2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilgisayar Oyunları Ölüme Yol Açar mı?
MAKALE #17605 © Yazan Psk.Serap DUYGULU | Yayın Kasım 2016 | 5,004 Okuyucu
En son 14 yaşında bir çocuk odasında bilgisayar oyunu oynarken kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti.

Bu olayla beraber yine bilgisayar oyunları zararlı mıdır sorununa yanıt aranmaya başladı.
Bu olay nedeniyle bilgisayar oyunlarının sebep olduğu tehlikelere tekrar dikkat çekmek istedim. Çünkü bu ölümün ardından doktorlar uzun süreli bilgisayar başında oturmanın ve oyun oynamamanın özellikle küçük çocuklar açısından çok ciddi zararları olduğunu ifade ettiler ama aileler maalesef durumun ne kadar ciddi olduğunun çok da farkında olamıyorlar.

Hatta öyle ki, TV veya bilgisayar ekranları vasıtasıyla çocuklarına yemek yediren anne babalar, bu teknolojik aletleri bir oyuncak olarak görmekten ya da çocuklarının bakıcısıymış gibi davranmaktan vazgeçmiyorlar.

Özellikle kalabalık yerlerde, alış veriş merkezlerinde çevrenize baktığınızda küçücük çocuklarını ellerine mobil telefonlarını ya da tablet bilgisayarlarını vererek oyalayan, çocuğunu koltuğa sabitleyen anne babaları görebilirsiniz. Ve yine gözlerini kırpmadan hipnotize olmuş gibi elindeki ekrandan akıp giden görüntülere kapılmış çocukları da görebilirsiniz. İşte bu durum çok tehlikeli.

Çünkü çocuklar saatlerce ekran başındalar ve sosyal hayattan koparak çevrelerindeki her şeyden ve herkesten uzaklaşıyorlar. Ebeveynler ise çocuklarına nasıl ulaşacaklarını bilemiyorlar.

Durumun görünen yüzünden başka bir de görünmeyen tarafı var ki o daha tehlikeli bir hal almaya başladı. Anne babalar için olay sadece akademik başarısızlığa yol açan bir oyun gibi ama aslında o kadar basit değil. Saatlerini bilgisayar başında sadece ekrana bakarak ya da bir takım hareketleri takip ederek geçiren çocuklarda ciddi hiperaktivite davranışları ortaya çıkabiliyor.

Çocukların en hareketli, en enerjik oldukları dönemde böylesine hareketsiz kalmaları, enerjilerini boşaltamamaları, çevrelerine karşı daha saldırgan ve zarar verici eylemlere yönelmelerine sebep oluyor.

Üstelik bir de şiddet öğeleriyle dolu oyunlar gerçek anlamda saldırganlığı, yıkıcılığı getiriyor.

O nedenledir ki çevremizde, kesici alet ya da silah taşımayı, vurup kırmayı marifet zanneden çok fazla çocuk görüyoruz. Bu zararlı oyunların teşvikiyle de çocuk suçlu sayısındaki ciddi artış dikkat çekicidir.

Onlar olayı oyun sanıyorlar çünkü gerçeklik duyguları oluşmadan bütün kişilik değerlerini alt üst eden bilgisayar oyunlarıyla tanışmış durumdalar. Aileler de maalesef fazla bir şey yapamıyorlar.

Aslında çocukları bilgisayarlardan uzak tutmanın bazı yolları var: Grup olarak yapabileceği sporlara yönlendirmek yapılabileceklerden biri. Hem arkadaş edinmesini sağlaması bakımından hem de ortak bir faaliyet içinde yer alması açısından grup çalışmaları son derece yararlıdır.

Maalesef artık psikolojik olarak tedavi edilmek üzere tanımlanmış ve ‘İnternet Bağımlılığı’ ismiyle de literatüre girmiş bir hastalık var.

Üstelik bilgisayarlar sadece çocukları değil, yetişkinleri de esir almış durumda. Bu nedenle ilişkileri bitme noktasına gelmiş eşler, dağılan yuvalar var. Birçok yetişkin farkında olmasa da bilgisayar bağımlısı. Alışveriş siteleri, oyun siteleri, haber siteleri ve sosyal medya alanlarına 24 saat bağlı mobil telefonlarımız, bilgisayarlarımız var artık ve bu sayede hepimiz internet bağımlısı olduk.

Bilgisayarların verdiği önemli bir diğer zarar, çocukların henüz gelişimini tamamlamamış gencecik beyinlerinde yol açtığı hasarlar. Ekranın yaydığı ışınlar çocuklarda epilepsi nöbetlerine yol açabiliyor. Bundan dolayı ciddi olarak tedavi gören çocuklar var. Durumun bu yönü çok bilinmiyor ama bilgisayarlar ve özellikle şiddet içeren bilgisayar oyunları tahmin edilenden daha fazla zarar veriyor.

Bu kadar bağımlılık normal değil elbette, bu bağımlılığa yol açan etkenleri de bilmek gerekiyor. Kişiler eğer sağlıklı aile ortamı bulamazlarsa, önemsenmediklerini ya da kendilerini ifade edemediklerini düşünüyorlarsa, bağımlı kişilik özelliklerine sahiplerse bu tip bağımlılıklar ortaya çıkıyor. Hayatlarındaki boşluğu bir şekilde doldurmak zorundalar ve bu da istedikleri gibi yönlendirecekleri bilgisayarlar sayesinde mümkün oluyor.

Öncelik aile birliği kavramında olmalı. Bir araya gelindiğinde gözler ekranlarda değil birbirimizde olmalı. Çocuklarımıza ve birbirimize zaman ayırmak çok önemli. Ailece TV başında ekrana kilitlendiğimizde, çocuklarımıza bilgisayarlar nedeniyle karşılaşabileceği sorunları anlatamayız.

Ailelerin öncelikleri maalesef yer değiştirmiş durumda. Günümüzde birçok aile çocuk merkezli aileler oldu ama aslında okul merkezli demek daha doğru.
Zira çocuğun dersleri, sınavları, ödevleri kısacası akademik başarısı diğer her şeyden önemli. Oysa böyle olmamalı.

Çocuğumuzun ne hissettiği, ne yaşadığı, kaygıları, korkuları, sevinçleri nelerdir bilmiyoruz. Eve geldiği anda komutlar vermeye başlıyoruz. Onları dinlemek, kucaklamak, dokunmak, sevdiğimizi söylemek aslında daha baştan pek çok sorunu sorun olmadan çözecek küçük çözüm önerileridir.

Hala çok bilincinde değiliz ancak tehlike gün geçtikçe büyüyor. Çocuklarımızı ekranlar karşısında kaybediyoruz. Onlar sokakta oynamalı, arkadaşlarıyla görüşmeli, toplum hayatı içinde yer almalılar. Ancak sadece okula gitmek için dışarı çıkan, geri kalan zaman ekran başından alamadığımız çocuklarımız var. Uzun süre bilgisayar oynamak özellikle gelişimini henüz tamamlamamış bedenlere yani çocuklara hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük zararlar veriyor.

Öncelikle sosyal ilişkileri zayıf çocuklar olabiliyorlar, arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde bile konuştukları konu sadece sanal ortamdaki oyunlar ve kahramanlar oluyor. Bu bile tek başına uyaran azlığından kaynaklanan kısıtlı bir sosyalleşme anlamına geliyor.

Ayrıca oyun oynarken ya tekdüze akan görüntüler ya çok hızlı akışı olan yüksek tempolu görüntüler var ya da ağır şiddet içerek yıkıcı, yok edici görüntüler izleyebiliyorlar. Tüm bunlar bedensel tepkilerin, kalp ritminin anlık olarak değişmesi demek.

Bir anda heyecanlanan bir beden küçük çocukların özellikle kalp sağlığı için son derece zararlı.

Ek olarak oyun siteleri üzerinden bile yaşlarından büyük görüntülere hatta abartılı cinsellik içerek görüntülere ulaşabiliyor olmaları da çok büyük olumsuzluk getiriyor.
Zira çocukların hem bedensel hem de ruhsal olgunlarından daha büyük görüntülere tanık olmaları çok tehlikeli. Çocukların model aldıklarını, yüksek merak duyguları nedeniyle gördüklerini ve öğrendiklerini uyguladıklarını, taklit edebileceklerini unutmayın.

Konya’da henüz 14 yaşında kalp krizinden ölen 14 yaşındaki çocuğun bu üzücü ölümü umarım ki bu kez olumlu bir uyanışa vesile olsun ve anne babalar bilgisayar oyunlarının çok da masum olmadığını artık anlasın.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilgisayar Oyunları Ölüme Yol Açar mı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Serap DUYGULU'nun Yazıları
► Bilgisayar Oyunları: Destek Mi, Köstek mi? Psk.Mustafa Varol YORULMAZ
► Aşk Oyunları Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Tıpta Algı Oyunları Psk.İzzet GÜLLÜ
► Aşk Kasları ve Cinsel Aşk Oyunları Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Aşk Oyunları: Aşk Repertuarınızı Yenileyin Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Okul Öncesinde Zeka Oyunları Psk.Dnş.Göksenin TETİK
► Sosyal Becerileri Destekleme Oyunları Psk.Günay BAYDAROĞULLARI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Bilgisayar Oyunları Ölüme Yol Açar mı?' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Baba Çocuk İlişkisi Kasım 2016
► Alınganlık Kasım 2016
► Kıskançlık Kasım 2016
► Yılbaşı ve Çocuklar Kasım 2016
► İlk Doğum Günü Kasım 2016
◊ Dizi Dizi Hayatlar Ekim 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:06
Top