2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Anne-Çocuk Bağlanma İlişkisi
MAKALE #14990 © Yazan Uzm.Psk.Bahar ERDEN | Yayın Haziran 2015 | 4,725 Okuyucu
Bağlanma, çocuk ile çocuğa birincil derece bakım veren kişi(genellikle anne) arasında bebekliğin ilk üç yılında kurulan güçlü ve derin ilişki biçimi sürecidir. Annenin, bebeğinin fizyolojik ihtiyaçlarına zamanında ve istikrarlı bir şekilde cevap vermesi (yeme-içme, temel bakım, ağlamalarına cevap verme, ağrılarını anlayabilme), bebek ile yoğun tensel temas kurması, birlikte geçirilen zamanın uzunluğu ve kalitesi ile harekete geçer. Anne ile kurulan yakın bağ çocuğa güven ve korunma duygusu sağlar. Kurulan yakınlık ve bağ, bebek büyüdükçe ve çevresini keşfetmeye başladıkça güvenli bir liman görevi görür ve bu da düşünsel ve sosyal gelişim için önemlidir. Çocuk sadece annesine değil, herkese güven duyabileceği algısını geliştirir ve kurulan bağlanma biçimi çocuğun gelecekteki tüm duygusal ilişkileri için de model olur. Duygularını ve dürtülerini etkili bir şekilde yönetmekte en önemli etken olan duygularını düzenlemeyi de geliştirir. Yetkinlik, öz-değer, bağımlı ve özerk olmak arasında denge duygusunu da içeren bir kimlik oluşumu için temel yaratır. Stres ve travmaya karşı bir savunma geliştirir.
Çocuk ile annesi arasındaki bu bağlanma ilişkisinin başarısız olmasına sebep olan ise annenin çocuk için ulaşılmaz olması(fiziksel, duygusal ve/veya psikolojik olarak), çocuğun ihtiyaçlarını zamanında karşılayamaması ve duygularını anlayamamasıdır. Bağlanma ilişkisi kurmada başarısız olmanın, ilişki problemleri, kronik hastalıklarla baş etme, okul başarısı gibi çocuğun gelişimini olumsuz etkilediği yönünde birçok araştırma vardır. Ayrıca araştırmalar duygusal yakınlığın beyin gelişimini de etkilediğini göstermektedir.

Yapılan araştırmalar anne ve bebek arasındaki farklı bağlanma stilleri geliştiğini ve bu bağlanma stillerinin ileride eşler ve çiftler arasında yaşanan birçok problemin de temelini oluşturduğunu göstermektedir. Bu bağlanma stilleri: Güvenli, kaygılı/kararsız, kaçınan bağlanma türleri olarak bilinir.

Güvenli bağlanma geliştirmiş bebeklerin anneleri fiziksel ve duygusal olarak kolay ulaşılabilirdir, bebeğin ihtiyaçlarına karşı hassas ve hızlı cevap verirler. Çocukların günlük ayrılıklara tepkileri sıkıntılı olabilse de annenin geri dönüşünü olumlu karşılarlar. Annelerinin talimatlarına uyumludurlar. Anneleri ise bebeklerinin yakınlık ihtiyacına ve yardım çağrılarına cevap vermeye daha duyarlıdır. Kendileri de güvenli bağlanmaya sahip anneler çocuklarını ayrılığa daha dikkatli biçimde hazırlar, çocukları ile daha çok ilgilenir ve onlara kavuştuklarında da çocuklarına yakın olmaya özen gösterirler. Çocukların davranışlarını ve duygusal durumlarını daha doğru yorumlamakta ve onlara daha şefkat ve saygı ile yaklaşmaktadırlar. Çocuk ile anne arasındaki güvenli bağlanma duygusal sağlığın bir belirleyicisidir. Çocuğun ilerleyen yaşamında tatmin edici ilişkiler kurma kapasitesine zemin oluşturur.

Kaygılı/Kararsız bağlanma geliştirmiş bebeklerinanneleri tutarsız ve son derece tetikte olurlar. Çocuğuna karşı fazla talepkardır, yardım çağrılarına daha az cevap verirler (Ağlama tepkilerine geç yanıt, kucağa aldığı bebeğine daha az şefkat gibi). Anneden ayrılıkları daha az protesto ederler ve ağlayarak karşılarlar. Annelerinin kucağa almasına daha az olumlu tepki, kucaktan yere indirmeye ise daha şiddetli tepki gösterirler. Annelerin yönergelerine genelde öfkeli ve daha az uyumlu yaklaşırlar. Annesi ortamda kendisini bırakıp gittiğinde onun ulaşılabilir olması ile ilgili güvensizliği olduğundan yabancı ortamda anneye yakın olma çabası vardır. Ayrıldığında ise, anne açıkça ulaşılabilir olmadığı için ayrılıklar yoğun bir endişe yaratır. Annesi döndüğünde ise hem anne ile yakın temas kurmak isterler, hem de onu bıraktığı ve istediği anda yanında olmadığı için kızgınlık duyarlar. Bu durum da sakinleştirilmelerini zorlaştırır. Anneler, çocuklarının kendilerinden bağımsız olma girişimlerine müdahale ederler. Çocuğa onay vermeme ve endişe ifadeleri ile daha çok meşgul olmaları çocukların etrafı keşfetme eğilimlerini azalttığı gözlemlenmektedir. Anneler ayrılık sırasında çok kaygılıdır ve çocuklarından ayrılmakta zorluk yaşarlar. Çocuğu da ayrılığa hazırlama da onlara yardımcı olmayan tutum gösterdiklerinden çocuklar ayrılık sırasında fazla kaygı yaşar. Anneler çocuklarına ergenlikte de da aynı davranmaya devam ettiklerinden daha geç ayrılan çocuklardır.

Kaçınan bağlanma geliştirmiş bebeklerin ebeveynlerinin ihmalkar olduğunu ve ihtiyaç halinde çocuklarının yanında olmadıklarını görürüz. Genellikle kabullenici değil reddedici, eleştirel ebeveynlerdir. Bağlanma ihtiyaçlarını minimize ederler. Çocuklarına ve dışarıya karşı da soğuk ve mesafelidirler. Yakınlık ve duygusallık, duygulara odaklanma olmadığından sonuç ve görev odaklı ebeveynlerdir. Başkalarından yardım almak ya da istemek büyük bir risktir. Çocukları ayrılmaya tepki gösterirler. Tanımadıkları ortamlarda ayrılmaya karşı ilgisiz görünürler, anne ile tekrar bir araya geldiklerinde ona yakın olmak için çaba harcamaz ve anneyi görmezden gelirler. Anne de çocuk ile yakınlık kurmaya çalışsa da bunu sürdürmek için çok az çaba harcar. Çocuk annesini reddedici, ilgisiz ve duyarsız, fiziksel ya da sözel olarak varlık göstermeyen, bedensel yakınlık kurma ihtiyacını geri çeviren olarak algılar. Annelerin, gün içinde çocuklarından ayrılmakla ilgili herhangi bir zorluk yaşamadıkları, ancak güvenli anneler gibi çocuklarını ayrılığa hazırlama eğiliminde olmadıklarını görürürüz. Yeniden bir araya geldiklerinde ise fiziksel olarak uzak dururlar.

Bebeklik döneminde oluşmaya başlayıp çocukluk döneminde gelişen bağlanma biçimleri genellikle yaşam boyu pek değişmez. Evlilik ve çift ilişkimize nasıl yansıdığı ise oldukça şaşırtıcı ve farkındalık yaratıcıdır. Bir sonraki yazımda paylaşmak dileği ile…
Bahar Erden
Uzman Psikolog/Evlilik ve Aile Terapisti İçmeler Mah.306 Sok. No.3/3
İçmeler-Marmaris
Tel: 0530 640 29 70

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Anne-Çocuk Bağlanma İlişkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Bahar ERDEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Bahar ERDEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Bahar ERDEN Fotoğraf
Uzm.Psk.Bahar ERDEN
Muğla (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi56 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Bahar ERDEN'in Yazıları
► Anne Çocuk ve Bağlanma Sorunları Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Anne-Baba ve Çocuk İlişkisi Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Anne Baba İlişkisi ve Çocuk Psk.Merve TUNAY DÜNYA
► Başarılı Anne-Baba-Çocuk İlişkisi Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Başarılı Anne Baba Çocuk İlişkisi Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
► Bağlanma ve Çift İlişkisi Psk.Müge ADALI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Anne-Çocuk Bağlanma İlişkisi' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Paranoid Kişilik Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2023
► Beş Sevgi Dili Temmuz 2023
► Yetişkinlikte Bağlanma Mayıs 2016
► Sınav Kaygısı Mayıs 2016
► Kendini Gerçekleştirme Ağustos 2015
◊ Depresyon Temmuz 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:39
Top