Hayır Dediğimde Kendimi Suçlu Hissediyorum…
HAYIR DEDİĞİMDE KENDİMİ SUÇLU HİSSEDİYORUM…
Sağlıklı, mutlu ilişkiler kurmanın püf noktası; alma verme ilişkisini dengeli bir şekilde karşılamaktır. Arkadaşlar, dostluklar, anne – baba- çocuk- kardeşler, karı-koca, şirket- müşteriler, müdürle- ekibi, öğretmenlerle-öğrencileri arasında kısacası tüm ilişkilerde geçerlidir.
‘’ Kişilerarası ilişkileri yürütmede başlıca üç olası yaklaşım vardır:
Birincisi SADECE KENDİNİZİ DİKKATE ALMAK ve ÖTEKİLERİ HİÇE SAYARAK SIRTLARINA BİNMEKTİR.
İkincisi HER ZAMAN KENDİNİZDEN ÖNCE BAŞKALARINA YER VERMEKTİR.
Üçüncü yaklaşım ORTA YOLDUR; BİREY ÖNCE KENDİSİNE YER VERİR VE ÖTEKİLERİ DİKKATE ALIR.’’
Joseph Wolpe
Memnun edicilerin sloganı “HERKES MUTLU mu?”. Memnun ediciler insanların sevgisini kaybetme riskini göze alamazlar. “ÖNEMİ YOK” diyerek kendi önceliklerinden hemen feragat edebilirler.
“Sevilmeyi o kadar çok severim ki sevilmek için neler neler yaparım!”
İLİŞKİLERİNİZİ DENGEDE TUTMANIN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENİN
HAYIR DERSEM;
“Değerli olmak için sevilmeliyim, verici olursam sevilirim
Diğer insanların duygularını incitirim
Terk edilirim ve yapayalnız kalırım
Bir başkasına bağlı olmak güvende hissettirir, nede olsa dünya ürkütücü ve tehlikelerle dolu, tek başıma baş edemem
Bana öfkelenirler
Nasıl hayır diyebilirim? İşyerimde benden başka herkes bir şey veriyor.
Beni cezalandırırlar
Mahcup olurum
Benim kötü ve bencil olduğumu düşünürler
Manevi yaşamım sağlıklı olamaz
Ben bunu yaparsam vicdanım rahat etmez…”
Aşırı sorumluluk duygusu ile kendilerine karşı katı davranan kişiler eleştirel vicdanlarıyla sürekli kendilerini suçlama eğilimindedirler. İçselleştirdikleri eleştirel anne babalarını fark edemeyebilirler.
”Aman çocuğum sorun çıkmasın, diğerleriyle iyi geçin, gerektiğinde alttan al, ailemize laf getirme, idare ediver….”
Suçluluk duygularına teslim olduğumuzda, acımasız bir vicdana boyun eğmekte oluruz. Bu acımasız vicdana karşı gelme korkusu, diğerlerine karşı duramamaya dönüşür. Böylece kötüye “evet” demek ve daha fazla incinme ve öfkelenmeler.
Kötüye hayır diyememek, her alanda kendini gösterir. Yaşamımızda bize kötü gelecekleri reddetmemize engel olduğu gibi, kötü olanı tanımamızı ve algılamamızı da bloke edebilir.
Tehlikeli ve suiistimalci bir ilişki içinde olduğumuzu çok geç fark edebiliriz. Alma verme dengesi bozuk ilişkiler içindeki kişiler, ruhsal ve duygusal radarları bozulmuştur ve ilişkilerindeki zararlardan her seferinde incinen yüreklerini koruyamazlar.
Manevi yaşamı zengin insanlar içerden dışarıya doğru şefkatlidir, dıştan şefkatli ve içten öfkeli değildirler. İncindikçe öfkeleniriz.
Bir bilge kişi “ Herkes senden iyi bahsediyorsa sen gerçek değilsin” der. Eğer insanların tümünü memnun edecek yanıtlar veriyorsanız muhtemelen gerçekleri saptırıyorsunuzdur.
Birisinin geçerli bir sorunu olduğunda dahi, her ne sebeple olursa olsun feragat edemeyeceğimiz bazı zamanlar vardır. Pek çok yetişkinin yaşadığı ikilem kötüye “evet” , iyiye “hayır” demek ve yakınlarımızdakileri incitmemektir.
Vericilikle fedakarlığı karıştırarak diğerlerine yardım ederken kendi ihtiyaçları olduğunda isteyemezler. Ya da yanlış ilişkilere yatırım yaptıkları için reddedilmenin acısını defalarca yaşayabilirler.
İŞİMİZİ YA DA DOSTLARIMIZI RİSKE ATMADAN NASIL HAYIR DİYEBİLİRİZ?
DOĞA kişisel sınırlarımızı kapıları bulunacak şekilde tasarlamıştır.
Güvenilir ilişkilerden zevk alma ve bize zarar veren ilişkilerden uzak durma bağımsızlığımız vardır.
Bu kolay değildir. Ne zaman kendinizi, ne zaman başkaları önceliğimiz olacak?
Eğer başka insanlara sürekli boyun eğip evet dersek ilişkilerimiz pek sağlıklı olamaz.
Eğer sadece kendi duygularımızı dikkate alırsak da sağlıklı ilişkiler kuramayız.
Pratikte uygulayabilmenin güçlükleri vardır. Ne zaman insanların isteklerine ayak uydurup evet demenin, ne zaman da kendi görüşünüzde ısrar edip hayır demenin uygun olduğunu açıklığa kavuşturmak yol gösterici olacaktır. Başarılı ilişkiler kurup sürdürebilmenin anahtarı ihtiyaçları tıpkı adaletin terazisi gibi dengede tutabilmektir.
KARŞILANMAKTA OLAN ve KARŞILANAMAYAN İHTİYAÇLARI belirleyip ayrı ayrı terazinin kefelerine yerleştirin.
Böylece kime özen gösterdiğinizin ve kime göstermediğinizin muhasebesini yapabilirsiniz.
Bencil mi aşırı fedakarlık içerisin de mi olduğunuzu ayrıştırabilirsiniz. Eğer kendi çıkarlarınızı dışlama pahasına diğer kişinin çıkarlarını dikkate aldığınız aşikarsa, o zaman hayır demeniz yerinde olacaktır. Yok eğer son dönemde diğer kişinin istekleri ihmal edilmişse, belki de şimdi evet demenin zamanıdır.
Bencillik; canınızın istediği gibi yaşamak değil, başkalarından sürekli kendi istediğiniz gibi yaşamalarını talep etmek demektir.
Üzerinde düşünmek işi daha da karmaşıklaştırdığında kağıda dökmek her şeyi açıklığa kavuşturabilir. Teraziyi kullanarak, anın baskılarına boyun eğip faturasını ileride ödemek yerine, bilgiye dayalı kararlar alabiliriz.
İSTEKLERİ, KİŞİSEL YA DA MESLEKİ İLİŞKİMİZE ZARAR VERMEDEN NASIL GERİ ÇEVİREBİLİRSİNİZ?
*“BU KONUDA DÜŞÜNMEK İÇİN BİRAZ ZAMANA İHTİYACIM VAR’’ deyin. Eğer baskı altında kaldığınızda evet deyip sonra ‘’ nereden bu işe karıştım? ‘’ diye pişmanlık duyuyorsanız talepler karşısında kendinize zaman kazandırın. Araştırmalara göre acele verilen yanıtlarda sonradan pişman olabileceğiniz sözler verebilirsiniz. Gerçek yaşamda insanın bir gecede kesin kararlı hale gelmesinin kolay değildir.
“Nazik olmak paspas olmak gerektiği anlamına gelmez” Maya Angelou Yıllardır öyle olmuşlarsa, insanların anında paspas olmaktan çıkabileceğini söylemek gerçekçi değildir. Bu ilk adım, sırtınıza ek sorumluluklar yükleyip kendinizi çökertmeden önce iki kez düşünmenize olanak verir.
*HAYIR VE EVET DEYİN söz konusu istemi geri çevirin ve işinize daha çok gelen bir alternatif önerin.
“Kalabalık çalışma ortamlarında işleri hep en meşgul insanlarla verirseniz yapılmasını güvence altına almış olursunuz.”
*HAYIR DEYİN VE SORUNU BAŞKA ARAÇLARLA ÇÖZÜN kendinizin uygun olmadığınızı belirtin ve yerinize iyi iş çıkarabilecek bir başkasını önerin. Siz de, olayın bizzat içinde bulunmasanız bile, uzmanlığınızla destek olup arzu edilen sonuçların üretilmesine yardımcı olabilirsiniz.
*KİBARCA, NAZİK BİR ŞEKİLDE VE SUÇLULUK DUYGUSUNA KAPILMADAN HAYIR DEYİN.
1)Eğer hep veriyor ve hiç almıyorsanız, hiç düşünmeden hayır deme hakkına sahipsinizdir.
‘’ Sana yeni iş kurman için borç para vermeyi çok isterdim, çok başarılı bir iş olacağına eminim. Ne yazık ki aileme karşı sorumluluklarım var ve kendimize oturmak için yeni bir ev alabilmemiz için bu paraya çok ihtiyacımız var.”
2)Israr ederse konuşmayı yapıcı şekilde sürdürmede kullanılacak sözleri uygulayın.
’’Bu işi kurabilmek için benim parama ihtiyacın olduğunu biliyorum fakat 3 aylık ödeme planın sonunda ev fiyatları çok artacağı için ailemin tüm hayallerini yitirmelerine sebep olamam” demeniz, hem karşınızdakinin duygularına saygı gösterdiğinizi hissettirirsiniz, hem de sizin kendi ihtiyaçlarınızı ortaya koyarak kırmadan ifade etmiş olursunuz.
3)Ne kadar az ve öz konuşursanız o kadar ikna edici olursunuz:
‘’ Üzgünüm ama bunu yapmam hiçbir şekilde mümkün değil “ Kararınız için ne kadar çok gerekçe gösterirseniz, o kadar çok özür diliyor gibi görünürsünüz. Saldırgan kişilikler sizin kararsızlığınız olarak algılayacakları bu durumdan yararlanmaya bile kalkışabilirler. Eğer üstelerlerse “Ben kararımı verdim” deyin ve konuyu değiştirin.
NEZAKET SÜREKLİ BOYUN EĞMEK DEMEK DEĞİLDİR …
Talebini reddettiğim kişi bana kızarsa ne olacak? Alçak gönüllü olmak altta kalmak zorunda olmak anlamına gelmez. Nazik olmak, her zaman yol alabilmek için ayak uydurmak zorunda olduğunuz anlamına gelmemelidir.
‘’Bir zaman, para, enerji, ya da destek talebinde her hayır dediğinizde, başka bir şeye evet diyorsunuzdur.’’ Maya Angelou
Bazı insanlar çılgınca herkes için her şey olmaya çabalar, ama sonunda en özen gösterdikleri insanlar için gerçekten önemli olan ne? Zaman ve enerjimiz sınırlı kaynaklardır. Onları önemsiz şeyler için heba etmeyin.
Arkadaşımızın alış verişe çıkma talebini geri çevirirken, isteğini karşılayamayacağımızı söyleyerek dürüst davranmak en doğrusudur. Kendisine yapmamız gereken işleri anlatıp, onunla ancak hafta sonu alışverişe çıkarabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Böylece kendinizi suçlu hissetmekten kurtulabilirsiniz. Çünkü terazi sayesinde isteğini geri çevirmekte haklı olduğunuzu görmüştür.
NE İÇİN ISRAR EDECEĞİNİZİ İYİ BİLİN
‘’Bir şey için dik duramazsanız her şey için yere düşersiniz.’’
Anonim
Karşılamanız gereken ihtiyaçları adil bir dengede tutmaya özen gösterirseniz, evet demeye zorlandığınızda yere serilmek durumunda kalmazsınız.
Eğer ne zaman ve nasıl hayır diyeceğinizi öğrenemezseniz, kendinizi feda etmenizin faturası çok yüksek olacaktır.
‘’Kendimi yitirmem birdenbire olmadı. Yüzüm yıllar içinde giderek silindi. ‘’ Amy Tan
“Kendim için değilsem kim benim için? Sadece kendim içinsem, ben neyim? Şimdi değilse, ne zaman?’’ bu ebedi sözler başkalarına hizmet ederken kendimize hizmet etmenin önemini özetliyor.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
Sağlıklı, mutlu ilişkiler kurmanın püf noktası; alma verme ilişkisini dengeli bir şekilde karşılamaktır. Arkadaşlar, dostluklar, anne – baba- çocuk- kardeşler, karı-koca, şirket- müşteriler, müdürle- ekibi, öğretmenlerle-öğrencileri arasında kısacası tüm ilişkilerde geçerlidir.
‘’ Kişilerarası ilişkileri yürütmede başlıca üç olası yaklaşım vardır:
Birincisi SADECE KENDİNİZİ DİKKATE ALMAK ve ÖTEKİLERİ HİÇE SAYARAK SIRTLARINA BİNMEKTİR.
İkincisi HER ZAMAN KENDİNİZDEN ÖNCE BAŞKALARINA YER VERMEKTİR.
Üçüncü yaklaşım ORTA YOLDUR; BİREY ÖNCE KENDİSİNE YER VERİR VE ÖTEKİLERİ DİKKATE ALIR.’’
Joseph Wolpe
Memnun edicilerin sloganı “HERKES MUTLU mu?”. Memnun ediciler insanların sevgisini kaybetme riskini göze alamazlar. “ÖNEMİ YOK” diyerek kendi önceliklerinden hemen feragat edebilirler.
“Sevilmeyi o kadar çok severim ki sevilmek için neler neler yaparım!”
İLİŞKİLERİNİZİ DENGEDE TUTMANIN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENİN
HAYIR DERSEM;
“Değerli olmak için sevilmeliyim, verici olursam sevilirim
Diğer insanların duygularını incitirim
Terk edilirim ve yapayalnız kalırım
Bir başkasına bağlı olmak güvende hissettirir, nede olsa dünya ürkütücü ve tehlikelerle dolu, tek başıma baş edemem
Bana öfkelenirler
Nasıl hayır diyebilirim? İşyerimde benden başka herkes bir şey veriyor.
Beni cezalandırırlar
Mahcup olurum
Benim kötü ve bencil olduğumu düşünürler
Manevi yaşamım sağlıklı olamaz
Ben bunu yaparsam vicdanım rahat etmez…”
Aşırı sorumluluk duygusu ile kendilerine karşı katı davranan kişiler eleştirel vicdanlarıyla sürekli kendilerini suçlama eğilimindedirler. İçselleştirdikleri eleştirel anne babalarını fark edemeyebilirler.
”Aman çocuğum sorun çıkmasın, diğerleriyle iyi geçin, gerektiğinde alttan al, ailemize laf getirme, idare ediver….”
Suçluluk duygularına teslim olduğumuzda, acımasız bir vicdana boyun eğmekte oluruz. Bu acımasız vicdana karşı gelme korkusu, diğerlerine karşı duramamaya dönüşür. Böylece kötüye “evet” demek ve daha fazla incinme ve öfkelenmeler.
Kötüye hayır diyememek, her alanda kendini gösterir. Yaşamımızda bize kötü gelecekleri reddetmemize engel olduğu gibi, kötü olanı tanımamızı ve algılamamızı da bloke edebilir.
Tehlikeli ve suiistimalci bir ilişki içinde olduğumuzu çok geç fark edebiliriz. Alma verme dengesi bozuk ilişkiler içindeki kişiler, ruhsal ve duygusal radarları bozulmuştur ve ilişkilerindeki zararlardan her seferinde incinen yüreklerini koruyamazlar.
Manevi yaşamı zengin insanlar içerden dışarıya doğru şefkatlidir, dıştan şefkatli ve içten öfkeli değildirler. İncindikçe öfkeleniriz.
Bir bilge kişi “ Herkes senden iyi bahsediyorsa sen gerçek değilsin” der. Eğer insanların tümünü memnun edecek yanıtlar veriyorsanız muhtemelen gerçekleri saptırıyorsunuzdur.
Birisinin geçerli bir sorunu olduğunda dahi, her ne sebeple olursa olsun feragat edemeyeceğimiz bazı zamanlar vardır. Pek çok yetişkinin yaşadığı ikilem kötüye “evet” , iyiye “hayır” demek ve yakınlarımızdakileri incitmemektir.
Vericilikle fedakarlığı karıştırarak diğerlerine yardım ederken kendi ihtiyaçları olduğunda isteyemezler. Ya da yanlış ilişkilere yatırım yaptıkları için reddedilmenin acısını defalarca yaşayabilirler.
İŞİMİZİ YA DA DOSTLARIMIZI RİSKE ATMADAN NASIL HAYIR DİYEBİLİRİZ?
DOĞA kişisel sınırlarımızı kapıları bulunacak şekilde tasarlamıştır.
Güvenilir ilişkilerden zevk alma ve bize zarar veren ilişkilerden uzak durma bağımsızlığımız vardır.
Bu kolay değildir. Ne zaman kendinizi, ne zaman başkaları önceliğimiz olacak?
Eğer başka insanlara sürekli boyun eğip evet dersek ilişkilerimiz pek sağlıklı olamaz.
Eğer sadece kendi duygularımızı dikkate alırsak da sağlıklı ilişkiler kuramayız.
Pratikte uygulayabilmenin güçlükleri vardır. Ne zaman insanların isteklerine ayak uydurup evet demenin, ne zaman da kendi görüşünüzde ısrar edip hayır demenin uygun olduğunu açıklığa kavuşturmak yol gösterici olacaktır. Başarılı ilişkiler kurup sürdürebilmenin anahtarı ihtiyaçları tıpkı adaletin terazisi gibi dengede tutabilmektir.
KARŞILANMAKTA OLAN ve KARŞILANAMAYAN İHTİYAÇLARI belirleyip ayrı ayrı terazinin kefelerine yerleştirin.
Böylece kime özen gösterdiğinizin ve kime göstermediğinizin muhasebesini yapabilirsiniz.
Bencil mi aşırı fedakarlık içerisin de mi olduğunuzu ayrıştırabilirsiniz. Eğer kendi çıkarlarınızı dışlama pahasına diğer kişinin çıkarlarını dikkate aldığınız aşikarsa, o zaman hayır demeniz yerinde olacaktır. Yok eğer son dönemde diğer kişinin istekleri ihmal edilmişse, belki de şimdi evet demenin zamanıdır.
Bencillik; canınızın istediği gibi yaşamak değil, başkalarından sürekli kendi istediğiniz gibi yaşamalarını talep etmek demektir.
Üzerinde düşünmek işi daha da karmaşıklaştırdığında kağıda dökmek her şeyi açıklığa kavuşturabilir. Teraziyi kullanarak, anın baskılarına boyun eğip faturasını ileride ödemek yerine, bilgiye dayalı kararlar alabiliriz.
İSTEKLERİ, KİŞİSEL YA DA MESLEKİ İLİŞKİMİZE ZARAR VERMEDEN NASIL GERİ ÇEVİREBİLİRSİNİZ?
*“BU KONUDA DÜŞÜNMEK İÇİN BİRAZ ZAMANA İHTİYACIM VAR’’ deyin. Eğer baskı altında kaldığınızda evet deyip sonra ‘’ nereden bu işe karıştım? ‘’ diye pişmanlık duyuyorsanız talepler karşısında kendinize zaman kazandırın. Araştırmalara göre acele verilen yanıtlarda sonradan pişman olabileceğiniz sözler verebilirsiniz. Gerçek yaşamda insanın bir gecede kesin kararlı hale gelmesinin kolay değildir.
“Nazik olmak paspas olmak gerektiği anlamına gelmez” Maya Angelou Yıllardır öyle olmuşlarsa, insanların anında paspas olmaktan çıkabileceğini söylemek gerçekçi değildir. Bu ilk adım, sırtınıza ek sorumluluklar yükleyip kendinizi çökertmeden önce iki kez düşünmenize olanak verir.
*HAYIR VE EVET DEYİN söz konusu istemi geri çevirin ve işinize daha çok gelen bir alternatif önerin.
“Kalabalık çalışma ortamlarında işleri hep en meşgul insanlarla verirseniz yapılmasını güvence altına almış olursunuz.”
*HAYIR DEYİN VE SORUNU BAŞKA ARAÇLARLA ÇÖZÜN kendinizin uygun olmadığınızı belirtin ve yerinize iyi iş çıkarabilecek bir başkasını önerin. Siz de, olayın bizzat içinde bulunmasanız bile, uzmanlığınızla destek olup arzu edilen sonuçların üretilmesine yardımcı olabilirsiniz.
*KİBARCA, NAZİK BİR ŞEKİLDE VE SUÇLULUK DUYGUSUNA KAPILMADAN HAYIR DEYİN.
1)Eğer hep veriyor ve hiç almıyorsanız, hiç düşünmeden hayır deme hakkına sahipsinizdir.
‘’ Sana yeni iş kurman için borç para vermeyi çok isterdim, çok başarılı bir iş olacağına eminim. Ne yazık ki aileme karşı sorumluluklarım var ve kendimize oturmak için yeni bir ev alabilmemiz için bu paraya çok ihtiyacımız var.”
2)Israr ederse konuşmayı yapıcı şekilde sürdürmede kullanılacak sözleri uygulayın.
’’Bu işi kurabilmek için benim parama ihtiyacın olduğunu biliyorum fakat 3 aylık ödeme planın sonunda ev fiyatları çok artacağı için ailemin tüm hayallerini yitirmelerine sebep olamam” demeniz, hem karşınızdakinin duygularına saygı gösterdiğinizi hissettirirsiniz, hem de sizin kendi ihtiyaçlarınızı ortaya koyarak kırmadan ifade etmiş olursunuz.
3)Ne kadar az ve öz konuşursanız o kadar ikna edici olursunuz:
‘’ Üzgünüm ama bunu yapmam hiçbir şekilde mümkün değil “ Kararınız için ne kadar çok gerekçe gösterirseniz, o kadar çok özür diliyor gibi görünürsünüz. Saldırgan kişilikler sizin kararsızlığınız olarak algılayacakları bu durumdan yararlanmaya bile kalkışabilirler. Eğer üstelerlerse “Ben kararımı verdim” deyin ve konuyu değiştirin.
NEZAKET SÜREKLİ BOYUN EĞMEK DEMEK DEĞİLDİR …
Talebini reddettiğim kişi bana kızarsa ne olacak? Alçak gönüllü olmak altta kalmak zorunda olmak anlamına gelmez. Nazik olmak, her zaman yol alabilmek için ayak uydurmak zorunda olduğunuz anlamına gelmemelidir.
‘’Bir zaman, para, enerji, ya da destek talebinde her hayır dediğinizde, başka bir şeye evet diyorsunuzdur.’’ Maya Angelou
Bazı insanlar çılgınca herkes için her şey olmaya çabalar, ama sonunda en özen gösterdikleri insanlar için gerçekten önemli olan ne? Zaman ve enerjimiz sınırlı kaynaklardır. Onları önemsiz şeyler için heba etmeyin.
Arkadaşımızın alış verişe çıkma talebini geri çevirirken, isteğini karşılayamayacağımızı söyleyerek dürüst davranmak en doğrusudur. Kendisine yapmamız gereken işleri anlatıp, onunla ancak hafta sonu alışverişe çıkarabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Böylece kendinizi suçlu hissetmekten kurtulabilirsiniz. Çünkü terazi sayesinde isteğini geri çevirmekte haklı olduğunuzu görmüştür.
NE İÇİN ISRAR EDECEĞİNİZİ İYİ BİLİN
‘’Bir şey için dik duramazsanız her şey için yere düşersiniz.’’
Anonim
Karşılamanız gereken ihtiyaçları adil bir dengede tutmaya özen gösterirseniz, evet demeye zorlandığınızda yere serilmek durumunda kalmazsınız.
Eğer ne zaman ve nasıl hayır diyeceğinizi öğrenemezseniz, kendinizi feda etmenizin faturası çok yüksek olacaktır.
‘’Kendimi yitirmem birdenbire olmadı. Yüzüm yıllar içinde giderek silindi. ‘’ Amy Tan
“Kendim için değilsem kim benim için? Sadece kendim içinsem, ben neyim? Şimdi değilse, ne zaman?’’ bu ebedi sözler başkalarına hizmet ederken kendimize hizmet etmenin önemini özetliyor.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Hayır Dediğimde Kendimi Suçlu Hissediyorum…" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Sevilay ZORLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Sevilay ZORLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
