2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocukluk Dönemi Korku ve Kaygıları
MAKALE #15302 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Aslı DENİZ | Yayın Eylül 2015 | 4,260 Okuyucu
Çocukluktan yetişkinliğe kadar herkes bir şekilde kaygı ya da korku yaşamıştır. Kaygının kendisi çok da tercih edilen kişinin kendini iyi hissetmesine yarayan bir durum değildir. Ancak, özellikle çocuklarda bu tür duygular normaldir ve gereklidir. Çünkü kaygı ve korku duyguları çocukları ani ve olumsuz durumlarla başa çıkma konusunda güçlendirir.


Bir çok korku ve kaygı normaldir.
Kaygı stresin bir başka şeklidir ve fiziksel, duygusal gibi farklı şekillerde deneyimlenebilir ve vücudun herhangi bir tehlikeye karşı vermiş olduğu cevaptır. Kandaki adrenalin seviyesi yükselir ve “uzaklaş” ya da “karşı koy” diyebileceğimiz iki farklı davranış için bizi hazırlar. Bu durum gerçek bir tehlike söz konusu olduğunda ortaya çıktığı gibi, gerçekte tehlike oluşturmayan durumlarda da karşımıza çıkabilir. Burada önemli nokta, ortada tehlike oluşturmayan bir durum olmasa da yaşanan duygu gerçektir.
Çocuklarda zaman zaman önemli bir sınava gireceleri zaman, ya da okula geç kaldıklarında, ya da sınava çalışmadıklarından kaygılı hissedebilir. Bunlar normal kaygılardır çünkü kişiyi çözüm bulması konusunda yönlendirir; derse geç kalırsam ne olur, sınavdan düşük alırsam ne olur, ne yapmalıyım vb.
Fakat burada kaygının normal düzeyde olup olamdığını belirleyen şey bizi ne düzeyde etkilediğidir. Örneğin bir çocuk sınava çalışmasına rağmen, sürekli başarısız olmaktan korkuyor, istahı kesiliyor, mide ağrıları yaşıyor,sınavda panik oluyor ve soruları okumakta güçlük çekiyorsa, bu kişinin günlük yaşam işlevlerini olumsuz etkilediği ve aksattığı için normal bir kaygı olarak tanımlanamanaz ve profesyonel bir yardım gerektirir.
Kaygı bozukluğu nedir? Gündelik kaygıdan farkı nedir?
Kaygı bozukluklarının farklı semptomları ve türleri vardır. Fakat hepsinede ortak olan şey; sürekli olması, Çok yoğun olması ve kişinin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilemesi ve aksatması.
Kaygı bozukluklarının semptomları birden bire de ya da zaman içerisinde artarak ortaya çıkabilir. Yetişkinler kaygılarının nedenlerini tanımlayabilirken , kaygı bozukluğu olan çocuklar çoğu zaman neden kaygılı hissetiklerini anlayamazlar.
Çocuklarda görülebilen kaygı bozuklukları
Yaygın kaygı bozukluğu
Bu durumdaki çocuklar genel olarka birçok şeyle ilgili kaygı duyabilirler; okulla ilgili, sağlık, kendi güvenliği ya da aile üyelerinin güvende olma durumu, gelecek vb. Her zaman olabilecek en kötü sonuçları düşünürler. Kaygıya eşlik eden başağrısı, karın ağrısı, kas ağrısı ve yogunluk gibi fiziksel yakınmaları da olabilir. Kendilerini yoğun baskı altında hissederler bu nedenle bazı aktivitelerden kaçınmaya çalışabilirler.
Obsesif Kompulsif bozukluk
Obsesyonlar terarlayan düşüncelerdir (örneğin bir çocuğun annesinin yanından ayrıldığında annnesine kötü bir şey olacağını düşünmesi bu nedenle annenin yanından ayrılma konusunda yoğun direnç göstermesi, annenin yanından ayrılmak zorunda kaldığından sürekli bu düşünceyle boğuşarak fiziksel ve duygusal kaygı tepkilerinde bulunması), Kompülsüyonlar,tekrarlayan davranışlardır (bir çocuğun bütün tşörtlerini aynı yöne bakacak şekilde sıralaması, bütün nesnelerin simetrik durması konusunda düzenlemesi vb)
Fobiler
Belirli durum ya da şeylere ilişkin yoğun ve aşırı kaygı duyma. Örneğin karanlıkta kaldığında çığlık çığlığa bağırarak ağlama krizleri yaşayan bir çocuk.
Sosyal Kaygı
Toplum içine çıkmaktan aşırı huzursuz olma, kaygılanma ve kaçınma; toplum içinde konuşamama. Çocuklarda bu bazen Seçici Mutizm(Seçici konuşmazlık: Tanıdığı kişiler dışında hiçbir şekilde tanımdıkları kişilerle konuşmama) olarak da gözlemlenebilir.
Panik Atak
Bu anksiyete türünde kaygı yaratacak görünür bir neden yoktur. Panik atak süresine çocuklar bir takım ani ve yoğun fisiksel semptomlar gösterirler; hızlı kalp atışı, kesik kesik nefes alıp verme, nefes almada güçlük, titreme, karıncalanma, uyuşma vb.
Postravmatik stres bozukluğu
Bu kaygı bozukluğu travmatik bir olayın ardından oluşabilir. Tekrarlayan kabuslar, korkular, travmatik olaydan kaçınma, Dönem dönem travmatik olaya ilişkin ayrıntıları hatırlama, gözünün önüne gelmesi vb. şekilde semptomlar sergilerler.

Kaygı bozukluklarının nedenleri nelerdir?
Uzmanlar tam olarak neyin neden olduğunu bilmiyorlar. Genetik yatkınlk, beyin hasraları, stresli yaşam olayları ya da öğrenilmiş davranışlar gibi bir çok farklı nedeni olabilir.
Örneğin aile üyelerinden birinde kaygı bozukluğu varsa, çocuklardan birinde de kaygı bozukluğu gözlenme ihtimali yüksektir. Ancak bu ailesinde kaygı bozukluğu olan kişinin kendisinde de muhakak kaygı bozukluğu olacağı anlamına gelmez, sadece risk altında olduğunu gösterir.
Çocukluk döneminde yaşanan bazı tramalar ya da olumsuz yaşam olayları ileride bazı kaygı bozukluklarına neden oalbilir. Örneğin küçükken bir ebevynin kaybı ya da anne babanın sorunlu bir boşanma süreci gibi. Yine çocukluk dönemide yaşanan bir taciz olayı da ileki yaşta kaygı bozukluklarını tetikleyebilir.
Örneğin kaygılı ve korkuları olan ebeveynler çocuklarının dünyayı tehlikeli bir yer olarak öğrenmelerine neden olurlar. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk dünyada hep kötü şeyleroalcağına ilişkin düşünceler geliştirerek kaygı bozukluğu yaşayabilir.


Çocuğunuzda yukarıda bahsedilen durumlara ilişkin gözlemleriniz olduğunda lütfen bir ruh sağlığı çalışanına başvurunuz.

Bu bölümden sonraki bilgiler çocuğunuzda gözlemyebileceğiniz gelişimsel kaygılar ve normal düzeydeki kaygılara ilişkin öneriler ve bilgiler içermektedir.
Korku ve Kaygılar çocukların gelişimlerine göre değişiklik gösterir:
-Bebekler tanımadıkları kişilerle karşılaştıklarında kaygılanırlar ve ebeveynlerine sıkıca sarılırlar.
-10- 18 aylık çocuklar anne baba uzaklaştığında kaygılanırlar.
-4- 6 yaş arası çocuklar gerçekte var olmayan şeylerden korkarlar. (Canavarlar, hayaletler vb.)
-7-12 yaş arası çocuklar gerçek durumlarla ilgili korkuları vardır. Örneğin hasta olma, bedensel bir acı çekme
-Okul Fobisi: Okula başlama döneminde çocukların bir kısmı okula başlama konusunda kaygılanır.
-Ya da 8 yaş civarında özellikle “8. yıl kaygısı” olarak da adlandırılan ölüm korkusu oluşabilir.
Çocuklar büyürken bir korku kaybolurken bir diğeri başlar. Örneğin 5 yaşındaki bir çocuk hayaletlerden korkarken bir süre sonra hayalet hikayelerinden keyif almaya başlayabilir.
Çocuğunuz Kaygı Yaşadığında:
-Size yapışır, dürtüseldir, dikkati dağılmıştır
-Sinirli tavırları vardır, geçici seğirmeler olur.
-Uykuya geçme ile ilgili sorun yaşarlar
-Elleri terler
-Nefesleri ve kalp atışları hızlanır
-Mide bulantısı, kusma
-Baş ağrısı
-Karın ağrısı
Çocuğunuzun korkusu ve davranışı yukarıda bahsedilen bulunduğu gelişim dönemi ile ilgili mi?
Yanıtınız evetse, bunlar ciddi bir sorun haline gelmeden, doğru tutumlarla çözülecektir.
Çocuğunuz gösterdiği semptomlar neler, ve çocuğunuzun kişisel, sosyal ve akademik fonksiyonlarını nasıl etkiliyor?
Eğer semptomlar çocuğunuzun rutin aktiviteleri içerisinde yol açtığı zorluklar gözlenebiliyor ve anlaşılabiliyorsa, neden olan stres faktörlerini kontrol altına alarak destekleyebilirsiniz.
Eğer korkular mevcut durumla (gerçekte var olan) ilgili değilse, bu ciddi bir sorunun habercisi olabilir mi?
Eğer çocuğun korkusu stres durumu ile orantısı büyüklükteyse, bu uzman yardımına ihtiyaç olduğu anlamına gelebilir. Böyle bir durumda lütfen bir psikolojik danışman, psikolog ya da psikiyatristden yardım alınız.
Çocuklarınız korku ve kaygılarında yardımcı olmak için:
-Alay etmeyin
-Küçümsemeyin
-Unutmayın yaşadığı korku/kaygı gerçek
-Kasıtlı olarak korkusu ile yüzleştirmeyin (Ör, köpek korkusu)
-Açıklama yapın
-Korkusunu derecelendirmeyi öğretin (Örneğin bir bar grafiği gösterip 1-10 arasında derecelendirip korkusunun kaç puan olduğunu sorabilir, bu durumu farklı ortamlar için birkaç kez tekrarlabilirsiniz. Böylece korkusunun en yoğun yaşadığı ortmları ve yaşadığı korkunun yoğunluğunu anlayabilrsiniz.
-Güven verin (Burdayım yanındayım, anlıyorum çok kaygılısın ama hepsi geçecek vb.)
-Baş etme mekanizmalarını öğretin (güvenli yerini hayal etme, adım adım korkulu nesneye yaklaşma ve güvenli yere dönme, olumlu telkin cümleleri kullanmayı öğretme “başarabilirim, yapabilirim vb.” )

Tüm bu yöntemlere rağmen başarılı olamıyorsanız lütfen bir ruh sağlığı uzmanına başvurun.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocukluk Dönemi Korku ve Kaygıları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Aslı DENİZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Aslı DENİZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aslı DENİZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Aslı DENİZ
Bursa (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Aslı DENİZ'in Makaleleri
► Çocukluk Dönemi Depresyonları Psk.Cenya KATALAN
► Çocukluk Dönemi Korkuları Psk.Dnş.Tuğba ŞENDİR
► Erken Çocukluk Dönemi ve Oyun Psk.Dnş.Hatice ŞEN
► Çocukluk Dönemi Ruhsal Bozuklukları Psk.Dnş.Azize Gül OZAN
► Çocukluk Dönemi Ruhsal Sorunları Psk.Kamil ERTEKİN
► Çocukluk ve Ergenlik Dönemi Sorunları Dr.Psk.Melis DEMİRCİOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocukluk Dönemi Korku ve Kaygıları' başlığıyla benzeşen toplam 36 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Boşanma ve Çocuk Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:48
Top