2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ebeveyn Ergen İletişimi
MAKALE #15909 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Aralık 2015 | 3,539 Okuyucu
İnsan bedeninin üremeye elverişli hale gelmesine ergenlik diyoruz.Ergenlik dönemi kız çocuklarında ülkemiz ortalamalarına göre 12-14 yaşları arasında,ekek çocuklarında ise 13-15 yaşları arasında gerçekleşmektedir.Henüz ergenliğin gerçekleşmediği ama vücudun ergenliğe hazırlandığı çocukluk ile ergenlik arasındaki ara döneme ise adolesan dönemi diyoruz.Aslında adolesan döneminden itibaren çocuklarımız normal çocukluk döneminden çıkmaya başlarlar ve adım adım ergenliğe doğru ilerler.Bu dönemde yavaş yavaş davranış değişiklikleri de ortaya çıkmaya başlar.daha gururlu ve alıngan bir yapı dışa vurulmaya başlanır.Adolesan dönemi vücudun hormonel olarak kendisini ergenliğe hazırlamaya çalıştığı sıkıntılı bir dönemdir.Bu nedenle çatışmaya daha yatkın bir yapıda yaşanabilir.
Vücudun gerekli hormonel hazırlığı tamamlamasıyla birlikte fiilen ergenlik gerçekleşmiş ve ergenlik dönemi başlamış olur.Bu dönemde kız çocuklarında kalça ve göğüslerin beliriginleşmesi,erkeklerde ise boyun uzaması ve sesin kalınlaşması gibi belirtiler öne çıkmaktadır.Ergenlik fiziksel anlamda her iki cinsiyet açısından da fiziksel gelişim açısından bir sıçrama dönemidir.Vücutta bu hızlı gelişim vücut simetrisinin oturmaması nedeniyle ergenliğin ilk döneminde kimi ergenlerde biraz sakarlık yaratabilir.bunun çok üzerinde durulmamalıdır çünkü geçici bir durumdur.Ergenlik dönemi ilk ergenlik dönemi,orta ergenlik dönemi ve son ergenlik dönemi olmak üzere üç aşamadan oluşur.İlk ergenlik dönemi daha önce adolesan dönemi olarak da bahsettiğimiz vücudun ergenliğe hazırlandığı ve ilk ergenliğin gerçekleştiği dönemdir.Bu dönem kızlarda 12-14 yaş,erkeklerde ise genelde 13-15 yaş aralıklarında gerçekleşir.Çocukluktan erişkinliğe geçişin ilk aşamasıdır.Bu nedenle çocuk desen çocuk değil,erişkin desen erişkin değil bir seyirde yaşanan bir ara dönemdir. Orta ergenlik dönemi kızlarda 14-16 yaşları,erkeklerde ise 15-17 yaşları arası yaşanan ergenliğin yerleştiği,vücut gelişminin oturduğu dönemdir.Bu dönem aynı zamanda karşı cinse ilgi ve yönelimin de belirginleştiği bir özelliğe sahiptir.Son ergenlik dönemi ise kızlarda 16-19 yaşları,erkeklerde ise 17-19 yaşları arasında yaşanan ve ergenliğin hissedişsel ve davranışsal olgunlaşmalarının yaşandığı bir dönemdir.Bu dönem vücutta hormonel treafiğin karıştığı ve bu nedenle heyecan,öfke,tepkisellik gibi taşmaların sıkça yaşandığı bir dönemdir.Çocukluktan farklı olarak ergenler aileleriyle değil de arkadaşlarıyla daha çok paylaşıma girmeyi tercih ederler.Bu onların ortak paydalarının fazlalığı nedeniyle gerçekleşen bir yönelimdir ve aileleri telaşlandırmamalıdır.
Bu temel bilgileri aktardıktan sonra bir de ergenlerle ebeveynlerinin iletişiminin nasıl olması gerektiğine değinmekte fayda var.Önce ergenliğin bir geçiş dönemi olduğu,hata yapmaya yatkınlığı ailelerce görülmeli ve kabul edilmelidir.Ayrıca hiç bir anne- baba çocuğundan ergenlik dönemini kendisinin yaşadığı gibi yaşamasını beklememlidir.Çünkü her kuşak farklı dinamiklerle yetişir ve algılarında da bu nedenle farklılıklar vardır.Aileler bilmeli ki ergenlik dönemi vaveylası içerisindeki evlatları mutlaka yanlış yapacaklardır.Doğru duruşlarla onları normalleştirmek de anne-babalara düşmektedir.Ergenlik dönemi hayatın fark edilmeye başlandığı,cinsel kimliğin oturduğu ve aynı zamanda karşı cinse ilginin yoğunlaştığı bir dönem olarak yaşanmaktadır.Bu nedenle duygusal reaksiyonların yoğun olduğu bir dönemdir.Ergen hayatı fark ettikçe ne kadar çok belirsizliğinin olduğunu görür.Çünkü işi,eşi,nerede ve nasıl yaşayacağı henüz netleşmemiş ve dolayısıyla belirsizdir.Bu belirsizlik önemli de bir stres ve öfke kaynağıdır.Cinsel kimliğin oturması ergende ilk etapta bu kimliği abartılı algılama ve yaşama yansıtma eğilimi doğurur.Dolayısıyla bu dönemde abartı da anne-babaları şaşırtmamalıdır.Bir diğer önemli nokta bu dönemde karşı cinse ilginin yoğunlaşmasıdır.Kültürümüzdeki muhafazakarlık nedeniyle bazı aileler bu durumdan kaygı duymaktadır.Aslında ailede sevgi sağlam olduktan sonra korkacak bir şey yoktur.Çünkü birtakım heyecanlar yaşansa da ailede duygusal yönden dengelenmiş bir ergenin uçuk ilişkilere yönelmeyeceği aşikardır.Ancak ailelerin de kaygılarını öne çıkararak aşırı yasakçı,aşırı korumacı bir tutum sergilememesi önemlidir.Çünkü bunlar ergende ters tepebiliyor ve normalde yapılmayacak bazı hataların yapılmasına sebep olabiliyor.
Gençlerin ergenlik döneminde en düşkün oldukları şey özgürlükleridir.Ama deneyimsiz ve hevesleri ön planda olmaları nedeniyle çok özgür bırakılmalalrı da doğru değildir,çok fazla sıkılmaları da.Çok özgür kalır iseler yanlış arkadaşlar,yanlış alışkanlıklar gibi sonrasında önemli bedelleri olabilecek yanlışlar da yapabilirler.Çok sıkılırsalar da tepki olarak normalde yapmayacakları yanlışlara yönelebilirler.Bu nedenle anne ve babaların bu dönemde izleyecekleri en doğru ebeveyn tutumu dengeleyicilik olmalıdır.
Ergenlerle iletişim noktasında biz kültürel özelliklerimiz gereği pek başarılı bir toplum değilizdir.Aslında kız çocuklarını annelerin,erkek çocuklarını babaların ergenliğe hazırlaması ve bilgilendirmesi gerekir.Ama bazı konuları konuşmayı ayıp saydığımızdan bunu doğru bir şekilde yapabildiğimizi söyleyemeyiz.Ülkemizde ergenlik dönemi aynı zamanda akademik eğitimin çok önemli süreçlerinin de yaşandığı bir evreye denk gelir.Genellikle ilgi ve motivasyondaki bölünmeler nedeniyle ergenlik döneminde okul başarısında kısmi bir düşüş görülür.Bu aslında dönemin sıkıntılılığının eğitime doğal bir yansımasıdır.Bu durumda ailelerin evlatlarına suçlayıcı yaklaşmamaları ve toparlayıcı olmaları önemlidir.Ergenlerle iletişimde aileler lütfen nasihat dilini kulanmasınlar.çünkü gençler nasihatten hiç hoşlanmıyor.Daha çok "sen böyle yapmışsın ama şöyle de olabilirdi,düşünürsen doğrusunu bulacağına inanıyorum" diyerek genci refüze etmemeyi ve onu düşünmeye ve son kararı kendisi vermeye sevketmeyi tercih etmeliyiz.Çünkü nasihat diliyle en doğruları bile dile getirseniz genç buna annem veya babam bana kendi doğrularını aşılamaya çalışıyor gözüyle bakacaktır.Ve önerilenin gidip tam tersini yapacaktır.Bu nedenle akıl veren bir konumda ergenle iletişim kurmak oldukça tehlikelidir.
Ailelerin bir diğer dikkatli olmaları gereken konu karşı cinsle evlatlarının ilişkileridir.Normal sağlıklı bir insanın ergen olup da karşı cinse ilgi duymaması mümkün değildir.karşı cinse ilgi duyulmuyorsa ortada bir sorun demektir.Bu nedenle evlatlarınızın karşı cinse yönelimlerini engellemeye değil ölçülendirmeye çalışmanız en doğrusu olacaktır.Zaten insanların yasaklara mehilli oldukları da hepimizin malumudur.
Ergenle iletişimde ailelere düşen iletişimin merkezine kendi doğrularını değil,evlatlarını ve onların sorunlarını koymalarıdır.Çözüm arar iken de ebeveynler kendi doğrularıyla değil evlatlarının beklentileriyle toplumsal doğruları dengeli bir şekilde bir araya getirerek öneride bulunmaldır.Çünkü gençler kendilerine tavsiye edilende kendilerinden hiç bir şey bulamazsa onu sahiplenmeyecektir.Bu nedenle her kuşağın ayrı ergenlik dönemi dinamikleri ile bu dönemi yaşadığını,kendi dönemimizin geçmişte kaldığını ve çözümün de güncel kültür içerisinde aranması gerektiğini lütfen unutmayalım.Sevgiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ebeveyn Ergen İletişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Ergen-Ebeveyn Çatışması Psk.Namık ACAR
► Ergen-Ebeveyn Çatışmaları Psk.Melek SARIÇİÇEK
► Erkek ve Kadının Etkin İletişimi Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Sağlıklı İletişimi Neler Engeller? Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ebeveyn Ergen İletişimi' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu ÇOK OKUNUYOR Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► İlişkilerde Uyum Sağlayıcı Esneklik ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Evlilik Öncesi Desteği ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Çözüm Odaklı Olma Şubat 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:33
Top