2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnatlaş-Ma
MAKALE #13835 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR | Yayın Aralık 2014 | 1,055 Okuyucu
İNATLAŞ-MA

Çocuğunuzun son zamanlarda her söylediğinize “Hayır” diyerek karşı çıktığını mı düşünüyorsunuz? İstediğini yapmak için her zorluğu çıkarıyor mu? Ne yaparsanız yapın bir türlü fikrini değiştirmiyor mu?

Her gelişim döneminde görülebilen inatçılık çocuğun bağımsız bir birey olduğunun farkına varmaları ile başlar ve keşfetme merakları ile tetiklenir.

Aynı zamanda diğer bir kimlik arayışı dönemi olan “Ergenlik Dönemi”nde ise yine uç noktalara ulaşabilir. 2-4 yaşları arasında yani benliğin farkına varıldığı dönemde çocuk artık bilinçli olarak “hayır” diyebilmektedir. Çocuk kendi seçimlerini yapma ve uygulama eğilimindedir. Yetenek olarak da değerlendirebileceğimiz bu durum aslında anne-baba için oldukça yorucudur. Çünkü bu kadar küçük bir varlığın daha birkaç yıl öncesinde tamamen kendilerine muhtaç olduğunu düşünen ebeveynler nasıl oluyor da kendilerine karşı bu kadar güçlü bir şekilde direnç gösterebildiklerini ve çoğu zamanda yenildiklerini anlayamamaktadırlar. Bu yaş döneminde anne-baba ve çocuk arasında tuvalet eğitimi, yemek yeme, uyku saatleri gibi disiplin gerektiren konularda sıklıkla çatışma yaşanmaktadır.

Anne-baba her şeye “HAYIR” diyen çocuklarıyla karşı karşıya kalmışlardır. Aynı zamanda inatlaşma nöbeti süresince de çocuklarının sıklıkla fikir değiştirdiklerine tanık olacaklardır. Neyi isteyip neyi istemediklerini anlamakta zorluk çeken ebeveyn nasıl davranacağı konusunda da oldukça kararsızlıklar ve iç çatışmalar yaşayacaktır.
4-6 yaş küçük toplumsal kuralların öğrenildiği bir dönemdir. “Ben Merkezciliğin” devam ettiği bu dönemde çocuk kendisini en önemli görmektedir. Ona göre her istediği anında yerine getirilmeli, sevdiği şeyler yanında olmalı ve en çok o sevilmelidir. Bu egoist düşünceler küçük toplumsal kuralların kazanılmasıyla yavaş yavaş kaybolmaktadır. Bu dönemler anne-baba ve çocuk arasındaki disiplin sorunlarının meydana gelmesi çocuğun ileriki yaş dönemlerinde kalıcı inatlaşma ve ebeveyne karşı gelme tutumlarının gelişmesine neden olabilmektedir. Kısacası çok küçük yaşlarda başlayan ve çocukların gelişiminde çok doğal olan inatlaşma, anne-baba ve çocuk arasındaki bir iletişimsizliğin başlangıç noktası olabilir ve bir kısırdöngüyle son bulabilir.

ONUN İYİLİĞİ İÇİN KONULAN KURALLAR:

Çocuğunuzun inatlaşma dönemlerinde çocuk ve her iki tarafın tutumları iyi değerlendirilmelidir. Amaçların ve isteklerin açıkça ortaya konulabileceği ortamları oluşturmak oldukça önemlidir.

Eğer çocuk kurallara inatla karşı geliyorsa bu kuralların neden konulduğu konusunda yeterince açık olunamamış ve uygun bir dille anlatılamamış demektir. Kurallara uygun bir davranış sergilemesi isteniyorsa nedenleri açıklanmalı ve mümkünse kurallar çocukla beraber konulmalıdır.

Her çocuk kural konulmasına ihtiyaç duyar sadece bazı çocuklar sınırları denemekten kolay kolay vazgeçmezler. Sizin ne kadar tutarlı olduğunuzu denemek onlar için çok önemlidir. Tutarlı olmadığınız sürece inatlaşmaya devam edeceklerdir.
Tüm kuralların sadece çocuklar için değil büyükler için de geçerli olduğunu anlatmak gerekir. Çünkü bunu bilmek onu rahatlatacaktır. Onun iyiliği için konulduğunu bildiği kuralları daha kolay benimseyecek kendini daha güvende hissedecektir.

“HAYIR” DEMEDEN ÖNCE:

Genel olarak çocuklar hayır demeyi anne ve babalarından öğrenirler. Onun yapmak istediği ve direndiği şeyleri yapmaması konusunda ebeveynler açıklama yapmadan hayır kelimesi kullanarak yani emir olarak algılanan bu yaklaşımla çocuklarının konulan kural ve seçimlere karşı gelmelerine ve tepki oluşturmalarına neden olacaktır. Eğer yasaklanan bir şey varsa onu nazikçe uyararak ve anlayacağı şekilde açıklama yaparak yaklaşmak ve alternatif bir şey önermek inatlaşmasını azaltacak ve çatışmayı engelleyecek bir yol olacaktır. Önemsendiğini düşünen çocuk kuralın nedenini bildiği için uygulayacak sadece yasak olduğu ve anne-babanın emri ile bunu gerçekleştirmeyecek böylelikle özgüvenine de zarar gelmeyecektir.

Özgüvenin yerleştiği bu dönemde çocuğa yaklaşımın altını yeniden çizmek gerekir. Çünkü anne ve babalar kuralları koyan ve üstünlüğün kendilerinde olduğu ifadeleri sıklıkla kullanmaktadırlar. Örneğin “Benim dediğimi yapmalısın”, “Ben sana öyle mi dedim”, “Benim çocuğum benim sözümü dinler” en sık kullanılanlarıdır. Bu cümlelerde ki asıl altı çizilmesi gereken problem “Ben” duygusu gelişen çocuğun anne-baba egemenliği ve üstünlüğünden kendisine alan oluşturamamasıdır. Hayata anne-baba kuralları ile bakma; sorgulamadan uzak, kendilik nesnesinin oluşmaması, “Ben ve Ötekiler” kavramının gelişmemesi gibi riskleri barındırmaktadır. Tüm bunlar da temelde özgüven kaybına neden olmaktadır. Bu yüzden inatlaşma nöbetlerinde ya da herhangi bir uyarı gerektiren durumda onun benliğini ön plana çıkaracak olumlu ifadeler kullanmaya özen gösterilmelidir.

Onu eleştirmek ve sürekli uyarmak yerine olumlu davranışlarını ön planda tutmak, doğru hareketlerini onaylamak, yapması gerekenleri neden-sonuç ilişkisi ile açıklamak çok daha sağlıklı ve etkili bir yol olacaktır.

GÜÇ KİMDE?

Çocuğunuzla güç savaşına girmek anlamsız hatta zararlı bir deneme olacaktır. İnatlaşma döneminde ona vereceğinin en güzel karşılık sabrınız ve hoşgörünüzdür. Onun sadece bir çocuk olduğunu, öfkeli tavrınızın olumsuz birçok şeye neden olacağını unutmayın. Sakin yaklaşıldığında hiçbir şeyin değişmeyeceği sabit fikrinden mutlaka kurtulmalısınız. Onun sizi anlayacağından emin olun.

Bu dönemlerin bir güç savaşı olmadığını mutlaka bir kazanan ve bir kaybedenin olması gerektiğini düşünmemelisiniz. Her iki tarafında kazanacağı hale getirmek sizlerin elinde. Aslında tek amacınız ona kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu göstermek değil sadece o anda elde edemeyeceği bir şeyden vazgeçmesini sağlamak olmalıdır. O anda çocuğunuzun istediği şeyin neden olmadığını, neden yapamadığını açık bir şekilde ifade etmelisiniz. Bu sırada üzgün olduğunuzu belirtmeyi unutmamalısınız. Duygularını paylaştığınızı bilmek onu rahatlatacaktır. Böylelikle onun önüne sürekli engel koyan kişi olmayacaksınız.

Kararlı olmanın çok önemli olduğu bu dönemde hayır dediğiniz bir şeye asla evet demeyin. Sınırları zorlayan çocuğunuz siz pes edene kadar inatlaşmaya devam edecektir. Kullandığınız bir seferlik evet kelimesi size karşı sürekli olarak kullanılmaya başlanacaktır. Aynı dili konuşan anne ve baba çocuğa ne kadar kararlı oldukları mesajını verecektir. Aksi bir durumda çocuk işine gelen tarafa yönelecek ve diğer tarafı suçlayacaktır.

Duygularınızı anlayacağı şekilde gerekli açıklamaları yapıp kararlı olduğunuzu hissettirdikten sonra ona zaman tanımalısınız. Çünkü tüm kararlılığınıza karşın yine de birkaç karşı deneme yapmaya çalışacaktır. İnatlaşma sürecinde tepkisiz kalmanız onun bir süre sonra pes edip vazgeçmesini sağlayacaktır. Çocuğunuzun inatlaşmaları sürekli hale geldiyse dikkatini istediği şeylerden başka bir noktaya çekmeye çalışmalısınız. Çocuğunuz sakinleşene kadar denemeye devam etmelisiniz. Ona sunacağınız seçenekler de bu sürecin daha sakin geçmesini sağlayabilir. Seçenekler arasından yapacağı tercih ile kendisini bağımsız bir birey olarak hissedecek ve onun kararlarına saygı duyulduğunu düşünecektir. Kendisiyle ilgili kararları verebildiğini ve onun seçimine öncelik tanındığını düşünerek inatlaşmaktan vazgeçecektir. Aynı zamanda vermiş olduğunuz makul seçeneklerden birini tercih ettiği için siz de kendinizi rahat hissedeceksinizdir.

Kaynaklar:
Yavuzer,H., Ana-Baba ve Çocuk; Ailede Çocuk Eğitimi. 1986
Willemsen,E. Understanding Infancy. 1979
Fein, G. Çocuk Psikolojisi. 1956
Fişek, O,G; Sükan Z. Çocuğunuz ve Siz. 1983
Yazan
Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İnatlaş-Ma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
Uzman Psikolojik Danışman
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İnatlaş-Ma' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
► Motivasyon Haziran 2020
► Aleksitimi Haziran 2020
► Aşil Sendromu Haziran 2020
► İletişim Engelleri Aralık 2014
► Öğrenme Güçlüğü Aralık 2014
► Aile İçinde Tutumlar Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:18
Top