2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk
MAKALE #17918 © Yazan Psk.Bayram ŞİMŞEK | Yayın Şubat 2017 | 4,318 Okuyucu
CİNSEL İSTEKSİZLİK

Cinsel isteksizlik; bireyin cinsel ilişkide bulunma yetisinde her hangi bir sorun olmamasına rağmen cinselliğe dair belirli bir ilgi ve isteğin azalması yada hiç olmamasına denir. Genel olarak en yaygın görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir.

Cinsel arzu içgüdüsel olarak oluşan bir dürtüdür. Erkek ve kadını cinsel ilişkiye karşı hazırlar. Cinsel istek duyum, duygu, zihinsel imgeleri ve düşünceleri içeren bir komple bir olaydır. Beyinde belirli nörofizyolojik temelleri olan bir motivasyon kaynağı ve içgüdüsel de oluşan bilen bir durumdur .

Sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde, cinsel fantezilerin ve cinsel birliktelikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması durumudur.
Tanının konabilmesi için: hastanın yaşı ve yaşam koşulları bir çok faktörü birlikte ele alarak cinsel işlevlerini etkileyen etkenleri göz önünde bulundurarak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı yargısının oluşması gerekmektedir.
Gerçekten de cinsel isteksizliği değerlendirmek, kültürel, sosyal, dini, psikolojik ve bedensel bir dizi etkenle son derece karmaşık bir etkileşim içerisinde olması nedeniyle ciddi güçlükler içermekte olmakla birlikte cinsel terapi alanında iyi bir deneyim edinmekte gerekmektedir. Diğer cinsel sorunlar gibi tanı ölçütleri daha keskin değildir bir çok faktörü birlikte iyi değerlendirmek gerekmektedir.
Primer/sekonder, durumsal/total ayrımını yapabilmek önemli bir durumdur.
Yani sürekli olan bir cinsel isteksizlik mi? Belli bir durumda oluşan bir cinsel isteksizlik mi? Bir travmaya bağlı bir cinsel isteksizlik mi? Bu ayrımları yapmak gerekir.

-Cinsel isteği değerlendirme ölçütleri nelerdir?

-Cinsel birleşme sıklığı nedir daha önce nasıldı şimdi nasıl
-cinsel düşünce ve fantezilerin düşünme şeklinde ki değişim ve sıklığı
-orgazm ile sonlanan cinsel birleşme sayısı ve niteliği
-danışanın subjektif cinsel ilgi ve isteği
-gerçekte istenilen ideal cinsel istek sıklığı kafasında ki ideal cinsel istek
-vb.
ülkemizde ki kadınların %40’ında görülür.
Kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluklarındadır.
Sıklıkla insan ilişkilerinden özellikle eşiyle ilgili durumlardan kaynaklanan ve eşleri etkileyen stres etkenleri vardır. Biyolojik nedenler olabilmektedir.

Sekonder cinsel istek azalmasının altında neden kullanılan ilaçların yan etkileri ve sıklıkla depresyon ya da travma gibi psikiyatrik bir sorunun yatma olasılığı göz önünde bulundurulmalı ve mutlaka psikiyatrik değerlendirme ve süpervizyon alınmalıdır.
Cinsel isteksizlik belirtilerinin ortaya çıkmasından önce yaşanan olaylar iyi ele alınmalıdır.
Kişinin yaşı, genel sağlık sorunları, geçmişteki olumsuz cinsel eylemleri ve deneyimleri, evlilik ve ilişki sorunları, depresyon, dini inançlar, OKB, cinsel kimlik gelişiminde kusurlar, gebe kalmaktan ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korkma, başarısızlık korkusu, güvensizlik, suçluluk duyguları, cinsel ilişkinin sıklığı ve kalitesi, eşin ya da partnerinin buna tepkisi vb. durumlar gibi bir çok şey rol oynamaktadır.
Bazen kadın farkında olmadan bir erkekle birlikte cinsel zevk almasına izin vermek konusunda bilinçsiz bir çatışma içinde olabilmektedir. Bu çatışmalara karşı kadının bilinçli olmayan savunmaları özellikle kadının tepki vermesini engelleyebilmektedir
Genelde Doğumdan ve menopozdan sonra sık olarak ortaya çıkmaktadır.

Değerlendirilmede cinsel isteksizlik yaşayan kişinin ayrıntılı psikolojik öykü ve evlilik öyküsünün alınır.

Cinsel isteksizlik en zor tedavi edilen cinsel işlev bozukluklarından biridir.

Cinsel terapi de Temel olarak, çiftin cinsellikle ilgili değer yargıları, yanlış inançları ele alınır.

Çiftlere cinsellikle ilgili temel bilgilendirme ve bilinçlendirme yapılır.

Özellikle kadının cinsellikle ilgili suçluluk, günahkarlık ve pişmanlık duygularıyla baş edebilmesi için, cinselliğin her kadının en doğal gereksinimi ve hakkı olduğu teması mutlaka ele alınır, cinselliğin doğal bir süreç olduğu ancak en önemli olan şeyin cinselliğin öğrenilmesi gereken ve belirli deneyimleri zorunlu kılan bir yanı olduğu mutlaka farkında olunup bununla ilgili bilgilendirilme ve güçlendirme yapılır.

Bunun yanında arada eşin cinselliğe bakış açısı ve cinsel davranış özellikleri de terapi sırasında mutlaka ele alınmalı ve yanlış davranış düşünceleri düzeltilir.

Önemli bir nokta da, ilişkideki çatışmaların ve ilişkinin dinamiğinin gözden geçirilip ele alınmalıdır bu da önemli bir faktördür.
Eş ya da partnerle ile ilgili ilişkideki çatışmalar hem sorunun kaynağını oluşturabilmektedir.
Cinsel terapi bu nedenle sıklıkla evlilik terapisi cinsel terapinin yanında de tedavi sürecine eklenmekte, doyumlu bir cinsel yaşam için doyumlu ve mutlu bir ilişkinin gerekliliği çok önemlidir.

Cinsel terapide tedavideki temel strateji; kaygılı olmayan ve sevecen bir durumdayken yeterli, kadının gevşemiş ve yükseltilmiş cinsel uyarıya tepki vermesini sağlayacak şekilde cinsel durumu yeniden yapılandırarak mutlu olduğu cinsellikten keyif aldığı bir yolculuğa çıkmasını sağlamaktır.

Ayrıca kadına uzun süredir savunmacı bir şekilde bastırdığı duygulara karşı farkında olup bunları uygun bir şekilde ifade etmesini sağlamak cinsel isteksizliği de etkileyen bir durumdur.

CİNSEL İSTEKSİZLİK VE NEDENLERİ

Cinsel isteksizlik cinsel işlev bozukları arasında en yaygın görülen sorunların başında gelmektedir. Genelde kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Cinsel istek ve cinsel işlev bireyin psikolojik, biyolojik ve sosyal yönden hazır olmasıyla alakalı bir durumdur bireyin bu üç evrenin her hangi birinde yaşamış olduğu sorun cinsel yaşamınında kalitesini düşürecek yada bireyde cinsel işlev bozukluğuna yol açacaktır.

o Eşler arası uyum sorunları
o Sıradan bir cinsel hayat
o Şeker, kalp ve tansiyon vb. hastalıklar
o Kronik şekilde devam eden hastalıklar
o Alkol ve madde kullanımı
o Güvensizlik duygusu
o İlerlemiş yaş
o Cinsel yaşamın niteliği ve kalitesizliği
o Eşin çekiciliğini ve cazibesini yitirmesi
o Libido azlığı (biyolojik anlamda)
o Doğum sonrası yaşanılan lousa depresyonuna bağlı isteksizlik veya menapoz
o Aldatma evlilikteki 3. kişiler
o Evlilik içi çatışmaların çok olması
o Beğenilmeme ve reddedilme endişesi yaşanması
o Ağrılı, sancılı cinsel birleşme
o Ön sevişmeye yeterli zamanın ayrılmaması direkt penis vajina birlikteliği olması
o Suçluluk duygusu
o Kullanılan bazı ilaçlar
o Panik Bozukluk
o Depresyon ve stres
o Obsesif kompülsif bozukluk
o Evlilikde ilişki ve iletişim problemleri
o Ödipal Çatışma ya da elektra kompleksi
o Hamile kalma endişesi
o Performans kaygısı
o Sertleşme probleminin daha sonra cinsel isteksizliği getirmesi
o Yorgunluk ve iş yoğunluğu
o Nöro-biyolojik nedenler
o Cinsel travmalar (taciz, tecavüz geçmişi olması)
o Kişinin Cinselliğin ayıp, yasak, günah kavramlarla birleştirildiği ve baskılandığı ortamlarda yetişme
o Cinsel mitler yanlış inanışlar, doğru sanılan yanlışlar
o Farklı nedenlere bağlı cinsel isteksizlik
o Aile yapısı ve aile dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar
o Menapoz ve andrapoza dair yanlış inanışlar ve bilgi eksikliği
o Sosyo ve ekonomik problemler
o Bilinç altında farkında olunmayan öfke ve intikam duyguları
o Cinsel yaşantıyla alakalı abartılı ve yanlış beklentiler
o Cinselliğe dair öğrenilmiş yanlış bilgiler
o Fiziksel nedenler (cinsel organların yapısıyla ilgili beğenmeme hoşlanmama vb.)

Genelde tam olarak cinsel isteksizlikle ilgili bir değerlendirme ölçütü yoktur ancak bazı kriterler: Cinsel ilişkinin sıklığı, uygun cinsel ilişki ölçütlerinin var olup olmadığı, cinsel fantezilerin ve beklentilerin gerçekçi olup olmadığı, cinsel düşünce ve fantezilerin sıklığı, cinsel ilişkinin kalitesi, yaşanılan cinsel birlikteliklerin orgazm ile sonuçlanıp sonuçlanmadığı vb. şeklinde değerlendirilebilir.

DSM IV de cinsel isteksizliği “Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu” olarak tanımlamıştır.
“A. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmamasıdır. Klinisyen, kişinin yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevselliğini etkileyen etkenleri göz önünde bulundurarak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı yargısına varır.
B. Bu bozukluk, belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası ilişkilerde zorluklara neden olur.
C. Bu cinsel işlev bozukluğu, başka bir Eksen I bozukluğuyla daha iyi açıklanamaz (başka bir CİB dışında) ve sadece bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.”

DSM-IV TR’ye göre diğer bir kategori ise Cinsel Tiksinti Bozukluğudur

“ Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, bir cinsel eş ile genital cinsel ilişki kurmaktan aşırı tiksinti duyma ve bundan tümüyle (ya da çoğunlukla) kaçınma vardır”. Bu tabloda cinsel ilişkiden isteksizlik yanı sıra kaçınma ve tiksinme eşlik etmektedir.


TEDAVİ

Cinsel isteksizlik her kişi için farklı bir nedeni vardır. Çiftler ilk önce bu nedeni bulmalı ve bu neden ortadan kaldırılmalıdır. Bu bazen bir travma olabileceği gibi eşle ilgili bir sorunda olabilir. Ama en önemlisi genelde cinsellikle ilgili öğrenilen yanlış bilgilerdir.

Cinsellik iç ya da dış bir uyaranla başlayabilen bir istek uyarılma ve cinsel eylemle devam edebilen kişilerin özel bir yaşantısıdır. Cinsellik toplumdan topluma, kültürden kültüre ve kişiden kişiye çok farklılık gösterir, cinsel yaşantıda fantezi kurmak önemli bir rol oynar. Cinsel fanteziler erkekler için bazen başka bir cinsel ilişkiyi, pornografik bir sahneyi hayal etme şeklinde olabilirken kadınlar için birlikte olduğu bir erkek partneri ile mum ışığında bir akşam yemeği gibi hazırlayıcı fanteziler şeklinde olabilmektedir. Erkekler genelde fotoğraf ve video gibi cinsel içerikli materyallerden çok etkilenirken, kadınlar ise çoğunlukla romantik bir ortamdan veya sözel ifadelerden daha çok etkilenebilmektedir. Bu durum her kişiye göre de değişir.

Cinsel terapi ile kişilerin fanteziler konusunda kendilerini daha serbest ve rahat bırakmaları önerilir. Cinsel fantezi kuramamak ve kurduğu cinsel fantezi ile ilgili kendisini suçlama ya da engelleme cinsel isteksizliğin bir nedeni de olabilmektedir.

Cinsel istek, kendiliğinden, görsel ve dokunsal uyaranlara tepkisel olarak gelişebilmektedir. Cinsel arzu değişkendir, çevresel şartlardan ve bir çok faktörden etkilenir. Öncelikle çiftlerin kendilerini güvende ve iyi hissetmesi, konforlu hissetmesi çok önemlidir.

Bunları sağladığınız halde halen devam eden bir cinsel isteksizliğiniz varsa bir aile danışmanı olan cinsel terapiste gitmeniz sorununuzu kökten çözüp daha sağlıklı ve doyurucu bir cinsel yaşamınız olmasını sağlayabilirsiniz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Bayram ŞİMŞEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Bayram ŞİMŞEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Bayram ŞİMŞEK Fotoğraf
Psk.Bayram ŞİMŞEK
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi124 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Bayram ŞİMŞEK'in Yazıları
► Kadınlarda Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Cinsel İsteksizlik Psk.Arzu BEYRİBEY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Okb - Emdr Terapisi ile Çözümü ÇOK OKUNUYOR Ekim 2022
► Niye Aile Terapisi Ocak 2016
◊ Psikoterapi Yardımı Ekim 2015
◊ Okula Uyum Sorunu Ekim 2015
◊ Mutlu Evliliğin Sırrı Eylül 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:50
Top