2007'den Bugüne 92,326 Tavsiye, 28,224 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ensest (Yasak Sevi); Aile İçi Cinsel İstismar
MAKALE #17171 © Yazan Dr.Müberra YENİŞAR | Yayın Eylül 2016 | 5,041 Okuyucu
22 yaşında canlı, neşe dolu, genç bir kız, gülümseyerek odama girdi. Üniversiteyi bitirip, doğduğu şehre döndüğünden beri bulduğu işlerin hiç birinde birkaç aydan fazla kalamadığı için gelmişti. İş yaşamı ile birlikte iç sıkıntısı, kaygı şikâyetleri artarken, çalıştığı iş ortamında ağlama krizleri yaşıyor, dikkatini veremediğini söylüyordu. Terapiye başladıktan sonra canlı, neşeli görüntünün sadece makyaj olduğuna, bu genç kızın içinde büyük bir acı barındırdığına tanık oldum. Terapi ilerledikçe babasının on yaşından üniversiteye gidene dek ona tacizde bulunduğunu, tam bir cinsel ilişki olmasa da sürekli rahatsız ettiğini anlattı. Bu konuyu annesi ile paylaşamamış, annesinden alacağı tepkiden korkmuştu. Kardeşi zaten ondan dört yaş küçüktü, ona hiçten anlatamamıştı.
Üniversiteyi şehir dışında kazanmak ona iyi gelmiş, babasına diklenmiş, bir daha kendisine dokunursa onu rezil edeceğini söylemişti. Baba da bir daha herhangi bir teşebbüste bulunamamıştı. Zaten gittiği şehirde kaldığı yurtta çalışarak ve burs alarak masraflarını karşılamış, yazın bile ailesinin yanına gelmemişti. Üniversite bitince okuduğu bu şehirde kendine uygun iş bulamayınca, ailenin yanına dönmüş ve endişeleri başlamıştı ‘acaba baba kardeşine de tacizde bulunmuş muydu?’. Kardeşi o üniversitede olduğu sürede değişmiş, içine kapanmıştı, ablasına saldırgan davranışlarda bulunuyor, onu kendini terk etmekle suçluyordu. Bu olaydaki genç kadın kardeşi ile ilgili endişelerde haklı idi, çoğu zaman büyük çocuklar ile başlanan ensest olayı diğer çocuklar ile devam etmektedir.

Ensestin tanımı aile üyeleri (anne, baba, kardeş, hala, amca, teyze, dede, büyükanne, kuzen vb) tarafından çocuğa ve gence yönelik yapılan her türlü cinsel eylemdir. Ensest ilişkide temel kavram kan bağından ziyade çocuğun karşısındaki erişkini nasıl algıladığı ve onu hangi konuma koyarak değerlendirdiğidir. Yakın bildiği, tanıdığı komşu, öğretmen, bakkal vb’nin cinsel yaklaşımı da çocukta ensest etkisi yaratabilir. Burada önemli olan çocuğun güven duyduğu yetişkinden güven duygusunu yıkan davranış görmesidir.

Hiç deprem yaşadınız mı bilmiyorum, deprem anında insan bildiği, alıştığı, güvendiği dış dünyanın fiziksel değişimine, yok olma olasılığına tanık olurken bu onun iç dünyasında yok olma, ölüm korkusu,,..yaşanmasına neden olur. Deprem sonrasında da günlerce aynı korkular tekrarlar, bazen de bu yaşam boyu sürer. Kısaca en büyük korkularınızı, başınıza gelen en kötü olayda hissettiklerinizi düşünün bir de bunu bir çocuğun gözünden anlamaya çalışın. Ayağımızın altındaki toprak gibi güvenli olması gereken bir baba size sürekli güvensizlik yaratıyor, her an bu yeniden tekrarlanacak gibi savunmadasınız. Hem dış dünyadaki en yakınlarınıza hem de kendinize güvenemezsiniz. Dış dünya tehlikeli, korkunçtur, siz de acizsinizdir. Bu duygu çocukken tacize uğrayanlarda çoğu zaman yaşam boyu sürer. Güven duygusu çocuğun ruhsal gelişimi için gereklidir, bu duygu olmadığında çocuk için dünyası hep deprem korkusu ile geçer, çocukluğunu yaşama şansı olmaz. Çocuk çocukluğunu yaşayamadığı gibi gençliği ve geleceği de elinden alınmış olur.

Ensest olayı çocuğun temel güven duygusunu elinden almakla kalmaz, çocukta suçluluk, utanç, yalnızlık, yalıtılmışlığa da neden olur. Çocuğun enseste bağlı yaşadığı duygular onun çocukluğunu, umut, merak, güven, sevgi duyguları yaşamasına engel olur. Oysa suçluluk, utanç, yalnızlık, güvensizlik bir çocuğun duygusal olarak serpilip büyüyebilmesi, olgunlaşabilmesinin önünde en büyük engellerdir.

Ülkemizde ensest konusunda sayı vermek çok mümkün değil, bu konuda yapılmış araştırmalar yetersiz, zaten ensesti dile getirebilmemiz bile son yıllarda olabilmekte. Bu yüzden ensest olguları ile ilgili sayıları ABD’de de yapılan çalışmalardan vereceğim. Erkeklerin %’de 30’u kadınların %’de 40’ı çocukken cinsel istismara maruz kalıyor ve bu olguların yarısı aile bireyleri tarafından gerçekleşirken, diğer yarısının çocukların yakından tanıdıkları, evde yaşayan diğer kişiler, bakıcılar, aile dostları ve komşular tarafından gerçekleştiği belirtilmektedir. ABD’de de 1981 yılında yapılan bir araştırmaya göre şiddet suçları içinde en hızlı artış gösteren suç türü tecavüzdür. Kurbanların büyük bölümünün çocuk olduğu ve özellikle küçük çocukların seçildiği tespit edilmiştir. Hekimlik yaptığım yıllarda kimse aile içinde cinsel istismara uğradığını anlatmadı, belki de anlatamadı, ben de sormayı bilemedim, böyle bir düşünce yapım bile yoktu, olayın farkında değildim. Aldığım psikoterapi eğitimimden ve gördüğüm danışanlardan sonra bizdeki oranın ABD’den farklı olmadığını fark ettim. Psikolojik sorunu olan genç kadınlar ile yaptığım görüşmelerde, gerginlik, sinirlilik, umutsuzluk, boşluk duyguları ile gelen kadınların bir kısmında çocuk ve gençliklerinde taciz, tecavüz olayları dinledim. Bu konuda hiç erkek danışanım olmadı, erkekler için çocukken tacize uğradıklarını söylemek çok daha zor.

Çocuk aile dışında cinsel istismara uğradığında aile bireyleri genellikle çocuklarını korumak için maddi ve manevi tüm güçlerini birleştirerek, çocuğun yanında olduklarını hissettirirken, aile içi cinsel istismarda olay saklanmakta, yetişkini korumak bahasına çocuk kurban edilmektedir.

Anne o kadar çaresizdir ki, bunu bilse bile bir şey yapamayabilir. Nereye gideriz, bize kim bakar, sokakta kalırız endişeleri, her şeye baskın gelmekte, anne diğer çocukları da düşünerek olayı görmezden gelmek zorunda kalmaktadır. ‘kızım o senin kocan, döver de sever de’, ‘kızım o senin baban’. ‘elalem ne der, konu komşuya ne deriz’ işte aile içi cinsel istismarda çoğu zaman bu endişeler çocuğun yaşadıklarının önüne geçmektedir. Bazen de annenin zayıflığı, acizliği yüzünden çocuk yaşadıklarını anneye sırf anneyi koruyabilmek adına söyleyememektedir.

Çocukların cinsel istismarı ender yaşanan bir olay değil, gizlenmesine karşın çok sık yaşanır. Ensest insanların ruhlarını hastalaştırır, ensest mağduru erkek bireylerin ileride kendi çocuklarına aynını yapma olasılığı çok büyükken, kız çocuk bilinçdışı süreçler ile kendine bunu yapan babaya benzeri birini seçer ve öğrenilmiş çaresizlik duyguları ile kendi çocuklarını koruyamaz. Ensest açığa çıkmaz, bu konuda gerekli psikolojik tedavi yapılamaz ise nesiller boyu aktarılır. Ensest mağduru annenin kızında olmasa bile torununda olur. Burada anneden kıza aktarılan aciz olma, saldırgana karşı koyamama, çekingenlik duygusudur.

Ensest uygulayan aile ferdi bu duygusal yapıyı çok önce hisseder ve kendine hayır diyemeyeni eş seçer. Haklıdır da o kız evlendikten sonra çocuklarını ki bunlar arasında erkek çocukta olabilir, babaya karşı koruyamaz.

Ensest sorununu toplumsal bir duruşumuzun olması gerekir. Bu olaya sosyal merak, aaa dünyada neler oluyormuş ne ilginç diyerek değil, bunun toplumsal bir sorun olduğunun bilinci ile yaklaşmalıyız. Çoğu zaman ensest mağdurları olay ortaya çıktıktan sonra toplumun yaklaşımı yüzünden travmatize olmakta, bir çoğu da bu travmayı yaşamamak için duruma katlanmakta, dile getirememektedir. Aslında bu şekilde yaparak ensest uygulayıcısına yardım etmiş, olayın sürmesine katkı sağlamış oluyoruz. Ensest toplumun her katmanında ve en sakin ve saygılı, eğitimli, inançlı dediğimiz ailelerde de olabilir. Önemli olan bu olaylarda toplum olarak mağdurun haklarını korumak ve hakkettiği insanca yaşam koşullarını ona verebilmek.

Önemli not; Burada yazılan örnek psikoterapi danışanlarımdan birisinin değiştirilmiş hikâyesidir, özüne sadık kalınarak, kişinin bilgileri değiştirilmiştir.

Aile Hekimi ve Psikoterapist Müberra YENİŞAR

Kaynakça; Psikoterapi Enstitüsü Yayınları
Prof.Dr. Oğuz POLAT’ın kitabı Ensest; Aile İçi Cinsel Tecavüz
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ensest (Yasak Sevi); Aile İçi Cinsel İstismar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Müberra YENİŞAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Müberra YENİŞAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Müberra YENİŞAR Fotoğraf
Dr.Müberra YENİŞAR
Bursa
Doktor "Tıp Doktoru"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Müberra YENİŞAR'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ensest (Yasak Sevi); Aile İçi Cinsel İstismar' başlığıyla benzeşen toplam 95 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öğrenilmiş Çaresizlik Eylül 2016
► Aile İçi Şiddet Eylül 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:14
Top