Hirsütizm (Kadınlarda Aşırı Tüylenme)
Hirsütizm kadınlarda erkek tipi yani bıyık ve sakal bölgelerinde, göğüste veya kol ve bacaklarda olağandan fazla ve kalın tüylerin çıkmasıdır.
Göğüste bir miktar tüy olabilir veya pubik kılların karın kısmına ya da uyluk kısımlarına ilerlemiş olması mümkündür. Bir kadın için normal nedir? veya hirsüt kadın kime denir? gibi soruların yanıtı kültürden kültüre veya ırka göre değişir. Tüy veya kıl fazlalığı olan kadınları yazımız içinde hirsüt bayanlar olarak isimlendireceğiz.
Hirsütizm nedenleri nedir?
Hirsütizmin hipertrikosis denen durumdan ayırt edilmesi gerekir. Hipertrikosisde kıl uzunluğunda ve yoğunluğunda yaygın bir artış olup çoğunlukla erkeklik hormonlarına bağımlı değildir. Bu grup hastalar incelendiğinde genelde hormon profillerinde bir problem görülmez. Tüylenme bölgesel veya yaygın olabilir. Genelde genetik bir köken görülse de bazılarında ilaç kullanımı (örneğin Sara ilaçları ) veya bazı hastalıklar zemininde de sonradan oluşabildiği bilinmektedir.
Bazı hirsüt kadınların erkeklik hormon (örn:testosteron) seviyesi yüksek bulunsa da önemli kısmında hormon düzeyleri normaldir. Buradaki problem tüy köklerinin az seviyedeki hormonlara bile aşırı duyarlı olmasıdır. Kıl fazlalığı ilk olarak ergenlik döneminde fark edilir ve ilerleyen yaşla birlikte daha şiddetli hale gelir.
Virilizasyon: tüylenme artışı ile birlikte erkeksi değişiklikler örneğin ses kalınlaşması, kas kitlesinde artış, alın kısımından saçların açılması, sivilcelerin çıkması. Bu durumun altında böbrek üstü bez hastalıkları, erkeklik hormonlarının kullanılması, ilaçlar, yumurtalık tümörleri gibi bir çok değişik hastalık yatabilir.
Normal kıl büyümesi:
Her iki cinsiyettede de doğumda belli ve birbiri ile aynı miktarda tüy bulunur, yani doğumdan sonra yeni yerlerde kıl kökleri oluşmaz. Burada olan kılların kalınlaşması ve uzamasıdır. Erkeği kadından ayıran en önemli faktör kıl köklerinin hormonlara hassasiyeti ve hormon düzeyleridir.
Doğumdan hemen sonra bebeği kaplayan tüylere Lanugo, normal kadın ve erkeğin vücudunun ayak tabanı ve avuç içleri hariç her yerini kaplayan ince, küçük tüylere Vellus, kalın ve uzun tüylere de terminal tüy (örneği saçlarımız) denir.
Tüylerimiz hakkında basit birkaç gerçek
Böbrek üstü bez hastalıklarından Cushing sendromu bir iyi huylu tümör veya kanser zemininde ortaya çıkabilir. Yüzde aydede yüzü dediğimiz özel bir görünüm (yuvarlak, kırmızı bir yüz), tüylenme ve sivilcelerin aşırı olması, kolların, bacakların iç kısımlarında, karın cildinde mor-kırımızı deri çatlakları (doğum çizgilerine benzer ama doğum çizgileri sedef rengindedir), kolay cild altı kanamaları olması (yani kolay çürükler oluşması), kol ve bacakların zayıf olmasına karşın karın ve göğüs kafesi kısmında gövdede kilo fazlası şeklinde bazı bulgular vardır. Tedavisi ameliyattır.
TETKİKLER
Testler erkeklik hormonlarının seviyesini belirlemek üzere sıralanır. Daha öncede bahsedildiği gibi hipofiz bezi, böbrek üstü bezler veya yumurtalık kökenli olabileceği düşünülerek adet gördükten sonraki 2-5. günler içinde LH, FSH, testosteron, DHEAS, 17OH progesteron, kortizol, ACTH, prolaktin ve adetten sonraki ilk 15 gün içinde de yumurtalık ultrasonografisi yapılmalıdır. Eğer testlerde herhangi bir aydınlatıcı sonuç alınmadı ise İdiopatik tüylenme olarak değerlendirilebilir. 17OH progesteron normal ama testosteron yüksekse PKOS olarak kabul edilebilir. Diğer böbrek üstü bezle ilgili rahatsızlıklar bazı yol gösterici özellikleri ile daha kolay teşhis edilebilir (örneğin çok küçük yaşlarda başlaması, tüylenmenin daha yoğun olması, gelişme ile ilgili sıkıntılar çıkarması gibi)
Tedavi yöntemleri
Ağartma
Ağartma kılları daha az görünür yapar.
Depilatör kremler
Depilatör kremler tioglikolat içerirler. Kalın birkatman halinde sürüldükten 15-30 dakika sonra bir kaüğıt havlu ile temizlendiğinde tüylerde beraberinde gelirler. Bu kremler iritasyon yapıp dermatite (cild iltihabı) sebep olabilirler.
Traş:
Günde iki kere yapılan traş işlemi görünümü biraz rahatlatır. Traş işlemi tüylerin daha fazla çıkmasına sebep olmaz.
Ağda:
Her 6 haftada bir tekrarlanması gerekir.
Epilasyon
Elektrolizis/termolizis
Elektrolizis kalıcı tüy kaybını sağlamakla birlikte zaman alabilir. Uygulma alanı genişse maliyeti yüksek olabilir. Eğitimsiz kişilerce uygulanması yaralanmalara ve iz kalmasına neden olabilir.
Lazer tedavisi
Yeni uzun dalga lazerler ve yoğun pulse ışıklar halen kullanılmakta ve uzun dönemli etkileri araştırılmaktadır.
Medikal tedavi:
Hormon tedavisi
Antiandrojen ilaçlar (erkeklik hormonlarının etkilerine muhalefet ederler) orta veya şiddetli tüylenmede etkilidirler. Bir çok vakada tüylerin uzaması yavaşlar, tüyler incelir ve daha az farkedilir hale gelirler. Bu etkiler 4-6 ay sonra başlar ve tedavinin yıllar boyu sürdürülmesi gerekir.
Spironolakton
Bu ilaç bir tansiyon ilacı olarak kullanılsa da böbrek üstü bezlerde hormon yapımını engellemesi erkekllik hormonlarının da daha az yapılmasını sağlar. Tek başına kullanılabileceği gibi bir çok başka ilaçla kombine edilmesi de mümkündür. Memelerde hassasiyet ve düzensiz adetler yan etkileri olarak karşılaşılabilir.
Oral kontraseptifler
oral kontraseptif ilaçlar isimlerinden de anlaşılacağı üzere doğum kontrol ilaçlarıdır vce bu yüzden kullanılırken bebek sahibi olunmaz. Bu ilaçlar hipofiz bezi dediğimiz organ üzerine etkileri ile hipofiz-over aksını bloke ederek normal siklus oluşumunu ve over fonksiyonlarını baskılarlar. Dolayısıyla overlerden fazla androjen hormon salgılanması da önlenmiş olur. Bu ilaçlar güvenle kullanılabilmesine karşın her bayan için kullanımı mümkün değildir. Bu tür ilaçlar mutlaka bir hekimin önerisi ile ve kontrolü altında kullanılmalıdır.
siproteron
siproteronun 50-200 mg dozlarda her siklus döneminde oral kontraseptiflerle kombin edilerek kullanılması bir çok tüylenme sorunu olan bayan için etkili bir tedavi yöntemidir. Kilo alımı, depresyon, libido kaybı gibi yan etkileri olabilir.
Vaniqa:
bazı ülkelerde eflornithine hidroklorüriçeren kremler (vaniqa) mevcut olup çene ve dudak bölgelerinde çok iyi netice vermektedirler.
Göğüste bir miktar tüy olabilir veya pubik kılların karın kısmına ya da uyluk kısımlarına ilerlemiş olması mümkündür. Bir kadın için normal nedir? veya hirsüt kadın kime denir? gibi soruların yanıtı kültürden kültüre veya ırka göre değişir. Tüy veya kıl fazlalığı olan kadınları yazımız içinde hirsüt bayanlar olarak isimlendireceğiz.
Hirsütizm nedenleri nedir?
Hirsütizmin hipertrikosis denen durumdan ayırt edilmesi gerekir. Hipertrikosisde kıl uzunluğunda ve yoğunluğunda yaygın bir artış olup çoğunlukla erkeklik hormonlarına bağımlı değildir. Bu grup hastalar incelendiğinde genelde hormon profillerinde bir problem görülmez. Tüylenme bölgesel veya yaygın olabilir. Genelde genetik bir köken görülse de bazılarında ilaç kullanımı (örneğin Sara ilaçları ) veya bazı hastalıklar zemininde de sonradan oluşabildiği bilinmektedir.
Bazı hirsüt kadınların erkeklik hormon (örn:testosteron) seviyesi yüksek bulunsa da önemli kısmında hormon düzeyleri normaldir. Buradaki problem tüy köklerinin az seviyedeki hormonlara bile aşırı duyarlı olmasıdır. Kıl fazlalığı ilk olarak ergenlik döneminde fark edilir ve ilerleyen yaşla birlikte daha şiddetli hale gelir.
Virilizasyon: tüylenme artışı ile birlikte erkeksi değişiklikler örneğin ses kalınlaşması, kas kitlesinde artış, alın kısımından saçların açılması, sivilcelerin çıkması. Bu durumun altında böbrek üstü bez hastalıkları, erkeklik hormonlarının kullanılması, ilaçlar, yumurtalık tümörleri gibi bir çok değişik hastalık yatabilir.
Normal kıl büyümesi:
Her iki cinsiyettede de doğumda belli ve birbiri ile aynı miktarda tüy bulunur, yani doğumdan sonra yeni yerlerde kıl kökleri oluşmaz. Burada olan kılların kalınlaşması ve uzamasıdır. Erkeği kadından ayıran en önemli faktör kıl köklerinin hormonlara hassasiyeti ve hormon düzeyleridir.
Doğumdan hemen sonra bebeği kaplayan tüylere Lanugo, normal kadın ve erkeğin vücudunun ayak tabanı ve avuç içleri hariç her yerini kaplayan ince, küçük tüylere Vellus, kalın ve uzun tüylere de terminal tüy (örneği saçlarımız) denir.
Tüylerimiz hakkında basit birkaç gerçek
- Androjen duyarlı tüyler: bu tüyler androjen yani erkeklik hormonlarına bağlı olarak büyürler: yüz, boyun, göğüs, karın, koltuk altı, üst kol, iç uyluk ve kasık tüyleri
- Daha az erkeklik hormonu duyarlı olanlar: ön kol, eller ve bacak altları
- Tek başına hirsütizm
- Hirsütizmin sivilcelerle birlikteliği
- Adet bozukluğu ile birlikte olan hirsütizm
- Virilizasyon yani erkeksi değişikliklerin eşlik ettiği hirsütizm
- Fazla erkeklik hormonu yapımı
- erkeklik hormunu yapımı fazla olmasa bu hormonları bağlayan proteinlerin az olması yani serbest haldeki hormonların fazlalığı
- erkeklik hormonlarına yanıtların abartılı olması
- hastanın algılaması
- Dışarıdan verilmesi (eksojen)
- vücutta imalat (Endojen)
- 1- Adrenal bezler:
Böbrek üstü bez hastalıklarından Cushing sendromu bir iyi huylu tümör veya kanser zemininde ortaya çıkabilir. Yüzde aydede yüzü dediğimiz özel bir görünüm (yuvarlak, kırmızı bir yüz), tüylenme ve sivilcelerin aşırı olması, kolların, bacakların iç kısımlarında, karın cildinde mor-kırımızı deri çatlakları (doğum çizgilerine benzer ama doğum çizgileri sedef rengindedir), kolay cild altı kanamaları olması (yani kolay çürükler oluşması), kol ve bacakların zayıf olmasına karşın karın ve göğüs kafesi kısmında gövdede kilo fazlası şeklinde bazı bulgular vardır. Tedavisi ameliyattır.
- 2- yumurtalıklar
TETKİKLER
Testler erkeklik hormonlarının seviyesini belirlemek üzere sıralanır. Daha öncede bahsedildiği gibi hipofiz bezi, böbrek üstü bezler veya yumurtalık kökenli olabileceği düşünülerek adet gördükten sonraki 2-5. günler içinde LH, FSH, testosteron, DHEAS, 17OH progesteron, kortizol, ACTH, prolaktin ve adetten sonraki ilk 15 gün içinde de yumurtalık ultrasonografisi yapılmalıdır. Eğer testlerde herhangi bir aydınlatıcı sonuç alınmadı ise İdiopatik tüylenme olarak değerlendirilebilir. 17OH progesteron normal ama testosteron yüksekse PKOS olarak kabul edilebilir. Diğer böbrek üstü bezle ilgili rahatsızlıklar bazı yol gösterici özellikleri ile daha kolay teşhis edilebilir (örneğin çok küçük yaşlarda başlaması, tüylenmenin daha yoğun olması, gelişme ile ilgili sıkıntılar çıkarması gibi)
Tedavi yöntemleri
Ağartma
Ağartma kılları daha az görünür yapar.
Depilatör kremler
Depilatör kremler tioglikolat içerirler. Kalın birkatman halinde sürüldükten 15-30 dakika sonra bir kaüğıt havlu ile temizlendiğinde tüylerde beraberinde gelirler. Bu kremler iritasyon yapıp dermatite (cild iltihabı) sebep olabilirler.
Traş:
Günde iki kere yapılan traş işlemi görünümü biraz rahatlatır. Traş işlemi tüylerin daha fazla çıkmasına sebep olmaz.
Ağda:
Her 6 haftada bir tekrarlanması gerekir.
Epilasyon
Elektrolizis/termolizis
Elektrolizis kalıcı tüy kaybını sağlamakla birlikte zaman alabilir. Uygulma alanı genişse maliyeti yüksek olabilir. Eğitimsiz kişilerce uygulanması yaralanmalara ve iz kalmasına neden olabilir.
Lazer tedavisi
Yeni uzun dalga lazerler ve yoğun pulse ışıklar halen kullanılmakta ve uzun dönemli etkileri araştırılmaktadır.
Medikal tedavi:
Hormon tedavisi
Antiandrojen ilaçlar (erkeklik hormonlarının etkilerine muhalefet ederler) orta veya şiddetli tüylenmede etkilidirler. Bir çok vakada tüylerin uzaması yavaşlar, tüyler incelir ve daha az farkedilir hale gelirler. Bu etkiler 4-6 ay sonra başlar ve tedavinin yıllar boyu sürdürülmesi gerekir.
Spironolakton
Bu ilaç bir tansiyon ilacı olarak kullanılsa da böbrek üstü bezlerde hormon yapımını engellemesi erkekllik hormonlarının da daha az yapılmasını sağlar. Tek başına kullanılabileceği gibi bir çok başka ilaçla kombine edilmesi de mümkündür. Memelerde hassasiyet ve düzensiz adetler yan etkileri olarak karşılaşılabilir.
Oral kontraseptifler
oral kontraseptif ilaçlar isimlerinden de anlaşılacağı üzere doğum kontrol ilaçlarıdır vce bu yüzden kullanılırken bebek sahibi olunmaz. Bu ilaçlar hipofiz bezi dediğimiz organ üzerine etkileri ile hipofiz-over aksını bloke ederek normal siklus oluşumunu ve over fonksiyonlarını baskılarlar. Dolayısıyla overlerden fazla androjen hormon salgılanması da önlenmiş olur. Bu ilaçlar güvenle kullanılabilmesine karşın her bayan için kullanımı mümkün değildir. Bu tür ilaçlar mutlaka bir hekimin önerisi ile ve kontrolü altında kullanılmalıdır.
siproteron
siproteronun 50-200 mg dozlarda her siklus döneminde oral kontraseptiflerle kombin edilerek kullanılması bir çok tüylenme sorunu olan bayan için etkili bir tedavi yöntemidir. Kilo alımı, depresyon, libido kaybı gibi yan etkileri olabilir.
Vaniqa:
bazı ülkelerde eflornithine hidroklorüriçeren kremler (vaniqa) mevcut olup çene ve dudak bölgelerinde çok iyi netice vermektedirler.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Hirsütizm (Kadınlarda Aşırı Tüylenme)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Gürcan KISAKOL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Gürcan KISAKOL'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
tüylenme, aşırı tüy artışı, kıllanma, hirsütizm, polikistik over, oral kontraseptif, androjen, hormon, epilasyon, böbrek üstü bezler, erkeklik hormonları, obezite, estrojen, progesteron, aşırı tüylenme, hipertrikosis, hirsüt kadın, virilizasyon, erkeksi değişiklikler, ses kalınlaşması, lanugo, vellus, tüylenme şekilleri, hirsütizm nedenleri, cushing sendromu, depilatör kremler, tioglikolat, spironolakton, siproteron, hidroklorür içeren krem, vaniqa
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.