2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Uçak Korkusu – Uçuş Fobisi
MAKALE #10111 © Yazan Dr.Timur HARZADIN | Yayın Aralık 2012 | 15,559 Okuyucu
Uçağa binmek günümüzde birçok insan için büyük bir korkudur. Son yıllarda uçak bileti fiyatlarının giderek ekonomik hale gelmesi ve en hızlı ulaşım aracının uçak olması nedeniyle kullanımı hem ülkemizde hem de dünyada artmıştır. İstatistiklerin en güvenilir ulaşım aracının uçak olduğunu göstermesi bu korkuyu azaltmamış, hatta son zamanlarda toplumun her kesiminde bu fobi çoğalmıştır. Uçak korkusu giderek en yaygın korkulardan birisi haline gelmiştir. Bu ruhsal rahatsızlık pek çok kişinin yaşamını etkilemekte ve kişiyi zor durumda bırakabilmektedir. Özellikle sık yolculuk yapması gerekenlerin seyahat özgürlüğünü ileri derecede bozabilmektedir.

Günümüzde ve geçmişte birçok filmde veya romanda uçak kazası, havada panik, uçak kaçırma gibi korku uyandıran temalar işlenmiştir. Bu tarz yayınlar ilgi çekici, aynı zamanda da dehşet ve korku uyandırıcıdır. Medyada uçuşla ilgili uçak arızası, hava korsanlığı ve uçak düşmesi haberleri hemen her zaman ilgi çekici olmuştur. Canlı yayınlarla kazaların tekrar tekrar verilmesi uçağın riskli bir araç olduğu, iyi ki uçağa binmiyorum, bakın gördünüz mü gibi olumsuz düşünce ve kaygıları pekiştirmiştir. Bu gibi haberler zaten eğilimli bir kişide uçuş korkusunu çoğaltır. Ancak ilginç bir şekilde medya, uçak yolculuğunun güvenirliği ve konforu ile ilgili haberlere çok fazla yer vermez.


Özellikle genç yaş grubunda daha fazla görülür. Aslında bu korku birçok insanda vardır ama varlığının farkında değildir. Bu kişi uçağa bindiği zaman fobisi olduğundan ilk defa haberdar olur. Fobilerin hemen hepsi insanı duygusal anlamda çok zorlayıcıdır. Ancak uçuş fobisi belki de bunların içinde en zor olanıdır. Çünkü böyle birisi uçuş boyunca bu korkuya maruz kalmakta ve kaçacak güvenli alan bulamamaktadır.


Yüksekten düşme, aşırı gürültü ve şiddetli sarsıntı korkusu insanın genetik bir özelliğidir. Bu korkular her insanda değişik derecelerde vardır. Bu yüzden uçuşun olağan bir parçası olan türbülansa umulmadık bir zamanda girmek sağlıklı bir insanda bile şaşkınlık ve kaygı uyandırır. Kalpte çarpıntı başlar ve solunum hızlanır. Ancak bu kişi bir süre sonra sakinleşir ve kontrolü kaybetmiş duygusu sona erer. Bu kişi güvenliğinden endişe duymuş, ancak bir süre sonra verdiği tepki normalize olmuş ve uçuşu normal şekilde tamamlamıştır.


Uçaklar ne kadar güvenlidir?

Bugün kullanılan ticari uçakların hepsi yedek sistemli olarak yapılmıştır. Bunun anlamı bir sistem çalışmazsa onun işini aynı yeterlilikte yapabilecek ikinci bir sistemin varlığıdır. Bu yedekli sistem uçuş güvenliğinin temelidir. Çift motorlu bir uçak tek motorla, 4 motorlu bir uçak 2 motorla uçuşunu sürdürebilir. Motorlar her türlü hava koşuluna dayanıklı şekilde imal edilir ve bununla ilgili testlerden geçirilir. Bunun dışında uçağın parçaları deneyimli teknisyenler tarafından dünya havacılık bakım kurallarına göre belirli periodlarla yenilenir. Her uçakta en az 2 pilot bulunur. Pilotlar dünya standartlarında birçok teorik ve pratik eğitim alır. Bu eğitimlerde devamlılık vardır ve bir takım sınavlarla pilotlar kontrol edilir. Bunun dışında belirli aralıklarla sağlık kontrolü ve çok sayıda testten de geçirilir. Uçuş boyunca pilotlar yer kontrolü ile düzenli bir şekilde haberleşir. Kabin ekibinde de bu çifte güvenlik sistemi devam eder. Uçuş öncesi hasta görünümlü, alkol ya da madde aldığı düşünülen yolcular uçağa alınmaz. Tehlike oluşturabilecek silah gibi bagajların kabulünde kısıtlamalar vardır.

Birçok uçak kazasında bu aracın oldukça dayanıklı olduğu görülmüştür. Bu anlamda en sağlam ulaşım taşıtı olarak tanımlanabilir. Son derece esnek olan kanatlar hiç bir türbülansta kırılmaz. Çünkü uçak normalde karşılaşabileceğinden çok daha zorlu şartlara dayanacak şekilde üretilir. Uçak kazasında ölüm riski 7 milyonda birdir. Bu durum araba için 1/14.000, bisiklet için 1/88.000’dir. Yürüyüş de bile bu oran 1/2.500.000 olarak bulunmuştur. Bu oranlara bakarak uçuş fobisi olan kişi, bisikletten veya yürümekten daha fazla korkmalıdır. Her şeye rağmen uçakların giderek tam anlamıyla kusursuza yakın hale gelmesi insanın uçuş korkusunu azaltmamıştır.


Klinik belirtileri nelerdir?

Korkuya reaksiyon nedeniyle kalp hızı artar, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi olur. Daha sonra vücutta uyuşma, kas ağrısı, baş dönmesi olabilir. Yutma güçlüğü, boğazda düğümlenme, karın ağrısı, bulantı gibi sindirim sistemi yakınmaları olabilir. Burun yapısının kemikli olması veya allerjik hastalığın olması nefes zorluğunu ve sıkıntı hissini daha da artırır. Kabin içerisinde bulunan oksijen miktarı az ise panik duygusu çoğalır. Baygınlık, kontrolü kaybetme ve ölüm korkusu ilave olabilir. Kişi korku duygusu ile baş edebilmek için ilave olarak gerginlik, öfke ve çevreye karşı kaba davranışlara girebilir. Gerginlik uzadıkça dizinin bağının çözülmesi, güçsüzlük, bitkinlik ve sersemlik hisleri ilave olur. Aşırı panik sonucu görme etkilenip bulanık görme veya noktacıklar ve benekler görme olabilir. Tüm bu belirtiler beyinden gönderilen aşırı kimyasal ve hormonal cevaplar yüzündendir. Bu kişilerde duygusal uyaran sonrası beyinden ve böbrek üstü bezinden stres ile ilgili hormonlar aşırı üretilir. Şikayetlerin şiddeti salınan hormon miktarına bağlı olarak artar. Stres durumunda katekolamin ismi verilen adrenalin, noradrenalin ve ayrıca kortizol, endorfin ve testosteron isimli hormonlar üretilir.

Uçuş korkusu olan birisi zaten temelde telaşlı, sabırsız, çabuk öfkelenen bir yapıdadır. Detaycı, mükemmeliyetçi ve kontrolcüdür. Kontrolü kaybetme korkusunu birçok yerde yaşayabilir. Kapalı yer, asansörde kalma, yükseklik korkusu olabilir. Stresle baş etme ve öfke kontrolü konusunda sorun yaşayan bir kişidir. Böyle birisi uçağa binmeden günlerce önce gerginleşmeye ve endişelenmeye başlar. Havayolu fikrini akla getirmek bile huzursuzluk hissetme için yeterli olabilir. Uçağa binerken çok tedirgindir. Uçakta arka koltuk ve koridor tarafına oturmayı tercih eder. Uçuş sırasında panikleme ve bir an önce uçaktan aşağı inme isteği olabilir.


Uçuş korkusu genel olarak bakıldığında bir çeşit anksiyete veya panik atak nöbetidir. Önemli bir tehlike kaynağı olmayan bir duruma karşı olması gerekenden fazla olan korku vardır. Kontrol edilemeyen bir olay olduğunda örneğin ani çalan bir telefon, bir sınav öncesi, beklenmeyen bir gürültü veya haber geldiğinde de bu duygu açığa çıkar. Panik atak nöbeti geçiren kişi kalp krizi veya felç geçireceğini, düşüp bayılacağını düşünür. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı kapalı bir yer olan uçak, panik atak için tetikleyici bir alandır. Asansör, tünel, köprü, deniz taşıtları ve bunun gibi alanlarda benzer duygular olabilir.


Niçin uçuş korkusu gelişir?

Obsesif kompulsif bozukluğu olan birisinde uçuş fobisi ihtimali daha fazladır. Böyle birisi genel olarak endişeli, gergin ve mükemmeli arayan bir insandır. Havalimanına doğru hareket ettiği andan itibaren korku başlayabilir. Uçuş korkusu olan bu kişi uçağa bindiğinde herkesten daha fazla kaygılıdır. Her olayı olumsuz şekilde yorumlar ve korkusunu arttırır. Küçük bir sallama bile uçağın düşeceğinin en önemli işaretidir. Motor kanattan kopar mı, uçağın kanadı kırılır mı gibi evhamları olabilir. Kendisine ve yanındakilere tekrar tekrar sizce bu uçağa binmeli miyim diye sorabilir. Yerine oturduğunda terlemeye ve titremeye başlar, kaygısı giderek artar. Her sesi yorumlayacak kadar tecrübesi bulunmadığı veya bu işin profesyoneli olmadığı halde kalkıştan önce motorların daha gürültülü çalıştığını ve bu yüzden bir şeylerin ters gittiğini düşünür. Kabin ekibinin uçak içinde ki hareketlerini izleyerek bunlardan saçma sapan anlamlar çıkarıp bir tehlike olduğunu ispata çalışır. Eğer uçuş sırasında türbülans olmuşsa veya zorlu bir seyahat ise korku daha da şiddetlenir. Uçmak son derece güvenlidir ve her gün yüz binlerce insan uçakla yolculuk yapmaktadır gibi sözler onun için bir anlam ifade etmez. Bir kaza veya hastalık sonrası aniden bir yakınını kaybetme veya kaybetme ihtimali olan birisinde uçuş korkusu daha belirgindir. Kendisinin daha önce kaza veya hastalık yaşaması da sıkıntısını artırır.

Narsisistik kişilik yapıdaki birisi herkesten biraz daha farklı, özel, üstün, önemli olduğunu düşünür. Mükemmeli arayan bu titiz kişi bazen bütün uçağı ayağa kaldırabilir. Böyle bir kişide kontrol duygusu çok önemlidir ve ölüm korkusu fazladır. Özellikle yaş ilerledikçe ölüm duygusu artar ve uçmaya karşı daha tedirgin yaklaşır. Yükseklik ve kapalı bir mekana hapsolmuş olmak onun için korkunç bir duygudur. Bilinç dışı olarak uçuşu Tanrı veya babaya meydan okuma olarak algılayabilir. Ölümle ilgili aşırı aktif hayal gücü sayesinde o an olabilecek en kötü şeylerin tamamını düşünür. Bu kadar büyük bir araç nasıl havalanabilir, tüm motorlar duruverirse, motor yanarsa gibi kaygıları olabilir. Gece ya da deniz üzerinde uçmaktan korkuyu artırır. Bir gün önce fark ettiği bir işaret veya o gece gördüğü bir rüyadan hareketle o uçağa binmemesi gerektiğini düşünebilir. Uçak kesin düşecek ve belki de cenazeyi bile bulamayacaklardır. Eğer hastalanır kusarsam tüm uçağa rezil olurum, utanırım düşüncesi olabilir. Uçakta doktor var mı gibi anonslar ölüm korkusunu daha da artırır. Uçak kazası sonrası felç olma veya sakat kalma korkusu da benzer duyguları ateşler. Daha önceki geçirilmiş kötü deneyimler, yaşanılan travmalar havada panik duygusunu tetikler. Örneğin hava şartlarının kötü olması peki ya fırtınaya yakalanıp düşersek gibi düşüncelere sebep olur.


Borderline kişilik yapıdaki birisinin temel özelliği insan ilişkilerinde ve davranışlarda dalgalanmalar olmasıdır. Sevdiği ve yakın ilişkide olduğu kişiler için devamlı ve yoğun kaybetme korkusu taşır. Terk edilmeye karşı son derece hassastır. Temel başka bir özelliği kontrolü kaybetme korkusudur. Tüm bu özellikler nedeniyle böyle birisi de uçuş korkusuna adaydır. Kaza geçirip sakat kaldığı zaman sevdiği kişi onu terk edecek veya öldüğü için ondan ayrılacaktır. Ölüm korkusunun temelinde kaybetme veya ayrılık korkusu vardır. Uçağı ve pilotu kontrol edememe bir başka tetikleyicidir. Hayatı, çevreyi ve kendisini kontrol edebildiğini sanmasına rağmen uçağın yaptığı ani hareketler sonucu bunun böyle olmadığı ile yüzleşir. Kendisini uçuş boyunca tuzağa düşürülmüş gibi hissedebilir. Uçağın düşüş anını, çığlıkları, geride kalan anne veya sevgilinin üzüntüsünü düşünür. Tüm bu duygular nedeniyle uçuş boyunca hissettiği yalnızlık, terk edilmişlik, çaresizlik ve boşluk duygusu çok acı vericidir.


Korunmada neler yapılır?

Uçuştan önce fazla miktarda alkol, çay, kahve tüketimi vücudun oksijen ihtiyacını artırır. Böylece kişi bir çeşit hava açlığı hissedebilir. Ayrıca bunların fazla tüketilmesi sonucu kalp ritminde düzensizlik ve çarpıntı gelişmesi, korkuya bağlı şikayetleri artırır. Alkol bunların dışında, bilinç dışındaki bazı korkuların açığa çıkmasına da neden olabilir. Tüm bu sebeplerden dolayı bu gibi içeceklerin fazlaca tüketilmesi önerilmez. Benzer şekilde gazlı içeceklerin fazla içilmesi ile midede genişleme ve şişkinlik hissi olabilir. Tüm bu bahsedilen durumlar uçak korkusu olan kişilerde atağın gelişimini tetikleyebilir. Bu yüzden sıvı ihtiyacının su ile giderilmesi uygundur. Bununla birlikte çok aşırı sıvı tüketimi tuvalet ihtiyacına ve bu durum da kaygıya neden olabilir.

Hava limanına zamanında gitmek kaygıyı azaltabilir. Yeterli zaman olmadığı durumda koştura koştura son anda uçağa yetişmek panik hissini artırır. Bavulun bir gün önceden hazırlanması son dakika aksilikleriyle uğraşmayı azaltır. Zaten bagaj miktarının az sayıda olması daha uygundur. Çünkü aşırı bagaj ile seyahat de kişide kaygı yaratabilen bir durum olabilir. Havaalanına nasıl ulaşılacağı da önceden planlanıp kesinleştirilmelidir.


Uçuş korkusu olan kişilerin fiziksel olarak rahat olması önemli olduğu için en rahat giysilerle binme konusuna dikkat edilmelidir. Sıcağa ya da soğuğa karşı en iyi giyim şekli kat kat giyinmektir. Böylece uçakta aşırı terleme veya üşümeden korunma sağlanır. Yolculuk boyunca rahat hissedebilmek, daha hızlı hareket etmek için aşırı bol giysiler tercih edilmeli ve sivri topuklu ayakkabılar giyilmemelidir. Uçağa binmeden önce iyi dinlenmiş ve uyumuş olmak, mideyi yiyecekle tıka basa doldurmamak önemlidir. Kabin basıncındaki değişiklikler orta kulakta sorun yaratarak kulakta dolgunluk hissi, uğultu ve işitmede azalma yapabilir. Böyle durumlarda sık sık yutkunma, bir şeyler yeme, hatta en iyisi sakız çiğneme önerilir. Böylece orta kulaktaki östaki borusu açılır ve kulaktaki basınç dengelenir.


Gece etrafta bir şey görülmediği için yalnızlık ve korku duygusu daha belirgin yaşanır. Bu yüzden özellikle uzun mesafeli yolculuklarda mümkünse gündüz uçup etrafı gözlemlemek daha iyidir. 4 saat diliminden fazla fark edecek uçuşlarda jet lag riski olabilir. Jet lag olmasını önlemek için yolculuktan önceki üç gün boyunca uyku düzeni ayarlanmalıdır. Eğer doğuya gidiliyorsa daha erken yatıp kalkılmalı, eğer batıya gidiliyorsa daha geç yatıp kalkılmalıdır. Yeni kurulan şirketler ve küçük havayolları genellikle eski uçaklar kullanır. Arıza durumlarında büyük şirketlerin yedek uçakları bulunduğundan bu durum da göz önünde tutulmalıdır.


Eğer türbülans korkusu çok fazla ise uçağın kanat kısımlarına yakın yerler tercih edilir. Çünkü bu bölgede sarsıntı daha az fark edilecek ve uçak korkusu olan birini rahatlatacaktır. Bu yüzden koltuk seçiminde öncelikle buralar tercih edilebilir. Sıkıldıkça koridora çıkıp dolaşmak zihni meşgul edeceği için korkuyu azaltır. Türbülans tehlikesi nedeniyle kemerin devamlı bağlı olması önemlidir. Ancak panik duygusu olanlar birisinde boğulma hissi yaratabileceği için kemer biraz gevşek bağlanabilir.


Eğer havadayken panik duygusu gelirse kasları sıkıp gevşetmek veya düşünceyi bir yere odaklamak çok yararlıdır. Örneğin zihni başparmaktaki parmak izlerine odaklamak ve bu çizgileri yorumlamaya çalışmak korku duygusunu uzaklaştırır. Çünkü beyin aynı anda tek bir şey düşünür. Ancak milisaniyeler içinde iki düşünce arasında gidip gelebilir. Solunum hızını yavaşlatmak da benzer etkiyle yararlı olabilir. Bununla birlikte hızlı solunum kandaki kalsiyum düzeyini azaltacağı için el ve ayakta uyuşma, kasılma yapar. Bu durum korkuyu daha da artırır. Eğer uygunsa yan koltuktaki yolcu ile sohbet edilebilir. Konuşulacak kişinin duygusal olarak rahat ve nasihat etmeyen bir yapıda olması gerekir. Eğer yanında sohbet edecek birisi yoksa kabin ekibine uçmaktan korktuğunu açıkça söyleyip yardım istemek gerekir. Bu gibi durumlarda, görevlilerin sakin, güvenilir ve sevecen davranmaları rahatlatıcıdır.


Bir an önce uçaktan inmek isteyen bir kişi bilet alırken uçuş korkusu olduğunu belirterek çıkış kapısına yakın ve koridor tarafında bir koltuk alabilir. Kalkış ve iniş sırasında karından derin ve çok yavaş nefes almak hem oksijenin aşırı yükseltmez hem de dikkati dağıtır. Zihni müzik yayınına, kitaba veya yandaki yolcu ile konuşmaya odaklamak yararlı olacaktır. Ancak eğer yanda oturan kişi kaygılı, telaşlı birisi ise bu fayda yerine zarar verebilir. Korku sırasında gamsız ve rahat birisi ile yapılan sohbet duyguyu kontrol etmede çok işe yarar. Eğer yan koltuktaki kişide uçuş korkusu varsa nöbet daha da şiddetlenir.


Tedavisi nasıldır?

Bu korkuyu yaşayan bir insanı uçağa binmeye zorlamak uygun değildir. Uçuş korkusu olan bir kişi buna rağmen uçağa binebilir, hatta bu durum için motive edilebilir. Ancak bu insan aşırı zorlanmamalı, bunun üstüne kendi kendine yavaş yavaş gitmelidir. Eğer yapılan telkinler ve yukarıdaki korunma önlemleri işe yaramıyorsa asla müdahale edilmemeli, profesyonel yardım alınmalıdır. Aksi durumda yapılan zorlantı ile daha kötü problemlerle karşılaşılabilir. Özellikle kalp hastalığı veya tansiyon sorunu olanlarda daha dikkatli davranılmalı, asla zorlanmamalıdır.

Uçağa binmek istemeyen kişide öncelikle korkusunun kaynağı araştırılır. Bu bir kişilik problemi, çocukluk çağı travması, panik atak veya anksiyete bozukluğu olabilir. Hatta bazı kişilerde korku var oluşsal bir alana bile dönüşmüş olabilir. Çok şiddetli kaygı durumlarında kişinin zaten tek başına bununla baş etmesi her zaman mümkün değildir. Uçak korkusu yaratan tüm bu sebepler psikoterapi ile kısa sürede tedavi edilebilir. Uygun psikoterapi yaklaşımı sonucu sağaltım oranı yüzde yüze yakındır.


Ulaşımda havayolunu kullanılmaması yaşam kalitesini önemli derecede bozucu etki yapabilir. Çünkü uçuş korkusu olanlar gezi ve iş fırsatlarından yeterince yararlanamaz. Düğün, doğum, cenaze gibi önemli durumlara katılmada sorun olabilir. Bir insanın hayatta ne kadar çok seçeneği varsa o kadar özgürdür. Ne kadar çok gezip görürse, o kadar çok öğrenir ve zihni gelişir. Zaman kısa ve değerlidir.


Dr. Timur Harzadın
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Uçak / Uçuş Korkusu Psk.Semra EVRİM
► Fobilerin Etiyolojisi ve Uçuş Fobisi Dr.Psk.Melis DEMİRCİOĞLU
► Okul Korkusu-Okul Fobisi Psk.Saadet ELEVLİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Uçak Korkusu – Uçuş Fobisi' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:44
Top