 DM genellikle çocuklar ve genç yetişkinleri etkilemekle birlikte herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir.İnsülin yok ya da yetersiz olduğu için eksojen insülin tedavisi şarttır. Tip 1 DM liler tüm diyabetlilerin %5-10 unu oluşturur.

TİP 2 DM : Temelinde insülin direncinin yattığı, insülin sekresyonun yetersiz olduğu DM tipidir. Genellikle 30 yaş üzeri yetişkinlerde tanı konmakla birlikte son zamanlarda genç yetişkin ve çocuklarda da görülmeye başlamıştır. Başlangıçta tedavi için eksojen insüline ihtiyaç duyulmaz. Fakat yeterli glisemik kontrol sağlanamazsa ve komplikasyonlar oluşmaya başlarsa insülin tedavisine ihtiyaç duyulabilir.Tip 2 DM liler tüm diyabetlilerin %90-95 ini oluşturur.

GDM : Bazı kadınlarda gebelik sırasında oluşan diyabet tipidir. Tüm gebeliklerin yaklaşık %7 sini oluşturur.

PRE-DİYABET : Açlık glikoz düzeyleri ve OGTT testleri normalin üstünde olup da DM tanısı konmamış kişilerdir.Bu kişilerde DM gelişme riski yüksek olduğundan,yakından takip edilmelidir.

TİP 2 DM İÇİN MAJOR RİSK FAKTÖRLERİ

-Yaşın 45 in üzerinde olması
- BKİ in 25 kg/m2 ve üzeri olması
- Sedanter yaşam tarzı
- Birinci derece akrabalarında diyabetli olması
- Yüksek riskli bir etnik gruba ait olmak (afrikalı-amerikalı,Asya-merikalı ve Pasifik Adalı)
- 4.5 kg ın üzerinde çocuk doğurmak veya daha önceki gebeliklerinde GDM tanısı konulmuş olması
- Hipertansiyon varlığı
- Dislipidemi
- PCOS
- HmgA1C %5.7 nin üzerinde olması veya daha önce yapılan testlerde IGT tanısı konulmuş olması
- Obezite
- KVH
KLİNİK BULGULAR
-Polifaji
-Polidipsi
-Poliüri
-Ağırlık kaybı
-Kuvvet azalması
-Ağız kuruluğu
-Bulanık görme
-Deri enfeksiyonları
-Kaşıntılar
-Baş ağrısı
-Halsizlik
DİYABETTE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ
-Tıbbi beslenme tedavisi üzerinde yapılan klinik denemeler ve diğer çalışmalarda diyabetin süresine bağlı olarak HbA1c düzeylerinin tip 1 diyabetli bireylerde %1,tip 2 siyabetli bireylerde %1-2 oranında düştüğünü göstermektedir.Bir meta-analiz çalışmasında ise diyabetik olmayan bireylerde tıbbi beslenme tedavisi uygulamasının LDL kolesterol seviyelerini 15-25 mg/dl oranında düşürdüğü göstermektedir.
DÜŞÜK KARBONHİDRATLI DİYET
-ADA 2008 verilerine göre ; normal kilolu diyabetli bireyler temel karbonhidrat sayımlarını öğrenmelerine teşvik edilmelidir ve amaç öğün başına 45-60 gram karbonhidrat alımıdır.Fakat aşırı kilolu veya obez tip 2 diyabetli bireylerde kilo kaybını destekleyici olarak düşük karbonhidratlı diyet kullanımı onaylanmıştır.Düşük karbonhidratlı diyet tanımında fikir birliği vardır. Çoğu araştırmacının baz aldığı diyetler ılımlı miktarda proteinin eşlik ettiği günde 30 gram ile 100 gram karbonhidrat ve geri kalan enerjiyi yağlardan sağlanmaktadır.
YAKLAŞIMIN ÇOK YÖNLÜ İNCELENMESİ
KİLO KAYBI
-Kısa dönemli çalışmalar tip 2 diyabetli bireylerde ılımlı kilo kaybının(vücut ağırlığının%5 i) insülin direncini düşürdüğü, glisemik ve lipidemik ölçümleri düzenlendiği, kan basıncını düşürdüğü rapor etmektedir(Diabetes Care 27 (2004) yılında yayımlanan bir çalışmada).
-Yine ADA tarafından kabul edilen birçok çalışma; kilo kaybında düşük karbonhidratlı diyetlerin, özellikle kan şekeri dis regüle olmuş ve insülin direnci olan bireylerde yararlı olabileceğini göstermektedir.
-American Journal of Clinical Nutrition da ocak 2008 yılında yayımlanan , bir başka çalışma da bu hipotezi doğrulamıştır. Çalışmaların sonuçları daha az karbonhidrat,daha fazla protein ve yağdan oluşan düşük karbonhidratlı diyet uygulayan obez hastaların ,ılımlı-karbonhidratlı diyet ile beslenen hastalara göre kendiliğinden kalori alımlarının düştüğü ve daha tok hissettiklerini göstermektedir.
-Duke University Medical Center da tip 2 diyabetli obez bireyler üzerinde yapılan bir çalışmada düşük-karbonhidratlı ketojenik diyet ile ( günde 50 gram kadar karbonhidrat) ve düşük-glisemik diyet (günde 500 kalori ile kısıtlayan) karşılaştırılmıştır.Düşük glisemik-grupta kalori kısıtlamasına gidilirken, düşük- karbonhidratlı grupta optimal kalori alımı sağlanmıştır.Buna rağmen 24 haftanın sonunda ; düşük karbonhidratlı diyet uygulayan grup ortalama 12,25 kg kaybederken , düşük glisemik indeksli grup ortalama 7,6 kg kaybetmiştir.
-Duke çalışması optimize glisemik kontrolde düşük karbonhidratlı diyetlerin etkinliğini göstermiştir.Bireyler iki gruba ayrılarak bir gruba düşük karbonhidratlı diyet uygulanırken , bir gruba düşük-glisemik indeksli diyet uygulanmış ve çalışma sonucundaki önemli gelişmeler incelenmiştir.Düşük karbonhidrat-grupta düşük glisemik-gruba göre kilo kaybından bağımsız olarak HmA1c düzeyleri daha fazla düşmüştür.(-%1.5 ve %0.5).Çalışma süresi içinde diyabet ilaçlarının kulanımları karşılaştırıldığında düşük karbonhidratlı grup (%95.2) düşük glisemik gruba göre (%62) daha fazla azalmıştır.
-Önceden iskemik kalp hastalığı tanısı konmuş, prediyabetik veya tip 2 diyabet teşhis edilen İsveçli 29 hastayı 12 hafta süre ile kontrol eden bir çalışmada; et,balık, meyve, sebze, yumurta ve kuru baklagiller bazlı düşük karbonhidratlı diyetin Akdeniz tip diyete göre glisemik kontrol ve bel çevresindeki incelme açısından daha efektif olduğu sonucuna varılmıştır. Bundan bağımsız olarak günde 134 gram karbonhidrat alan düşük-karbonhidrat grubunda kan şekeri değerleri %26 oranında düşmüşken günde 231 gram karbonhidrat tüketen Akdeniz-diyet grubunda kan şekeri değerleri sadece %7 oranında düşmüştür.
KARDİYOVASKÜLER RİSK PROFİLİ
-Tip 2 diyabetli hastalar KVH açısından diğer bireylere göre 2-4 kat daha fazla risk altındadır.Bu durumdan kaynaklı temel bir endişe düşük karbonhidratlı diyetlerin yüksek yağ içermesidir.Fakat çalışmalar, eğer diyet doymuş yağdan fakir olursa düşük karbonhidratlı diyetin kalp sağlığı üzerinde bir problem yaratmayacağını göstermektedir.
-Obesity Rewiews 20 Kasım 2012'de yayımlanan kardiyovasküler risk faktörleri üzerinde düşük-karbonhidratlı diyetin etkilerini araştıran klinik derlemelerden oluşan bir meta-analiz çalışması kalp sağlığı için düşük karbonhidratlı diyetin güvenilirliğini desteklemektedir.Bazıları tip 2 diyabetli olan 1141 obez hastadan alınan veriye göre; 3 ila 36 hafta arasında düşük karbonhidratlı diyet alan hastalarda bel çevresi, kan basıncı, trigliserid, açlık kan şekeri, HbA1c, insülin seviyesi ve CRP rezervleri önemli ölçüde düşerken kalp koruyucu HDL kolesterol yükselmiştir. LDL kolesterol ve kreatinin seviyelerinde değişim gözlenmemiştir.
-Birçok düşük-karbonhidratlı diyet hakkında yapılan çalışmaların sonuçları genellikle birbirleriyle tutarlıdır. Yüksek yağ içeriğine rağmen kısıtlı karbonhidrat içeren diyet, bireylerde daha düşük trigliserid , daha yüksek HDL kolesterol, daha düşük C Reaktif protein seviyeleri ve daha iyi bir glisemik kontrol açısından yararlı olmakta dolayısıyla kardiyovasküler hastalık riskini düşürmektedir.
KULLANIM SÜRESİ
-Günümüzdeki ADA kılavuzları düşük-karbonhidratlı diyet kullanımını bir yıl ile kısıtlamaktadır.Düşük karbonhidratlı diyet uygulayan hastalarda lipid profilleri , böbrek fonksiyon testleri düzenli olarak izlenmelidir.FAKAT; İsveçli araştırmacı ve profesyoneller tarafından onaylanınca ; 16 tip 2 diyabetli obez hastayı %20 CHO içeren diyetle (80-90 gram/gün) yaklaşık 44 hafta kadar izlemiştir. Bu çalışmada; randomize olmamasına rağmen ilk 6 ay sonra yüksek-yağ/ düşük karbonhidratlı diyet 6 ay için hastaların HbA1c seviyelerini kontrol altında olduğunu (44 hafta bunu boyunda %6.8, %8 bazal) 8.25 kg kilo kaybını koruduğu önemli ölçüde HDL-kolesterol seviyelerini arttırdığı (44 haftada 50,3 mg/dL bazal 42.5 mg/dL )ve kolesterol/HDL oranını düşürdüğü göstermiştir.
-Daha uzun dönemli bu çalışmada(2 yıl) 307 katılımcı düşük-karbonhidratlı diyet ile düşük-yağ diyetlerinin etkilerini karşılaştırmıştır. Sonuçlara göre her iki grupta da ağırlık kaybı benzer olmasına rağmen düşük-karbonhidrat grubu kan basıncı ve trigliserid açısından çok daha iyi sonuç almış ve HDL-kolesterol düzeyleri daha fazla yükselmiştir.
-Normal böbrek fonksiyonlarına sahip tip 2 diyabetli bireylerin birçoğu için böbrek sağlığı bir endişe oluşturmaz. Ek olarak hayvan modellerinin kullanıldığı Nisan 2011 de yayımlanan ve gelecek vaat eden PLAS One çalışması düşük-karbonhidratlı ketojenik diyet ile diyabetik nefropati riskinin ters ora Düşük karbonhidratlı diyetin uzun dönem kullanımına dair veriler yetersizdir.
-Bu çalışma düşük karbonhidratlı diyet ile mortalite ilişkisini inceleyen prospektif kohort çalışmasıdır.Çalışmaya kanser,kalp hastalığı ya da diyabeti olmayan 168 kadın(34-59 yaş) ve 548(40-75 yaş) erkek katılmıştır.Kadınlar 1980-2006 yılları arasında(26 yıl) , erkekler ise 1986-2006(20 yıl) yılları arasında izlenmiştir.İki grupta düşük karbonhidratlı diyet uygulamıştır.Fakat bir grup hayvansal kaynaklı(hayvansal yağ ve protein içeren) düşük karbonhidratlı diyet uygularken, bir grup bitkisel kaynaklı( bitkisel yağ ve protein içeren) düşük karbonhidratlı diyet uygulamaktadır.
-Sonucunda, hayvansal kaynaklı düşük karbonhidratlı diyet uygulayan bireylerde tüm mortalite oranları yüksek bulunurken(cardiyovasküler,kanser mortalite oranları ) , bitkisel kaynaklı düşük karbonhidraylı diyet uygulayan bireylerde ise mortalite oranları düşük bulunmuşturntılı olduğunu göstermektedir.
KETOJENİK DİYETİN OLASI YAN ETKİLERİ
-Dehidratasyon -Artmış gastroözafajial reflü -Hiperlipidemi
-Hipoglisemi -Uykusuzluk -Optik nöropati
-Büyüme geriliği -Soğuğa karşı intölerans -Osteomalasia
-Böbrek taşı -Düşük kan basıncı -Eser element eksikliği
-Morarma -Yağsız doku kaybı -Baş ağrısı
-Konstipasyon -Dislipidemi -Saç dökülmesi
-Azalmış beyaz kan hücre sayısı -Ani ölümler -Negatif azot dengesi
SONUÇ OLARAK
-Yapılan çalışmalarla düşük karbonhidratlı diyetin obez tip 2 diyabetli bireylerde kullanımı onaylanmıştır.Uzun dönem çalışma verileri yetersiz olduğu için kullanımı 1yıl ile sınırlandırılmıştır.
-Ketojenik diyetin , ılımlı – karbonhidratlı diyetten daha etkin sonuçlar alınmaktadır.Fakat ketojenik diyetin uzun dönemde oluşabilecek yan etkilerine karşı , uzun süre kullanılmaması , tedaviye günde yetişkinler için minimum karbonhidrat alım düzeyi olan 130 gram CHOı sağlayan ılımlı-karbonhidratlı diyetle devam edilmesi önerilmektedir.

KAYNAKLAR
1.Hastalıklarda beslenme tedavisi
2.Tümer G,Çolak R(2012).Medical nutrition therapy in type 2 diabetes mellitus.Journal of experimental and clinical medicine 29 : s12-15.
3.American Diabetes Association(2006).Recommendations and interventions for diabetes.Diabetes Care 29 : s2140-2157
4.Westman EC,Yancy WS Jr,Mavropoulos JC,Marquart M,Mcduffie JR(2008).The effect of a low-carbonhydrate,ketogenic diet versus a low-glycemic index diet on glycemic control in type 2 diabetes.Nutr Metab (Lond) 5 : s 36.
5.Alexandra MJ,Graham WH,Sandra DM,David MB,Gerald EL(2008).Effects of a high-protein ketogenic dien on hunger,appetite and weight loss in obese men feeding and libitum 1-3. American journal of clinical nutrition 87 : s 44-55.
6.Pastors JG,Daly A,Warshaw H,MS,RD,CDE,MMES(2002).The evidence for the effectiveness of medical nutrition therapy in diabetes management.Diabetes Care 25 : s 608-613
7.Pastors JG,MS,RD,J.Franz M,Warshaw H,S.Amold M.How effective in medical nutrition therapy in diabetes care ?(2003) . Journal of american dietetic association 103 : s 827-837
8.Poth S,Zhao G,Etherton T,Naglak M,Kris PM.Effects of the national cholesterol education programs step I and step II dietary intervetion programs on cardiovascular disease risk factors(1999).Journal of american clinic nutrition 69 : s 632-646
9.Kleen S,MD,Sheard N,Daly A,MS,RD,CDE,ADM(2004).Weight management through lifestyle modification for the prevention and management of type 2 diabetes, rationale and strategies ; a statement of American Diabetes Association for the study of obesity , and american society for clinical nutrition.Diabetes Care 27 : s 2067-2073
10.Bantle JP,Wylie-Rosett J et al(2004).Nutrition recommendations and intervetion for diabetes ; a position statement of the American Diabetes Association for the study of obesity, and american society for clinical nutrition.Diabetes Care 27 ; 2067-2073
11.F.L Santos , S.S.Esteves and et al(2012).Systematic review and meta-analysis of clinical trials the effects of low carbonhydrate diets on cardiovascular risk faktors.Obesity reviews volume 13 , ıssue 11 : s 1048-1066
12.S.Lindeberg,T.Jönsson,Y.Granfeldt,E.Borgstrand,J.Soffman,K.Sjöström ,B.Ahren.A palateolithic diet improves glucose tolerance more than a mediterranean-like diet in individuals with ischaemic heart disease(2007).Diabetologia 50 ; ss 1795 – 1807 .
13.Toy J,Thompson CH,Noakes M,Brinkworth GD,Yancy WS.A very low carbonhydrate , low-saturated fat diet for type 2 diabetes management:A randomized trial(2014).Diabetes Care : s 2909-2918 .
14.Fung T,Dam M,Hankinson SE,Stampfer M,Walter C and et al.Low-carbonhydrate diets and all-cause and cause-specific mortality: two kohort studies(2010).Ann ıntern med 153(5) : s 289-298
15.Poplawski MM,Mastaitis JW,Isoda F,Grosjean F,Zheng F,Mobbs CV.Reversal of diabetic nephropatyh by a ketogenic diet(2011).PLOS One . DOI: 10.1371/journal pone.0018604.
16.Foster GD,Wyatt HR,Hill JO,Makris AP,RD,Rosenbaum DL,Brill C,Stein R,Mohammed S,MD,Miller B,Rader DJ,MD,Zemel B.Weight and metabolik outcomes after 2 years on low – carbonhydrate versus low-fat diet:a randomized trial.
17. Nielsen JV, Joensson EA. Low-carbohydrate diet in type 2 diabetes: stable improvements of bodyweight and glycemic control during 44 months follow-up. Nutr Metab. 2008;5:14-19.
18. American Diabetes Association(2008). Nutrition recommendations and interventions for diabetes: a position statement of the American Diabetes Association. Diabetes Care 31:s61-78.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Diyabet Yönetiminde Düşük Karbonhidratlı Diyet" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Nursena AKKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Nursena AKKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Nursena AKKAYA'nın Yazıları
► Düşük İyotlu Diyet Dyt.Meltem YAMAN
► Diyet Açılımı : Size Özel Diyet Dyt.Berrin YİĞİT
► Yeniden Diyet (Diyet Algısı) Dyt.Buket ADANÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Diyabet Yönetiminde Düşük Karbonhidratlı Diyet' başlığıyla benzeşen toplam 68 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Obezite ve D Vitamini Şubat 2017
► Avokado Yağı Şubat 2017
► Helikobakter Pilori ve Beslenme ÇOK OKUNUYOR Şubat 2017
◊ Matcha Çayı Mart 2017
◊ Hindistan Cevizi Yağı Şubat 2017
◊ Gentestdiet Şubat 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:59
Top