2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Liderlik ve Narsisizm
MAKALE #14802 © Yazan Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ | Yayın Mayıs 2015 | 6,605 Okuyucu
LİDERLİK VE NARSİSİZM

İsrailli tarihçi Yehoshua Arieli’nin kendisine yönelttiği “Liderlerin kişilikleri dünya tarihinde önemli midir?” sorusuna “Tarihi liderler değil, milletler yapar” yanıtını veren İsrail’in en önemli lideri David Ben Gurion buna bir örnektir.

Liderin rolü nedir? Liderliğin sınırları nereye kadardır? Başarı liderin mi yoksa yönettiği kurum, kuruluş, topluluğun başarısı mıdır? Bir lider için başarılı olmak ne demektir? Liderin başarısı diğer bireyleri etkileme gücünde mi, yönetebilme yetisinde mi, yoksa uyguladığı politikaları dayatmasında mıdır? Lider demokrat mıdır? Diktatör müdür?
Liderler toplum yapısını yaratır; inşa eder, hedefler belirler ve bu hedefler toplum/kurumun değer ve ihtiyaçları ile kendi dehasının yaratıcılığıyla birleşerek yeni ve eşsiz bir yapı oluşturmaktır diyebiliriz. Lider, harekete geçiren ve bu hareket doğrultusunda topluluğun diğer üyelerinin de onayladığı ve arzuladığı değişime doğru yöneltendir. Lider sorumluluk, cesaret, risk alabilme ve aldığı riskle birlikte bu riskin sonucunda zararı en aza indirebilendir. Lider bazı zaman regülatör, bazı zaman motivatör, bazı zamanda inhibitördür. Ve bu üç özelliği zamanında yapabilen ve bunun gerçekleşmesinde kitleleri, topluluğu ikna edebilme gücüne sahip olandır.
Lider, liderlik, yönetim, güç ve yetki, narsisizm, liderin özellikleri, liderin kendilik ve sosyal farkındalığı, yönetici liderlik gibi kavramlar birbirleriyle son derece entegre fakat bazı noktalarda ise birbirinden ayrışmış durumdadır.

Liderlerin en büyük özelliklerinden bir tanesi de cesaret ve atılımcı karakterlerinin olmasıdır. Bu yetenek, her toplumda alkışlanıp kişinin yapmak istediği ama yapamadığı bir özellik olmasından dolayı toplumun iç dünyalarına giden en büyük kavşak rolünü oynamaktadır. Atılımcı olmak risk almak, riskler karşısında manevra yapabilme becerisine sahip olabilmek ve bu manevra esnasında zararı en aza indirmek ve bunu yaparken de kurum, kuruluş ve topluma rağmen yapabiliyor olmaktır. Cesaret zaman zaman tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Cesaret ve atılım bazen var olan sisteme karşı bir hamleyi gerektirir. Sistemi değiştirmek ya da var olanı yapıyı baştan inşa etmenin ilk aşamasında, değiştirilmeye çalışılan sistem de kırılmalar yaşandıkça bunun ortaya çıkardığı gürültüyü göğüsleyebilmek ve bu gürültüye rağmen yeni ve yaratıcı stratejilerle yola devam etmek zor ve yorucudur. Lider olmak zaman zaman muhalif olanla baş etmeye çalışırken, muhalif olana rağmen sistemi inşa etmeyi gerektirir. Yani insan faktörünün değişime, gelişime gösterdiği direnci düşünürsek liderlik insan yönetimi konusunda başarılı olmayı ve hatta bu konudaki yaratıcılığı gerektirir. Bu yüzdendir ki, liderin iletişim gücü, sosyal becerisi, kendinin farkında olması ve kendisini tanıması ve sonuç olarak ruhsal durumu, kendisine ve diğerlerine ulaşabilme, onları ve kendisini anlayabilme yetenekleri çok önemlidir.

Liderlerin olmazsa olmazlarından biri de hitabet ve ikna güçleridir. Farklılıkları yönetme gücü ve kendi gördüğü gerçekliği anlatmak ötekilere bunu kabullendirmek liderin en önemli vasıflarındandır. Aktarabilmek ve bu aktarılanları ötekilerin içselleştirmesini sağlamak ve bu doğrultuda hareket ettirebilme yetisi liderin özelliğidir.

Bu noktaya kadar patolojik narsisistik kişilik bozukluğu olmayan sadece narsisistik özellikler taşıyan liderden söz ettik. Her ne kadar liderlikle narsisizm belli noktalarda taban tabana zıt olsa da narsisizm bazen liderin giysisi gibidir. Narsist kişi savunduğu fikrin kabul görmeyeceğini bilir ve dolayısı ile çok fazla bunun için mücadele etmezfakat buna kendisi inanmıştır. Bundan sonraki izlenecek yol, artık kendisini tatmin etmek için uğraşmak olduğunu bilir. Narsist kişiliklerde eğer liderlik vasfı da var ise o zaman daha potansiyel güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Her narsist lider değildir ama her lider narsisistik özelliklere sahiptir.

NARSİSİZM KAVRAMI


Narsisizm kavramının, sözcük olarak araştırıldığında; kişinin kendi vücuduna karşı cinsel haz duyması(Özaydın 1984:322);kendine aşık olma, kişide cinsel hazzın kendi vücuduna yönelik oluşu ile belirgin, cinsel sapıklık hali(Kocatürk,1984:487) anlamına geldiği görülmüştür. Bu kavramın kökeninin Yunan mitolojisinden çıktığı görülmektedir. Yunan efsanesine göre Narcissus, bir göl kenarında kendi yansımasına aşık olan genç bir erkektir ve bu görüntüye sarılmaya çalışırken boğulur(İlkay,2002:47). Narsisizm kelimesi buradan çıkmış, kişinin kendi vücuduna cinsel arzu ve heyecan duyması olarak tanımlanmıştır(Dorland 1986: 983). Narsisizmin en önemli özelliği; self’in (dış dünyada var olan diğer nesnelerden ayrı olarak yaşanan, algılanan ruhsal ve fiziksel, bütün bir bireyi kapsar-benlik) abartılı bir biçimde öne çıkarılması ve başkalarına duyulan ilginin azalmasıdır. Narsisizm patolojik(hastalık) ve normal narsisizm olarak ele alınır. Her insanın narsisistik ihtiyaçları söz konusudur. Fakat patolojik narsisizmde benliğe duyulan ilgi ve verilen önemin derecesi yükseldikçe psikolojik ve psikiyatrik tedavinin gerekliliği artar ve kişinin kendilik uyumu ve kişilerarası ilişkileri bozulmaya başlar ve ciddi ve bir uyum sorunu meydana gelir. Otto Kernberg patolojik narsisizmin temelinde; kişinin kendisini abartılı bir biçimde sevmesinden ziyade kendisinden yoğun bir biçimde nefret etmenin yattığını belirtir. Van der Waals da narsisistik kişilerin gerçekte, sadece kendilerini seven değil, başkalarını sevmedikleri gibi kendilerini de sevmeyen kişiler olarak tanımlamışlardır(Evren,1997:8). Narsisistik kişiler politikacılar- sanatçılar, akademik alandaki liderler olarak karşımıza çıkabilir. Üretici ve yaratıcı bir görünüm sergileyen bu yapıdaki kişilikler aslında yapay, derinlikten uzak ve özensiz oldukları görülmektedir(Evren, 1997:8).


B. NARSİSİZMİN TARİHÇESİ VE İLGİLİ ÇALIŞMALAR


Psikoloji literatürüne 1898 yılında Havelock Ellis in ‘’Narcissus-like’’ deyimini kullanmasıyla başlayan narsisizm; cinsel heyecanlardaki kendini beğenme hali içinde yitip gitme ve neredeyse bütünüyle bu halle meşgul olma eğilimine işaret etmekteydi. Kısa bir süre sonra Nacke, Ellis in makalesinin almanca özetini yazdı ve bu özet içinde, kişinin kendi bedenine cinsel bir nesneymiş gibi davrandığı, cinsel sapkınlığa işaret eden ‘’ Narcissismus’’ terimini kullandı. Nacke nin narsisizme dair bu göndermesi Freud un dikkatinden kaçmadı(Kızıltan, 2000:3). Ve narsisizm terimi Sadger sayesinde psikoanalitik lügate girmiştir.(Evren,1997:13).


Narsisizm kavramı Freud üzerinde bir etki bırakmış ve ilk kez 1910 yılında, Cinsellik Üzerine Üç Deneme Freud bu terimi dipnot olarak kullanmış ve dört yıl sonra psikoanalitik teoriye büyük katkısı olan ‘’ On Narsisizm: An Introduction’’ yazısını yayımlamıştır. Bu yazıda Freud, narsisizmi; cinsel gelişimin bir dönemi olarak ele almıştır. Bir kişilik tip olarak ise ilk kez 1931 yılında söz ettiği görülmektedir. Fakat Freud un narsisist karakteri libidinal bir tip(1931) olarak sınıflandırma çabası, Otto Fenichel in(1945) bahsettiği nedenlerden dolayı kabul görmemiştir. Freud bu kişilerin libidinal(cinsel içgüdü- cinsel enerjinin dinamik belirtisi) tipler olduğuna, temel ilgilerinin kendilerini korumaya yönelik olduğuna ve liderlik rolünü sütlenmeye yatkın olduklarını belirtmiştir.(Freud, 1961:215).Patolojik narsisistik karakterlerin tanımlamasını ilk kez E. Jones yayımlamıştır. Van der Waals(1965),’’patolojik narsisizm’’ konusunu, ciddi narsisizmin, yalnızca gelişimin ilk narsisist safhalarına bir saplanmayı ve anne sevgisine doğru normal gelişimin olmayışını yansıtmadığını,patolojik kendini sevme bimimleri ve patolojik nesne sevgisi biçimlerinin aynı anda gelişmesi ile karakterize olduğunu belirterek açıklığa kavuşturmuştur. Van der Waals’e göre, normal narsisizm normal nesne ilişkileriyle, patolojik narsisim ise patolojik nesne ilişkileri ile aynı anda gelişir.


Jacobson(1964) a göre, bir bireyin gelişimin ilk safhalarında kendilik ve nesne imgeleri birbirinden ayrılır ve böylece gerçekliği değerlendirme yetisi gelişir ve ben sınırları oluşur.Fkat narsistik kişiliklerde ise önemli erken nesnelerle ilşkilerde meydana gelen ciddi engellemelerle kendilik ve nesne imgeleri birbirinden yarılacağına tehlikeli bir biçimde yeniden birleşir; bu durum ise bireyin dış nesneye ihtiyaç duyma ile ondan korkma arasındaki çatışmadan kaçmasına olanak sağlayan bir meknizma oluşturur. Ve bunun neticesinde benlik sınırları ortadan kaybolur, gerçekliği değerlendirme yetisi bozulur ve psikotik (gereçekliği kaybetme –gerçekliği test etme yetisinin bozulması) gerileme söz konusu olmaya başlar.


Karl Abraham,(1908), ‘’The psycho-sexual differences between hysteria and dementia praecox, ’’, Herbert Alexandar Rosenfeld, (1964), ‘’On the psychopathology of narcicizm:A clinical approach’’, Wilhelm Reich,(1972),’’Character Analysis’’,Christine Olden (1946), ‘’Headline Intelligence Psychoanal. Study Child’’, Nemiah JC ‘’ Foundations of Psycpathology’’ ve Tartakoff, H. H,(1966), ‘’The normal personality in our culture and the Nobel Prize complex’’ kavramın gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır. Kohut H (1971) ‘’The Analysis of the Self’’ ve Otto Kernberg, (1970),’’ A Psychoanalytic Classification of Character Pathology’’ ise günümüzün narsisizm kavramı ile ilgili en önemli katkıları yapan bilim adamlarıdır. Kohut un üzerinde çalıştığı kişilikler; boşluk duygusu, depresyon ve ilişki sorunları gösteren meslek sahibi insanlardır. Kernberg ise hastaneye yatırılacak düzeyde ve şiddette işlev bozukluğuna sahip, daha saldırgan ve kibirli olanların üzerinde çalışmıştır. Bu anlamda Kernberg ün psikoloji ve psikiyatri literatürüne patolojik narsisizm ile ilgisi katkısı daha fazla olmuştur.


C.NARSİSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU


Narsisistik kişilik bozukluğu psikanalizin son 30 yılda, yoğun olarak ilgilendiği en önemli çalışma konularından biridir. Klinik psikolojinin narsistik bozukluklara ilgisi neticesinde Amerika Psikiyatri Birliği(Amerikan Psychiatric Association-APA) narsisizm kavramını tanısal sınıflandırmasına dahil etmiştir.

APA’ nın Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Elkitabı’nın(Diagnostic and Statistical Manuel of Mental Disorders-DSM-IV 1994) gözden geçirilmiş versiyonunda narsisistik kişilik şu klinik ölçütler yoluyla tanımlanır.
  • 1. Kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşır (örn. başarılarını ve yeteneklerini abartır, yeterli bir başarı göstermeksizin üstün biri olarak bilinmeyi bekler)
    2. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kafa yorar
    3. “Özel” ve eşi bulunmaz biri olduğuna ve ancak başka özel ya da toplumsal durumu üstün kişilerin (ya da kurumların) kendisini anlayabileceğine ya da ancak onlarla arkadaşlık etmesi gerektiğine inanır
    4. Çok beğenilmek ister
    5. Hak kazandığı duygusu vardır: kendisinin özellikle kayırılacak olduğu bir tedavi biçiminin uygulanacağı beklentileri ya da bu beklentilerine göre uyum gösterme
    6. Kişilerarası ilişkileri kendi çıkarı için kullanır: kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanır
    7. Empati yapamaz: başkalarının duygularını ve gereksinimlerini tanıyıp tanımlama konusunda isteksizdir
    8. Çoğu zaman başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır
    9. Küstah, kendini beğenmiş davranış ya da tutumlar sergiler**
  • Bu kişiler, diğer insanlarla etkileşimlerinde alışılmadık düzeyde kendilerinden söz ederler, başkaları tarafından sevilmeye ve hayranlık duyulmaya büyük bir ihtiyaç duyarlar ve görünüşte garip bir çelişki yaratacak şeklide ,çok yüksek bir kendilik kavramlarının yanı sıra başka insanlardan haddinden fazla takdir alma ihtiyacı içindedirler. Duygusal hayatları sığdır. Başkalarına haset ederler, narsisist destek bekledikleri bazı kişileri idealleştirme(yüceltme),hiçbir şey beklemedikleri kişileri ise (eski ilahları) küçük görme ve onlara tepeden bakma eğilimi gösterirler. Başka insanlarla ilişkilerinde onları bir biçimde sömürüler ve ilişkileri bazen asalak türündendir. Başkalarını suçluluk duygusu duymaksızın kullanmaya hakları olduğunu düşünürler. Narsisist kişilikler, bilinç düzeyinde yoğun güvensizlik ve aşağılık hisleri duyarlar. Zaman zaman bu aşağılık ve güvensizlik hisleri, büyüklenmeci hisler ve tüm güçlü olma fantezileriyle dönüşümlü olarak yaşanır(A.Reich,1953).
    Narsisist kişilikler, kendilerini karakteristik bir şeklide çevrelerinin ahlaki taleplerine uydururlar, çünkü uymadıkları takdirde maruz kalacakları saldırılardan korkarlar ve bu boyun eğme, şan ve hayranlık için ödemeleri gereken bir bedel gibi görünmektedir. Bu tanımlara bakıldığında bu kişiliklerin ideolojik, siyasi bir rotalarının olmadığı sadece varmış gibi göründükleri amaçlarının kendilik yaraları, hasarlarıyla uğraşmalarına yönelik olduğu görülür.
    Aslında içlerinde son derce hassas, tedirgin ve ürkektirler. Bu kişilerdeki cesaret gösterileri sadece tedirginliklerinin bir ürünü olup, çevresel tehdit ve tehlikelere karşı bir savunma içeriği taşır.


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Liderlik ve Narsisizm" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatih SÖNMEZ Fotoğraf
Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi79 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in Yazıları
► Liderlik Psk.Süleyman ÇOKAY
► Liderlik Becerileri Psk.Nalan EYİN
► Liderlik Psikolojisi Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Liderlik ve Lider Davranış Biçimleri Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
► Narsisizm Psk.Serpil YILMAN KAYA
► Narsisizm Psk.Özlem AKKEL
► Çağın Vebası: Narsisizm Psk.Hülya MACİT
► Sevgi, Narsisizm ve Bencillik Psk.Barış Emre GÜNEMRE
► Narsisizm ve Narsisistik Kişilik Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Efendi YAVAŞOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Liderlik ve Narsisizm' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Arzu Dürtü Talep Nesne Temmuz 2023
► Emdr Nedir Şubat 2023
► Algının Kaygısı Ocak 2021
► Evlilik Terapisi Ağustos 2019
► İlışki Danışmanlıgı Ağustos 2019
◊ Evlilikte Kilitlenme Nisan 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:13
Top